Bütün olayı unuturum.Davalar yok,suçlamalar yok. | Open Subtitles | سأنسي الشيء بأكمله. لا دعاوي، لا إتهامات مضادة. |
Aslında Bütün olayı kadın yönetiyor. | Open Subtitles | في الحقيقة، هي تحرّض الشيء بأكمله. |
Bütün olayı Eric'in kafasını karıştırmak için uydurdum. | Open Subtitles | أنا تَجمّلتُ الشيء بأكمله فقط لتَخريب الرئيسِ eric. |
Bütün olayı ben planladım ve ellerim bomboş. | Open Subtitles | أنا الذي خططت للأمر برمته ولا أحصل على شيء |
Bütün olayı ben planladım ve ellerim bomboş. | Open Subtitles | أنا الذي خططت للأمر برمته ولا أحصل على شيء |
Bu mektup, Bütün olayı tamamen farklı bir renge büründürür. | Open Subtitles | ولكن, هذا الخطاب سيصنع وضعا مختلفا على القضية كلها |
Bütün olayı kaçırabilirsin. | Open Subtitles | و ستفتقد الشيء بأكمله |
Bütün olayı çözdün ve polis eğitiminde devrim yarattın. | Open Subtitles | أنت لا تفهمني، أنت حللت القضية كلها أحدثت انقلاباً في تاريخ التدريب الأمني |
Bütün olayı çözdün ve polis eğitiminde devrim yarattın. | Open Subtitles | أنت لا تفهمني، أنت حللت القضية كلها أحدثت انقلاباً في تاريخ التدريب الأمني |