Sosyal arama motorundan kastım arkadaşlarını nasıl seçtiğin, onları nasıl bulduğun. | TED | ما الذي أقصده بمحرك البحث الاجتماعي هو كيف تجد وتختار أصدقائك |
Ağaç evinde kendi casinonu .açıp küçük arkadaşlarını mı çağıracaksın? | Open Subtitles | تبدأ بكازينو خاص بك؟ في منزل الشجرة؟ وتدعوا أصدقائك للمجيئ؟ |
arkadaşlarını sahne arkasına sokmak istememiş miydin? Unuttun mu, Jame? | Open Subtitles | أردت أن تعطي أصدقائك تصاريح المرور لما وراء الكواليس، أتتذكر؟ |
İkinci saldırı dalgasının zamanı geldi. arkadaşlarını çağır. Hadi hemen. | Open Subtitles | حان وقت نوبة الهجوم الثانية نادي أصدقاءك ، هلموا الآن |
Şu çocuk arkadaşlarını rezil edebileceğin Uy-gıybetleme adında bir uygulama buldu. | Open Subtitles | و هذا الشاب.. لقد اخترع برنامج.. لفضح اصدقائك يسمى برنامج اللطخة. |
Çıktığım kızların, onlardan daha az güzel olan arkadaşlarını sana ayarladığım günleri düşünsene. | Open Subtitles | فكّرْ بشأن كُلّ الأوقات التي وَضعتُك فوق بتواريخِي أقل أصدقاء جميلون. ذلك حقيقيُ. |
ne sizi, ne arkadaşlarını, ne mezuniyet balosunu ne de 8. yaşgünü partisini.. | Open Subtitles | لا أنتِ , ولا أصدقائها أو حفلات مدرستها ولا حفلة ذكرى ميلادها الثامنة |
arkadaşlarını kaybettiği için intikam isteyen genç yasak bir bölgeye ulaştı. | Open Subtitles | ،تسعى للإنتقام لوفاة أحد أصدقائك أحد النزلاء يعثر على المنطقة المحرمة |
arkadaşlarını çöp niyetine kullanmayınca ilham bulmak zor oluyor, değil mi? | Open Subtitles | لايستطيعون الكتابة. من الصعب إيجاد الإلهام حينما لاتقوم بتحطيم أصدقائك, ها? |
Yani bir oraya bir buraya gidip arkadaşlarını taklit ediyorsun. | Open Subtitles | إذا أنت تذهب و تعود و تفوم بتقليد كلام أصدقائك |
arkadaşlarını dolandırmayı, eşine yalan söylemeyi ve çocuklarından uzak durmaya devam edecek misin? | Open Subtitles | هل تريد حقّا أن تستمرّ في خداع أصدقائك الكذب على زوجتك، واجتناب أبنائك؟ |
arkadaşlarını ve meslektaşlarını koz olarak kullanıyorsun, kabul edecek kadar namuslu ol. | Open Subtitles | تريدين التأثير على أصدقائك و زملائك على الأقل تمتلكك الحشمة لتعترفي بذلك |
Bu arada, arkadaşlarını çoktandır görmüyorum. Sorun nedir? | Open Subtitles | بالمناسبة،لم أرى أصدقائك مؤخراً، ما الخطب؟ |
arkadaşlarını geri getiren uçak. Ne yazık ki yalnız gelmediler. | Open Subtitles | الطائرة ذاتها التي أعادت أصدقاءك لسوء الحظّ، لم يأتوا لوحدهم |
Seni ve arkadaşlarını kastetmedim. | Open Subtitles | انا لا اتكلم عنك وعن اصدقائك.. انت تعرف ذلك |
Baska ne söylemeyi unuttuğum ne var bilmiyorum. Ama soylemek istedigim son şey şu, Bu gidişle, çocuklarımızın en yakın arkadaşlarını biz tasarlıyor olacagiz. | TED | لا أعرف إذا نسيت شيئاً أم لا و لكن أريد أن أختم بهذا إذا واصلنا في هذا الطريق, فإننا نصمم أعز أصدقاء أبنائنا |
arkadaşlarını ve dostlarını bir araya getirdi ve beraber, dünyanın en başarılı ağaç dikme kampanyalarından birini yarattılar. | TED | اجتمعت مع أصدقائها وحلفائها، ومعاً استطاعوا تنفيذ ما أصبح واحدة من أنجح حملات زراعة الأشجار في العالم. |
Ana merkezdeki arkadaşlarını arayıp bir şeyler bulabilir misin diye merak ediyordum. | Open Subtitles | كنت أتسائل فحسب إذا أمكنك الإتصال بأصدقائك بالمقر الرئيسي وعرفت شيء لأجلي |
Seni ve arkadaşlarını uyarmıştım. Ödeme pazartesi olacaktı. | Open Subtitles | حذرتكِ و أصدقائكِ إن يوم الإثنين كان موعد الدفع |
Belki onun arkadaşlarını bulmasına yardım edersen, kendi arkadaşını da bulabilirsin. | Open Subtitles | , ربما إذا ساعدتيه بأيجاد أصدقاءه ستكوني قادة على أيجاد صديقتك |
Niye arkadaşlarını buraya getirmiyorsun... içmek için? | Open Subtitles | لمَ لا تجلب رفاقك هنا؟ هذا المكان اجمل بكثير, أليس كذلك؟ |
Tesla, arkadaşlarını ve potansiyel yatırımcıları laboratuvarındaki gece yarısı gösterilerine davet ediyordu. | Open Subtitles | كان تيسلا يدعو اصدقاء ومخترعين الي ليالي طويله من الاستعراض في معمله |
O gece François Madame Deroulard'ı bazı arkadaşlarını ziyarete götürmüştü. | Open Subtitles | هذه الليلة ,فرانسوا صحب مدام دورولارد لزيارة بعض اصدقائها |
Orada buluşuruz. arkadaşlarını bekletme istersen Han. Çok da önemli değil. | Open Subtitles | لا تعطّلي صديقاتك يا عزيزتي إنه غير هام، سأجد شخصاً آخراً |
İş çıkışı içmeye giderdi, ve bazen saat geç olunca içki arkadaşlarını eve getirirdi. | Open Subtitles | كان يشرب بعد العمل وأحيانا في الليل كان يجلب اصدقائه للشرب في البيت |
arkadaşlarını aradım onlar da haber almamışlar. | Open Subtitles | لقد اتصلت بأصدقائه وهم لم يسمعو شيئ عنه أيضا |
Ve çalışmayı bir süre yürüttükten sonra, tüm çalışma arkadaşlarını masa etrafında toplayarak şöyle dedi, 'Peki, beyler, bir takım ön sonuçlara sahibiz. | TED | وبعد التجربة التي قام بها بمدة ملائمة جمع كل زملائه على طاولة واحدة وقال لهم " حسناً يا سادة لدي بعض النتائج الاولية |