Hayır, durum bundan da önemli. Demek istediğim, ikinizi de düşünmeliyim benim için bir anne ve baba oldunuz. | Open Subtitles | بالطبع، الأمر أكثر من ذلك بكثير فأنتما الآن بمثابة أمي وأبي |
Ben bunun bir ürünüyüm. vizyon sahibi bir anne ve baba. | TED | أنا نتاج هذان الأم والأب ذوي الرؤية وحكمة. |
"Sevgili anne ve baba size bu mektubu yazmama ve iyi olduğumu söylememe izin verdiler. | Open Subtitles | أبي وأمي الأعزاء لقد قالوا بأني أستطيع الكتابة لكم وأخبركم أني بخير |
Sevgili anne ve baba... bugün Latince sınavına girdim ve oldukça iyi geçti. | Open Subtitles | الأعزاء , أمي و أبي اليوم كان امتحاني في اللغة اللاتينية ومضى بشكل جيد |
anne ve baba son gelişmeleri merak ediyor, Dr. Yang? | Open Subtitles | الأم و الأب متلهّفين لمعرفة كل ماهو جديد. دكتورة، يانغ؟ |
- Evet, iki prensesim var. anne ve baba. Muhteşem, küçük banliyö hayatı. | Open Subtitles | أجل ، لدي بنتين ، أبي و أمي أمر رائع ، حياة في الضواحي |
anne ve baba beraber... ...danışmayı ve testleri beraber atlatırlar. | TED | فيأتي الأب و الأم معاً، و يمرون بمراحل الإرشاد و الإختبار. |
anne ve baba boşanmadan beri velayet mücadelesi veriyormuş. | Open Subtitles | تبدو مثل أمي وأبي تقاتل لحضانة منذ الطلاق في العام الماضي. |
Başkan, anne ve baba, ve özellikle 7miz, bugün. | Open Subtitles | الرئيس ، أمي وأبي والسبعة منا ، في هذا اليوم |
Sevgili anne ve baba... Zirveye ulaştım. | Open Subtitles | أمي وأبي الأعزاء لقد نجحت بالوصول إلى القمة |
anne ve baba rolünü oynamak ilginç. | Open Subtitles | وأدعهم يلعبون لعبة الأم والأب وأنصت إليهم فحسب |
anne ve baba ne olacağını görmek için ondan biraz zaman istemişler. | Open Subtitles | الأم والأب أرادا منها أن تأخذ قليلاً من الوقت, لرؤية ماالموجود غير ذلك بالخارج هناك. |
Öksüzler benim gibi kızları severler çünkü anne ve baba aynı odanın içindedir. | Open Subtitles | الأيتام يحبون الفتيات مثلي لأنه كأن الأم والأب كلاهما في الغرفة |
Peki, anne ve baba artık burada değil, değil mi? | Open Subtitles | حسناً ، أبي وأمي لم يعودوا موجودين على أي حال ، أليس كذالك ؟ |
Yani, polis bu anne ve baba bir çözülmemiş durumda olduğunu düşünebilirsiniz, ama biz daha iyi biliyoruz. | Open Subtitles | أعني ، أن الشرطة قد تعتقد أن موت أبي وأمي قضية غير محلولة ولكننا نعرف بشكل أفضل |
Eğer anne ve baba bu ay vida yok, ben vidalı. | Open Subtitles | إذا أمي و أبي لم يعبثوا مع بعضهم هذا الشهر ، فأنا سينتهي أمري |
Yani, anne ve baba olmak için bu cin kullanmak ne diyorsun, bilirsin... | Open Subtitles | إذاً ، ما رأيك أن نستعمل الجنية .. كي نجعل أمي و أبي ، تعلمين |
Pekâlâ çocuklar, anne ve baba dondurma almaya gidiyorlar. | Open Subtitles | حسنا يا أطفال , الأم و الأب ذاهبون لأكل البوظة |
anne ve baba, önce benimkini açın. | Open Subtitles | حسناً أبي و أمي إفتحوا هديتي أولاً |
Kar beyazı şapkalarıyla anne ve baba dağlar... Ve yeğenlerle kuzenler. | Open Subtitles | هل تعرف الجبل الأب و الأم الكبيرين مع قبعاتهم من الثلج ؟ |
Bunun hayalini kurduğunun farkındayım ama belki de "anne ve baba"ya senden daha çok ihtiyacı vardır. | Open Subtitles | أعلم أنك كُنت تحلم بذلك ولكن ربما هو يحتاج لأب و أم أكثر منك |
Ve küserler, sonunda anne ve baba birbirlerini suçlayana kadar. | Open Subtitles | الشجار, حتى ماما وبابا يبدؤن بلوم أحدهما الآخر |
Söylemeye çalıştığım şey, çocuğun olduğunda anne ve baba oluyorsun. | Open Subtitles | ما أقصده ، عندما ترزقان بطفل تصبحان أب و أم |
Bir anne ve baba birbirlerini çok ama çok sevdikleri zaman bazen gözlerini kapar ve bir dilek tutarlar. | Open Subtitles | حين يحب الأب والأم بعضهما كثيراً أحياناً يغمضان عينيهما ويتمنيا أمنية |
Üzgünüm anne ve baba. | Open Subtitles | آسفة، أمّي وأبّي. |
Evlat, anne ve baba biraz konuşacak. | Open Subtitles | أيها الفتى دع أمك وأباك يتكلمان كثيراً |
Yoksa anne ve baba mı demeliydim? | Open Subtitles | أم يجب أن أناديكما بأمى و أبى ؟ |