ويكيبيديا

    "büyük fark" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • فرق كبير
        
    • إختلاف كبير
        
    • فرقاً كبيراً
        
    • اختلاف كبير
        
    • إختلاف ضخم
        
    • فرق شاسع
        
    • فرقٌ كبير
        
    • فارقا كبيرا
        
    • لفرقٌ كبير
        
    • الفارق الكبير
        
    • فارقاً كبيراً
        
    • فرقا كبيرا
        
    • الجديدة تدل على انه
        
    • الفرق الكبير هو
        
    Yaşlı ve mutsuz olmakla başına bir tabanca dayamak arasında büyük fark var. Open Subtitles فرق كبير بين أن تكون عجوز وحزين وبين أن تضع مسدس على رأسك
    Kafa buldurucu madde içmekle satmak arasında çok büyük fark var. Open Subtitles تعلم بأن هناك فرق كبير. بين تعاطي المخدرات والترويج, أليس كذلك؟
    Ne var ki, kamuya açık bütçe ile erişilebilir bütçe arasında büyük fark var. TED ولكن، كما تعلمون، هناك فرق كبير بين ميزانية عامة وميزانية يمكن الوصول إليها.
    Kendini savunmakla, ölüleri canlandırmak arasında büyük fark vardır. Open Subtitles هناك إختلاف كبير بين النظرات السيئة وترفع الموتى.
    Fark ancak birkaç milimetre ama büyük fark yaratıyor. Open Subtitles إنها منحرفة مليمترات فقط لكنه يعطي فرقاً كبيراً
    Aşk ile akılsızlık arasında büyük fark var, hayvani cinsel arzular. Open Subtitles هناك اختلاف كبير بين الحب والشهوة الحيوانية
    Çok büyük fark var. Ale, fıçının üstünde... ..bira ise altında mayalanır. Open Subtitles هناك فرق كبير ، المزر مخمر من أعلى أو شئ من هذا القبيل
    Seninle çıkmayı istiyorum. Arada büyük fark var. Open Subtitles إنني متلهفٍ للخروج معك فقط، و هذا فرق كبير
    Ölmek istemekle ölümden korkmamak arasında büyük fark var. Open Subtitles هناك فرق كبير بين الرغبة بالموت وعدم الخوف من الموت.
    Marco hastam değil. O bir dinleyici. Arada büyük fark var. Open Subtitles ماركو ليس مريضي,انه متصل فقط وهناك فرق كبير بين الاثنين
    büyük fark var. Teröristler saldırıp kaçar. Open Subtitles هناك فرق كبير الارهابيون يقتلون الأبرياء، نحن لم نفعل
    Birini öldürmek için eğitim almakla, bunu gerçekten yapmak arasında... büyük fark vardır. Open Subtitles هناك فرق كبير بين أن تتدرب على القتل وأن تقتل بالفعل
    Steroid aldığı için birkaç yıllığına pipisinde kıllanma olan bir oğlanla, performansını geliştirmeye, spordaki seviyesini yükseltmeye çalışan olgun bir erkek arasında büyük fark vardır. Open Subtitles هنالك فرق كبير بين طفل يتعاطى السترويد الذي بالكاد وصل لسن الحلم مقابل رجل بالغ يطمح لأن يكون أداءه أفضل
    Seninle benim aramda büyük fark var ve ben görünenden olandan bahsetmiyorum. Open Subtitles هناك إختلاف كبير بينك وبيني وانا لا أتكلم عن الأمور الواضحة
    Güreş değil baba. Vücut geliştirme. Aralarında büyük fark var. Open Subtitles لا يتصارعون يا أبّى، كمال أجسام هناك إختلاف كبير
    2 cc interlökin eklemek büyük fark yaratabilir. Open Subtitles اضافة قدرين سيحدث فرقاً كبيراً
    Ölmekle hiç doğmamak arasında büyük fark var. Open Subtitles ثمّة اختلاف كبير بين الموت و أن لا نولد أبداً
    Dinle, tatlım. Erkeğin aşkı ile kadının aşkı arasında büyük fark var. Open Subtitles أصغِي يا طفلتي بين حبّ إمرأةِ و حبّ رجلِ هناك إختلاف ضخم
    Ve öğrencim beni anlamadıysa, bu onun kadar benim de suçumdu. Bir nesnenin resmi ve yazılışı arasında büyük fark var. Open Subtitles هناك فرق شاسع بين رسم ونطق اسماء الأشياء
    Bir kadını sikmek istemekle öldürmek arasında büyük fark var. Open Subtitles هناك فرقٌ كبير بين الرغبة بمضاجعة امرأة، والرغبة بقتلها.
    ama şunun farkına vardık fikirlerimizi sunma şeklimiz, büyük fark yaratıyor. TED لكننا وجدنا أنه الطريقة التي نعرض بها أفكارنا، تصنع فارقا كبيرا.
    Yanında konuşacak birinin olması büyük fark yaratır. Open Subtitles إنّه لفرقٌ كبير حينما يكون لديكَ شخصًا لتتحدّث إليه.
    İnanıyorum ki seninle benim aramdaki en büyük fark da bu. Open Subtitles الفارق الكبير بيني وبينك هو اني مؤمنة
    Kanser hastalarında tutumun çok büyük fark ettirdiğini söylerler. Open Subtitles هم يقولون السلوك يصنع فارقاً كبيراً مع مرضى السرطان
    Küçük eylemler çok büyük fark yaratabilir. TED الأعمال البسيطة يمكن أن تخلق فرقا كبيرا.
    Bugünkü olaydan sonra tahminlere göre, rakiplerine büyük fark atmış durumda. Open Subtitles البيانات الجديدة تدل على انه تقدم الى الطليعة بسبب حادثة اليوم
    Ama büyük fark ben işimi etkilemesine izin vermem. Open Subtitles ولكن الفرق الكبير هو لا أسمح له بأن يؤثر على العمل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد