Bakıyorsunuz ki millet tartışıyor bile, arkadaş arkadaşa, çiftler halinde, yazarak, vs. | TED | وبالتالي يبدأ الناس في الجدال سويًا صديق في مقابل صديق أزواجًا .كتابة. |
Onun hayali bir arkadaşa sahip olmak çok genç olduğunu söyledi. O ikidir. | Open Subtitles | لقد قلت أنه صغير جداً ليكون . لديه صديق خيالي ، عمره سنتان |
Bir arkadaşa badana yapan bir arkadaşım ben. Evet bebeğim. Fırtına. | Open Subtitles | ققط صديق يخدم صديق أخر له نعم يا عزيزتي , الإعصار |
ve arkadaşa ihtiyaç duyduğumda hemen gelecek kadar düşünceli ve naziksin. | Open Subtitles | وأنت لطيف جداً ورحيم لقدومك ، بينما أنا فى حاجة لصديق |
Anladığını sanmıyorum... bir kız arkadaşa sahip olmaktan gelen duygusal yükümlülükler. | Open Subtitles | أنا فقط لا أظنك تفهم المسؤولية العاطفية التي تأني من صديقة. |
Ben de kafayım ve belki de arkadaşa ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | و انا مسل أيضا لذا ربما كنت بحاجة الى صديق |
Senin gibi bir arkadaşa yardımcı olamayacaksam, en iyisi yaşamaya devam etmemem. | Open Subtitles | اذا لم استطيع مساعدة صديق مثلك, حسناً, لن استطيع ان اكمل حياتي. |
Dur, dur. Şanslıyım ki, bana ekstra iş verecek bir arkadaşa sahibim. | Open Subtitles | توقفي , توقفي , انا محظوظ ان لدي صديق يعطيني عمل إضافي |
En iyi arkadaşa sahip olduğumdan beri uzun zaman oldu. | Open Subtitles | لقد مرة فترة من الوقت منذ كان لي صديق مقرب |
Scottie, bir arkadaşa, güvenecek birine ihtiyacım var. Panik halindeyim. | Open Subtitles | "سكوتى" أحتاج إلى صديق شخص أثق به , انا خائف |
Dinle evlat, sana bir arkadaşa ihtiyacım olduğunu söylemiştim, çünkü onu şaşırtmak ya da korkutmak istemiyorum. | Open Subtitles | أسمع ، أبني ،أنصحك أحتاج إلى صديق السبب أنا لا أريد أن أكون مفاجئ لها أو مخيف لها |
- Bugün kanlı para çaldın ve bir arkadaşa ihtiyacın var. | Open Subtitles | لقد سرقت مالاً من شخص خطير , وأنت بحاجة صديق |
Adam bunları sır olarak saklayacağım düşüncesi ile bana söyledi. Bir arkadaşa ihanet etmiş olurum. | Open Subtitles | الرجل أخبرني بتلك الأشياء بسرية، سأكون خائناً لصديق |
Eninde sonunda güçlerin kontrolden çıkacak ve bir arkadaşa ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | هذه القوة ستخرج عن السيطرة وسوف تحتاجي لصديق |
Sadece bir ayak işi... bir arkadaşın başka bir arkadaşa iyilik yapması platonik, tamamen ve kesinlikle platonik. | Open Subtitles | . . انه معروف صديق يقوم بمعروف لصديق آخر |
Anladığını sanmıyorum... bir kız arkadaşa sahip olmaktan gelen duygusal yükümlülükler. | Open Subtitles | أنا فقط لا أظنك تفهم المسؤولية العاطفية التي تأني من صديقة. |
Dolores, senin gibi sadık bir arkadaşa sahip olduğu için çok şanslı. | Open Subtitles | إن دولوريس محظوظط لأن لديها صديقة مخلصة مثلك |
Hey, burada hepimizin arkadaşa ihtiyacı vardır. Sana arkadaşlık edebilirim. Elde etmesi zor. | Open Subtitles | أهلا كلنا هنا نحتاج لأصدقاء من الممكن أن أكون صديقك |
Yalnızca sevgilisini taciz eden bir arkadaşa sahip bir adamın arkadaşını saldırı anında durdurması gerektiğini söylemiyoruz. Bu toplumsal değişim yaratmanın safça bir yoludur. | TED | نحن لا نقول أن على الرجل الذي صديقه يسيء معاملة صديقته أن يوقف ذلك الصديق في لحظة الإساءة. |
Kız arkadaşa zamanı olduğunu sanmıyorum. Üzgünüm. | Open Subtitles | هو مشغول جداً جداً , أنا حتى لا أعرف إذا كان لديه وقت لصديقة |
Mary sana benim hakkımda ne söyledi bilmiyorum ama arkadaşa ihtiyacım yok. | Open Subtitles | أنا لا أعرف بم أخبرتك ماري عني لكني لست بحاجة إلى رفقة |
Sao Paulo'daki bir arkadaşa ufak bir ithalat ihracat işinde yardım ediyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أساعد صديقا برازيليا مع بعض الأعمال المستوردة [في [ساو بالو |
Evimde bir sorun vardı, gece uyumak için arkadaşa ihtiyacım oldu. | Open Subtitles | واجهت بعض المشاكل في شقتي. وأحتاج إلى بعض الرفقة في الليل لكي أنام. |
Seninde arkadaşa ihtiyacın var. Çünkü kendi başına gidecek olursan herşeyini kaybedeceksin. | Open Subtitles | يمكنك أن تستفيد بصديق لأنك لو غادرت لوحدك |
Boston ofisinden yeni transfer oldu ve acilen arkadaşa ve içkiye ihtiyacı var. | Open Subtitles | هذا دوغ.لقد انتقل لتوه من مكتب بوسطن و هو بحاجة يائسة للأصدقاء و المشاريب |
arkadaşa ihtiyacın olmayacak. Gal kızları edepsizlerdir. | Open Subtitles | ,لن تحتاج أي صحبة فالفتيات الويلزيات قذرات بمعنى الكلمة |
Ve eski bir arkadaşa uzun zaman önce... verilen sözü tutmak için. | Open Subtitles | و الوفاء بـ وعدٍ قد قُطِعَ منذُ أمدٍ بعيد لصديقٍ قديم. |
- Oh, Vikki, hayır! Bir arkadaşa en çok ihtiyacım olduğu dönemde... arkadaşlığımızı bitirmeyi nasıl isteyebilirim? | Open Subtitles | إذا كنت تريدين أن أستقيل, كصديقة فلك ذلك فيكي، لا |
Bay Ammer, bu haftasonu bayan arkadaşa ihtiyacınız varsa eşimin arkadaşı Janine var. | Open Subtitles | سيد إمر اذا كنت تحتاج لرفقة امرأة نهاية الاسبوع فإن صديقة زوجتي جينين واو |