Benim hayatım da filmlerdi. Ama artık benim için bitti. | Open Subtitles | معظم حياتي كانت في الأفلام أيضاً لكن هذا كل شيء بالنسبة لي الآن |
Benim hayatım da filmlerdi. Ama artık benim için bitti. | Open Subtitles | معظم حياتي كانت في الأفلام أيضاً لكن هذا كل شيئ بالنسبة لي الآن |
- O benim gözlüğüm. - artık benim, kızım. | Open Subtitles | . ـ مهلاً, هذه نظاراتي . ـ هم ملكي الآن, أيتها الأخت |
Hatta, artık benim başıma gelir mi onu da bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف حتى إن كان سيحدث لي بعد الآن. |
- O artık benim. - Kutlarım, Vicky. | Open Subtitles | انه لي الان تهانئى .فيكي |
- Pırıltılı çağrı cihazı kuralları, - ne varsa artık benim. | Open Subtitles | , تحققي من قواعد جهاز الاستدعاء اللامع لأنه مهما كانت الحالة، فهي لي الآن |
Adamlarına söyle, artık benim için çalışıyorlar. Burası benim şehrim. | Open Subtitles | قل لرجالك أنهم يعملون لي الآن هذه مدينتي |
Umurumda değil. Hapishane artık benim için önemli değil. | Open Subtitles | لا أبالي، فالسجن لا يعني أيّ شيء بالنسبة لي الآن |
Bu iş o yüzden başlamış olabilir ama artık benim için daha büyük bir mesele. | Open Subtitles | ربما كان ذلك سبب لبدأ هذا، ولكنه أصبح شيء هام بالنسبة لي الآن. |
Ancak artık benim için aşk köhne, içler acısı bir şey. | Open Subtitles | لكن الحب بالنسبة لي الآن هو أمر مبتذل وتعيس |
Oğlunun evi artık benim olacak, ...ve seni orada bir daha görmeyeceğim. | Open Subtitles | شقّة ابنك باتت لي الآن ولا أريد رؤيتك هناك أبداً |
Bunları çok önce yok etmeliydi. Etmediğine göre artık benim oldu. | Open Subtitles | كان عليه تدمير هذا منذ زمن طويل و بما أنه لم يفعل فهو ملكي الآن |
Alt kattaki banyoda buldum. artık benim. | Open Subtitles | وجدته في حمام الطابق السفلي، إنه ملكي الآن |
Üstünü aradığımızda çantasından çıktı. artık benim oldu. | Open Subtitles | كان بحقيبتها عندما فتشناها، أظنه أصبح ملكي الآن |
Bak, bu avam yaşam biçimi artık benim için işe yaramıyor, tamam mı? | Open Subtitles | أنظر، نمط الحياة العامة.. لم يعد صالحاً لي بعد الآن حسناً؟ |
Ned o kitabı hemen bana getireceksin artık benim kaybedeceğim bir şey yok ve bu şey patlarsa, bana ne olacağı önemli değil ama sizin değer verdiğiniz birini de yanımda götürmek hiç hoşuma gitmez. | Open Subtitles | (نيد) أنت ستقوم بجلب الكتاب لي الان أنا لا أملك شيء لا أخسره |
artık benim fahişemsin. | Open Subtitles | أنت خاضع لي الأن |
artık benim silinemeyecek bir parçamsın. | Open Subtitles | إلا إذا كان يمكنني أن أمحوه الآن كله أنت جزءا مني الآن |
Fredo artık benim gözümde bir hiçsin. | Open Subtitles | لا تمثل أى شىء بالنسبة لى الآن |
Ne de olsa Leydi Mary, siz artık benim üvey kızımsınız. | Open Subtitles | بعد كل شيء ياسيدة ماري أنت الآن بمثابة ابنتي |
Dünya artık benim kontrolüm altında. Ama olamaz! | Open Subtitles | العالم الآن تحت سيطرتي، لكنني، لا إنني عاري |
artık benim için neyin faydalı olduğuna sen karar vermiyorsun. | Open Subtitles | انت لا تقرر ما هو جيد بالنسبة لى بعد الان |
İncitici kelimeler bokumu yesin çünkü artık benim için A.P. var! | Open Subtitles | الكلمات الجارحة يمكنها امتصاص قرفنا ! لأن البي سي ملك لي |
Kolun artık benim. | Open Subtitles | لقد أصبحت تلك الذراع ملكي الأن ويمكنني أن أفعل ما يحلو لى بها |
-Ve şunu bilmeni istiyorum ki artık benim küçük kızım olmadığının farkındayım. | Open Subtitles | و أريدك أن تعلمي أنني أتفهم أنك لم تعودي فتاتي الصغيرة |
artık benim. | Open Subtitles | الألغام الآن. |
Gitmiş olman gerekiyordu. Bu muayenehane artık benim. | Open Subtitles | كان من المفترض انك ذهبتي هذه العياده ملكي الان |