Bilirsin, evde okul eğitimi, kuklalarla cinsel eğitim.... ...arkadaşlık simülasyonları, çeşitli işler. | Open Subtitles | تعرفين، تدريس منزلي ثقافة جنسية عن طريق الدمى محاكاة الصداقة ، والعمل |
arkadaşlık ile ilişkiyi birbirinden ayırmak için çok zaman harcadım. | Open Subtitles | أتعلم قضيت الكثير من الوقت محاولة فصل .الرومنسية و الصداقة |
2012'de biz insanların yaptığı bir şey buna arkadaşlık deniyor. | Open Subtitles | إنه شيء فعلناه نحن البشر في 2012 هذا يدعى الصداقة |
arkadaşlık isteği gönder ve dağa çıktığın resmi de at. | Open Subtitles | حسناً, أرسل لها طلب صداقة, ثم أرسل صورتك متسلقاً الصخور |
Vücudunuzu geliştirmek için Man's Country'ye gelin ya da aradığınız arkadaşlık için. | Open Subtitles | تعال إلى بلاد الرجال لتطوّر جسدك. أو لتنشئ صداقة مع شخص آخر. |
Sadece geçen sene 30.000'in üzerinde insan arkadaşlık Bankında Zimbabwe'deki bir topluluktaki büyükanneden yardım aldı. | TED | وفي العام الماضي وحده، أكثر من 30.000 شخص تلقى العلاج على مقعد الصداقة من جدة في زيمبابوي. |
İşin aslı, bu Facebook arkadaşlık bağlantılarının haritası. | TED | هي في الواقع خريطة لصلات الصداقة في الفيسبوك. |
Aşk var, arkadaşlık var ve koruma var. | TED | يوجد هناك الحب ويوجد هناك الصداقة ويوجد الحماية. |
Biliyordu ki arkadaşlık oyun oynamaya giden kestirme yoldu. | TED | بل كان يعلم أن الصداقة هي طريق مختصر للّعب |
Ve sonra bunu arkadaşlık ile kıyaslar. İki insan yan yana durur, öylesine ki, omuz omuza gibi ve ikisinin de gözleri ortak bir hedefte kilitlenir. | TED | ثم قارن ذلك مع الصداقة. عندما يقف شخصين بجانب أحدها الآخر، كتف بكتف، مع عيونهم متجهه نحو هدف مشترك. |
Şu şekilde söylüyor: Sürdürülen iyi niyet ile arkadaşlık yaratılır. | TED | ويقول ما يلي: تحدثُ النوايا الحسنة المتواصلة الصداقة. |
Phyllis Rodriguez : Bugün bir çok insanın alışılmadık bir arkadaşlık olarak gördüğü bir şey için burdayız | TED | فيليس: نحن هنا اليوم بسبب حقيقة ان لدينا ما يعتبره اغلب الناس صداقة غريبة |
Bunlar, arkadaşlık bağı, kardeşlik bağı, karı koca bağı, iş arkadaşlığı ya da komşuluk bağı gibi.. | TED | يمكن لك أن تحظى بعلاقة صداقة ، علاقة إخوة علاقة زوجية ، علاقة زمالة علاقة جيرة و هكذا |
Bir kadınla arkadaşlık kurduğum anda ben de bencil ve zorba oluyorum. | Open Subtitles | في اللحظة التي أبني فيها صداقة مع امرأة أتحول إلى أناني و مستبد |
Ama her zaman kahramanlarla arkadaşlık etmeyi severim. | Open Subtitles | لكني أحب دائما أن أتخذ الأصدقاء مع الأبطال |
Sizinle tanışmaya hazır olmak için arkadaşlık kavramı üzerine çalıştım. | Open Subtitles | لكي ارحب بكم هنا قمت بدراسه مفهوم البشرية لمبدأ الصداقه. |
arkadaşlık yatırım gerektirir, onun dikkatiyse başka yöne kaymış durumda. | Open Subtitles | الصداقات يجب أن تُستثمر لكن انتباهه كان في مكان آخر |
Aynı zamanda, bu başarılı programlarda yaşça büyük danışmanlar edinmek ve birbirinize destek olmak için akranlarınızla arkadaşlık ve meslektaşlık ilişkisi kurmak oldukça önemlidir. | TED | من المهم أيضاً الحصول على الإرشاد من الأكبر سنأ في هذه البرامج الناجحة، وتكوين صداقات وزمالات من نفس الفئة العمرية للحصول على الدعم المتبادل. |
Cindy, şu arkadaşlık olayını düşünüyordum da bana bu kadar ilgi gösteren arkadaşım hiç olmamıştı. | Open Subtitles | كنت أفكر فى صداقتنا لم أحظى قط بصديق يحبنى مثلك |
İyi arkadaşlık ettin ve iyi vakit geçirdi. | Open Subtitles | لقد كمت صديقاً جيداً و أريته وقتاً جيداً |
Gündüzleri hep kapalı yerlerde gizleniyorum ve geceleri yol alıyorum. arkadaşlık kurmak yok, dinlenmek yok, huzur yok. | Open Subtitles | اختبئ فى الغرف كل يوم و اسافر ليلآ ليس هناك اصدقاء او راحه او امان |
Evlilik eskiden size çocuklar, sosyal statü, ardıllık ve arkadaşlık bakımından hayat boyunca sürecek bir ortaklık sahibi olduğunuz ekonomik bir kurumdu. | TED | الزواج كان مؤسسة إقتصادية التي فيها يتم اعطاؤك شراكة طول العمر من ناحية الأطفال والحالة الإجتماعية و الخلافة و الرفقة. |
Ayrıca ayrılık sonrası, arkadaşlık öncesi zaman dilimimize geçmemizin vakti gelmiştir. | Open Subtitles | كما أنّه الأوان لننتقل للمرحلة التالية لما بعد الانفصال والسابقة للصداقة. |
Yaşama geri dönmek için sadece arkadaşlık edecek birilerine ihtiyacın vardı. | Open Subtitles | أنت فقط تحتاجين إلى رفقة لإرجاعك إلى الحياة |
Bence aramızda sağlam bir arkadaşlık için gerekli temel yok. | Open Subtitles | هل ترى أنا لا أعتقد أن هناك أساس بينا لبدء صداقه حقيقه |
Sana güvendiğime inanamıyorum Stu. Beni mahvettin. - arkadaşlık kartını çıkar. | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تخذلني ، لقد وثقت بك خذ كرت صداقتك |
arkadaşlık etmen iyi olacak. Yalnız kullanmayı sevmem. | Open Subtitles | إنه شيئاً لطيفاً أن أحصل على صحبة حلوة أكره أن أسوق السيارة وحيدة |