| Bence yerel haberler için Böyle bir şeyin olması çok iyi. | Open Subtitles | أنا أظن أنه أمر عظيم أن يوجد شيء كهذا للأخبار المحلية |
| Sanırım Böyle bir şeyin başıma gelebileceğini düşünmeye gönlüm el vermedi. | Open Subtitles | اعتقد اني لا اتحمل هذه الفكرة ان يحدث لي شيء كهذا |
| Böyle bir şeyin dünyanın her yerinde her gün gerçekleştiğini anlamalısın. | Open Subtitles | يجب أن تعلم أن شيئاً كهذا يحدث كلّ يوم حول العالم. |
| Fakat Böyle bir şeyin olacağını hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | ولكنى لم اعتقد ان شيئا كهذا يمكن ان يحدث |
| Bir bürokrat Böyle bir şeyin tekrarlanmasını engellemek için hiçbir şey yapamaz. | Open Subtitles | لا يوجد ما يمكن لموظف القيام به لتأكيد عدم حصول أمر كهذا مجدداً |
| Böyle bir şeyin elinden alınmasının nasıl bir şey olduğunu bilemezsin. | Open Subtitles | ليس لديك أي فكرة كيف أن شيء مثل هذا يؤخذ منكِ.. |
| Açıkcası Böyle bir şeyin üstesinden gelinmez. | Open Subtitles | ـ بوضوح ، لا يمكنك .. لا يمكنك تجاوز شيء كهذا |
| Böyle bir şeyin, bir krizin ortasında nasıl olabildiğini anlamıyorum. | Open Subtitles | .. لا أفهم كيف يحدث شيء كهذا بينما نحن وسط أزمة |
| Böyle bir şeyin olabileceğini hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أفكر أبداً في أي شيء كهذا يمكن أن يحدث |
| Böyle bir şeyin tekrar yaşanmasına izin veremem. | Open Subtitles | لا أستطيع المجازفة بحدوث شيء كهذا مرة أخرى. |
| Bana Böyle bir şeyin bir daha yaşanmayacağına dair söz verir misin? | Open Subtitles | هل تعدني أن لا شيء كهذا سيحدث مجدداً قط؟ اختبار قصير مفاجىء... |
| Böyle bir şeyin başımıza geleceğini hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أعتقد يوماً بأنَّ شيئاً كهذا قد يحدث لنا |
| Böyle bir şeyin olabileceğini biliyordun ve yine de kızının oğluma yaklaşmasına izin mi verdin? | Open Subtitles | تعلم أن شيئاً كهذا يمكن أن يحدث ومع ذلك تركت ابنتك تقترب من ابني؟ كيف أمكنك ذلك؟ |
| Seni hazırlık aşçım yaptığımda, Böyle bir şeyin olacağını biliyordum. | Open Subtitles | علمت أن شيئاً كهذا سيحصل لو جعلتك الطاهية المساعدة. |
| Bu işe başladığında Böyle bir şeyin olacağını tahmin edemezdin. | Open Subtitles | عندما بداتي بهذا لم تتوقعي شيئا كهذا ان يحصل |
| Böyle bir şeyin asla tekrar yaşanmayacağından emin olmak için vücudum bana elimden gelen ne varsa yapmam gerektiğini söylüyordu. | Open Subtitles | جسدي كان يخبرني انه يجب ان افعل ايا كان ما أقدر عليه لأتاكد ان شيئا كهذا لن يحصل مجددا |
| Sen de Böyle bir şeyin bizim başımıza gelmesinden mi endişeleniyorsun? | Open Subtitles | وأنت قلق بأن أمر كهذا قد يحدث لعائلتنا؟ -لأنه لن يحدث |
| Hayatım boyunca hep Böyle bir şeyin olmasını bekledim. | Open Subtitles | أنا أنتظرت كل حياتي لان يحدث شيء مثل هذا |
| Böyle bir şeyin nasıI olabileceğini aklım almıyor. | Open Subtitles | لا يمكنني أنّ أتخيل كيف لشيء كهذا أنّ يحدث من تلقاء نفسه. |
| Böyle bir şeyin olabileceğine inanmak senin için neden bu kadar zor? | Open Subtitles | لماذا هو صعب جدا عليك ان تصدق ان شيئا مثل هذا يمكن ان يحدث ؟ |
| Altı yaşıma gelene kadar Böyle bir şeyin olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | لم أعتقد أنه حدث شىء كهذا حتى أتممت السادسة بعدها بدأت ألاحظ, أتعلمون |
| Böyle bir şeyin olacağını biliyordum. | Open Subtitles | عرفت بأنّ شيئًا كهذا سيحدث. عرفت شيئًا كماذا سيحدث؟ |
| Yani, hayatını yaşıyorsun ve Böyle bir şeyin olabileceğini unutuyorsun. | Open Subtitles | أعنى ان تعيش حياتك وتنسى ان امراً كهذا قد يحدث |
| - Böyle bir şeyin olması imkânsız. | Open Subtitles | ليس هناك طريقة او شخص يمكن أن يفعل ذلك |
| Siz Böyle bir şeyin varlığına inanıyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعتقدين بأن مثل هذا الشيء موجود؟ |
| Başına Böyle bir şeyin geleceğini biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أن شيئاً مثل هذا سيحدث أنا حذرتها كثيراً |
| Başınıza Böyle bir şeyin gelmesini asla istemem. | Open Subtitles | أنت آخر شخص فى العالم أريد أن يحدث له أى شئ مثل هذا |