ويكيبيديا

    "ayrılmış" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • غادر
        
    • غادرت
        
    • انفصلت
        
    • انفصل
        
    • غادروا
        
    • منفصل
        
    • منفصلين
        
    • محجوز
        
    • محجوزة
        
    • انفصلا
        
    • إنفصلا
        
    • إنفصل
        
    • منفصلة
        
    • انفصلنا
        
    • إستقال
        
    Kadınları taşıyan tren, Plaszow'dan ayrılmış durumda buraya varması fazla uzun sürmez. Open Subtitles قطر النساء غادر الان بلازو سيصلون الى هنا في وقت قصير جدا
    Oraya vardığınızda, birisinin yeni ayrılmış olabileceğini hissettiniz mi? Open Subtitles هل أنتابك شعوراً عندما وصلت بأن شخصاً ما غادر للتو ؟
    Madame Doyle salondan 11:45'ten önce ayrılmış. Open Subtitles أخبر نفسك أيها العقيد السيدة دويل غادرت الصالون قبل قليل من الساعة 11: 45
    humusumuzu denemeden ayrılmış olsaydın bizim için utanç verici bir durum olacaktı. Open Subtitles سَيَكُونُ شيء مؤسفَ إذا غادرت بدون أخذ عينات من الحُمّصِ الجديدِ
    Jessica İtalyan sevgilisinden ayrılmış ve İtalya'ya gitmeyi reddediyormuş. Open Subtitles وقد انفصلت عن صديقها الايطالي ورفضت الذهاب الى ايطاليا
    Etrafta soruşturdum. Kamp iki gün önce ayrılmış. Open Subtitles لقد سألتُ عنهم في المكان لقد غادر المخيم قبل يومين
    Bryan'ı aradık. Otelden ayrılmış. Yerini bilen kimse yok. Open Subtitles لقد اتصلنا ببرايان وقالوا لنا بأنه غادر الفندق لكن لا أحد يعرف مكانه
    Yvesler'in evinden saat 6:30 civarında ayrılmış. Open Subtitles لقد غادر منزل يفز حوالي الساعة السادسة والنصف
    Ama tünele ulaşmak için zaten gardan ayrılmış olman gerek. Open Subtitles لكن يجب أن غادر المحطة للوصول لنفق. حسناً.
    Biz kalıntıları bulduğumuzda çoktan kasabadan ayrılmış olabilir. Open Subtitles قد يكون غادر البلدة عندما وجدنا هذه البقايا
    Anlaşmanın suya düştüğünü söyleyemeden Çinli dostlarımız şehirden ayrılmış. Open Subtitles صديقك الصيني غادر المدينة قبل أن اقول له أن الصفقة قد ألغيت
    Bir komşuya bakılırsa, Binbaşı Carter Cumartesi sabahı 8.30 civarında ayrılmış. Open Subtitles وفقا لأحد الجيران ، ميجور كارتر غادرت حوالى الثامنة والنصف صباح السبت
    Yine ön büro kayıtlarına göre o gece otelden ayrılmış. Open Subtitles سجلات مكتب الاستقبال تشير أيضاً أنها غادرت الفندق في تلك الليلة
    Akşam 9:00'da kimliği belirsiz bir erkekle oradan ayrılmış. Open Subtitles غادرت مع شخص مجهول عند الإغلاق الساعة 9:
    Otelini aradım... Haftalar önce ayrılmış. Open Subtitles حسناً، لقد هاتفتُ الفندق، قالو أنها غادرت منذ بضعة أسابيع،
    Sanki bir kız senden ayrılmış da sen peşinden takip ediyor gibisin. Open Subtitles هذا الأمر وكأن فتاة انفصلت عنك وأنت تطاردها.
    Ailesi 5 yıl önce ayrılmış, yeniden birleşmiş, ve geçen sene yeniden ayrılmış. Open Subtitles انفصل والداه منذ 5 سنوات ثم تطلقا السنه الماضيه
    - Kimse bilmiyor. Bir gün önce muhafızlarıyla birlikte ayrılmış. Open Subtitles يبدواأنّلا أحديعلم،هوو الجنود غادروا بالجيّاد، مُنذ يوم ، مُتجهين إلى الشمال الشرقي.
    Yasak şehir, sadece bir duvar ve bir kapı ile ana şehirden ayrılmış. Open Subtitles منفصل عن المجمع بواسطة فقط جدار وبوابة هي المدينة المحرمة
    Fakat onların uzun, aynı uzunluktaki ve noktalarla ayrılmış cümlelerde görüldüğünü hayal edin. TED لكن تصور أنهم موجودين في قائمة طويلة من الجمل الأخرى، جميعهم بنفس الطول، وجميعهم منفصلين بإستخدام النقط.
    Bu Bu masa Tim adına ayrılmış. Tim sen misin? Open Subtitles اعتقد بأن هذا المقعد محجوز لـ تيم هل انت تيم؟
    "Arabanın burnu öne gelecek şekilde bana ayrılmış yere park ederim" demiş. Open Subtitles هذا ما قاله مساحة محجوزة وهو دائماً يتوقف بالمقدمة للخارج
    Ama bir çift ansızın ayrılmış ve onların talihsiz mutsuzluğu bizim sonsuz mutluluğumuz olabilir. Open Subtitles لكن هُناك حبيبين قد انفصلا للتو، وتعاستهم المُؤسفة يُمكن أن تكون فرحتنا للأبد.
    Görünüşe göre iki gözün de optik sinirleri kornealardan ayrılmış. Open Subtitles يبدوا أن كِلا أعصابك البصرية إنفصلا عن قرنياتهما
    Kardeşim Chuck olmalı. Kathleen'den yine ayrılmış olmalı. Open Subtitles سيكون أخّي تشوك لا بد وأنه إنفصل مع كاثلين ثانية
    Çünkü yaşam, "şeylerle" pek de meşgul olmuyor; Doğada kendi sistemlerinden ayrılmış hiçbir şey yoktur. TED لأن الحياة لا تتعامل فعلياً مع أشياء؛ لأنه لا توجد أشياء في عالم الطبيعة منفصلة عن النظام الذي تنتمي إليه.
    Teknik olarak, ayrılmış durumdayız çünkü kariyerini düşünüp beni arka plana atmasından bıkmıştım. Open Subtitles حسناً، تقنياً، لقد انفصلنا. لأنّي سئمت منه، دائماً ما يعتبر عمله أكثر أهميّة منّي.
    Duyduğuma göre biri utançla ayrılmış. Open Subtitles لقد سمعت بأن أحدهم إستقال بسبب الفضيحة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد