| Bölük'ün altı ay daha eve dönmeyeceğini söyledi. - Ne? | Open Subtitles | قال أن الفرقة 117 لن تعود قبل ستة أشهر آخرين |
| Ne albay için, ne de 9. Bölük için toplan borusunu çalmadım! | Open Subtitles | ليس من اجل العقيد وليس من اجل الكتيبة التاسعة أنا آسف بحق |
| Bence Bölük komutanımız çok akıllıca bir karar aldı komutanım. | Open Subtitles | اعتقد ان قائد السرية اخذ قرار حكيما سيدي |
| Almanlar Carentan'ı savunmak için sadece bir Bölük bırakmış. | Open Subtitles | قال الرقيب إن الألمان تركوا سرية واحدة للدفاع عن كارنتان |
| Kraliçe hayatta iken Bölük komutanıydım. | Open Subtitles | لمّا كانت الملكة حيّة، كنت قائد فصيل. |
| Albayım, buradaki tek Mühendis Bölük Subayı benim. Keşif koluna liderlik etme yetkisi verecek misiniz? | Open Subtitles | أيها العقيد، بصفتي الضابط المهندس الوحيد هنا، أطلب منكم السماح لي بقيادة الفرقة |
| Dubovoi Bölüğü'ndeniz. Bölük, Parkovsky Ormanı'nda. | Open Subtitles | نحن من فرقة دوبوفوي الفرقة في غابة باركوفسكي |
| Bölük komutanları burada bekleyip, karanlık bastırınca ilerleyeceğiz. | Open Subtitles | قادة الفرقة.. سننتظر هنا و نتحرك فب الظلام |
| Bu Bölük bunu başaramayacak olursa, başaracak birini bulurum. | Open Subtitles | أقض على هذة الكتيبة والا سأجد شخصاً آخر يستطيع ذلك |
| Bu Bölük bunu başaramayacak olursa başaracak birini bulurum. | Open Subtitles | أقض على هذة الكتيبة والا سأجد شخصاً آخر يستطيع ذلك |
| Alay, kıçındaki boku, Tabur ile Tabur ise Bölük ile siliyor ve bize düşen de kalan pisliği yalayarak temizlemek! | Open Subtitles | الفوج يمسح مؤخرته بالكتيبة و الكتيبة تمسح مؤخرتها بالسرية و نحن نتبقى نلعق القذارة المتبقية |
| Bu Bölük, dün gece yüzden fazla adam kaybetti. | Open Subtitles | هذه السرية فقدت أكثر من مئة رجل الليلة السابقة |
| Bölük komutanı hala kayıp. -Uçağının düştüğünü sanıyorlar. | Open Subtitles | قال مقر السرية إنه لا يزال مفقوداً يعتقدون أن طائرته أسقطت |
| 3. Tabur, 9. Bölük'ten Radyo operatörü Di Vita, efendim! | Open Subtitles | جندي الإشارة (دي فيتا، سالفاتوري) الكتيبة الثالثة، سرية رقم 9! |
| Bölük, ileri, ho! | Open Subtitles | فصيل , الى الامام |
| 2. Bölük tam anlamıyla rahat durumda değil. | Open Subtitles | الكتلة الثانية ليست فى وضع الانتقاء الآن |
| Diğer bütün Bölük komutanları, askerlik oynuyorlar. | Open Subtitles | كل قادة الفصائل موجودون هنا إنهم يلعبون لعبة الجندي |
| Kolay bir dersle Bölük liderliğinden barmenliğe. | Open Subtitles | من قائد سرب طيران إلى ساقى فى حانه بدرس واحد بسيط |
| Bölük iki müfrezeye bölünecek, bir müfreze iki mangaya, bir manga da iki birliğe bölünecektir. | Open Subtitles | ستنقسم الشركة إلى فصيلتين و الفصيل إلى قسمين، والقسم إلى فرقتين |
| Bölük düşman saldırısı altında, ilerleyemiyor. 58. | Open Subtitles | . تمت مواجهة الأعداء من قبل الشعبة الـ3 لا يمكننا المضي قُدماً |
| Bölük hazır ol. | Open Subtitles | فلتحتشد السّريّة |
| - Durun! Bölük, oraya gideceksiniz! - Emredersiniz! | Open Subtitles | توقف ، ستتوجه إلى قائد الجماعة حاضر سيدي |
| Bölük'ün öğrenmek üzere olduğu gibi görünüş aldatıcı olabilir. | Open Subtitles | حسنا المظاهر خداعه كما ستكتشفون ذلك الان ايتها الجمهره الثانيه |
| Teğmen von Witzland, fırtına birliği 336.tabur, 2.Bölük, 1.müfreze. | Open Subtitles | 336 الملازم أول هانزفون فيتزلاند، كتيبة قوات العاصفة الفرقة الثانية، الفصيلة الاولى |
| Ne kadar istiyorsan al. Her Bölük bir kamyon dolusu alsın. | Open Subtitles | خذ كل ماتريدون و اعطي لكل كتيبه حمل شاحنه |