Çocuğumun astımı var, her ay cebimden 300 dolar çıkıyor spreylerine. | Open Subtitles | لدى طفلتي الربو ومن محفظتي سيكلف مستنشقها 300 دولار في الشهر |
Oğulları da, birinin astımı vardı, eskisi kadar hasta değillerdi. | TED | أبناؤها، كان أحدهم يعاني من الربو لم يعودوا مرضى كما كانوا من قبل |
Genelde astımı azdığı zaman beni arardı. | Open Subtitles | ، على الأغلب عندما يصيبه الربو . فإنه يقوم بالاتصال بي |
Bekle, Ustanın astımı vardı. Ve aşçı bunu tedavi etmek için kullandı onu. | Open Subtitles | انتظر , المعلم كان عنده ربو و الطاهي كان يستخدم هذا في معالجته |
Bir dakika,Ustanın astımı vardı. Ve aşçı onu tedavi ederdi. | Open Subtitles | انتظر , المعلم كان عنده ربو و الطاهي كان يستخدم هذا في معالجته |
astımı olduğunu biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | انتى تعرفى انها مصابه بالربو أليس كذلك ؟ |
Geçen gece spreyini kaybetti. astımı var, lanet olsun. | Open Subtitles | ما حدث في تلك الليلة انه فقد جهاز الربو الخاص به |
Adamın astımı kötüydü, ahbap. Sen bile bu kadar koşamazsın. | Open Subtitles | الرجل كان لديه الربو لا يمكنك جعله يقوم بذلك |
Bu çocuğun astımı var, biliyorsun. Basket atamaz. | Open Subtitles | يا رجل, إنه يعانى الربو لا يمكنه لعب كرة السلة |
Ev sallanmaya başladığında, babam astımı yüzünden bayılmıştı.. | Open Subtitles | عندما بدأ البيت بالإهتزاز وأبي أغمى عليه بسبب الربو |
- Ne var? Bu bayanın astımı var. İlaçlarına ihtiyacı var. | Open Subtitles | هذه المرأة لديها مرض الربو إنها تحتاج دوائها |
Kalp hastalığı, gece astımı ya da uyku aknesi probleminiz yok. | Open Subtitles | لا تعانين من أمراض بالقلب أو الربو الليلي أو الأختناق خلال النوم |
Buradan ayrılamaz. Zaten hasta. Yaşlı ve astımı var. | Open Subtitles | لا يستطيع الذهاب ، إنه مريض إنه كبير ويعاني من الربو |
Hayır, anlamıyorsunuz. Tommy'nin astımı var. | Open Subtitles | لا ، فأنت غير ملم بالمشكلة ابني يعاني من الربو |
Bir dakika,Ustanın astımı vardı. Ve aşçı onu tedavi ederdi. | Open Subtitles | انتظر, المعلم كان عنده ربو و الطاهي كان يستخدم هذا في معالجته |
Evet,nefes alıyor ama astımı var. | Open Subtitles | نعم ، إنها تتنفس الآن ولكنها تعاني من نوبة ربو |
Küçük kızımın kronik astımı var. | Open Subtitles | ابتي الصغرى عندها أزمة ربو حادة |
Uh, Darth Vader'ın astımı var... hadi bana bir tane solunum yolu hastası Uzay Yolu karakteri söyleyin. | Open Subtitles | "دارث فيدر" لديه ربو قل لي اسم أحد الأبطال في فيلم "ستار تريك" لديه مرض صدري |
Büyük ihtimalle çocukluk astımı nüksetti. | Open Subtitles | على الأرجح إصابة ربو من الطفولة |
Sadece astımı olduğunu sandım. | Open Subtitles | ظننتها أزمة ربو فقط |
Wayne'in astımı vardı. Asla sigaraya dokunmazdı. | Open Subtitles | كان مصاباً بالربو لم يلمس السيجارة أبداً |