Bu ormandan çıkmak zorundayız, çok büyük tehlike içindeyiz. | Open Subtitles | يجب أن نخرج من هذه الغابة نحن في خطر كبير |
Bu arada, bir telefon görüşmesi yapmam lazım. büyük tehlike altında olan birisini tanıyorum. | Open Subtitles | بالمناسبة، يجب أن أقوم بإتصال، أعرف أحداً في خطر كبير. |
Ayrılmalısın. Tibet'ten ayrılman gerek, Kundun. Hayatın büyük tehlike altında. | Open Subtitles | يجب أن تغادر التبت حياتك فى خطر كبير |
büyük tehlike zamanında Karanlık tehdit ederken bizden bile gizli olarak İşaretleri yaptı. | Open Subtitles | في وقت فيه خطر عظيم عندما كان الظلام يهدّد لقد صنع العلامات في السر حتى لم يخبرنا عنها |
Bilesin diye söylüyorum, aradığım kız çok büyük tehlike altında. | Open Subtitles | كي تعلمي فقط, هذه الفتاة التي أبحث عنها, في خطر محدق. |
En büyük tehlike aramızdan kaçmaları. | Open Subtitles | التهديد الكبير إذا خرجوا عن نطاق شبكتنا |
Seni büyük tehlike içinde buldum. | Open Subtitles | لكني وجدتك تتعرض لخطر كبير هنا |
Yine de eğitiminde büyük tehlike görüyorum. | Open Subtitles | على الرغم من هذا أخشى خطراً كبيراً من تدريبه. |
Shak'l ölmezse, şimdikinden daha büyük tehlike içinde olacaklar. | Open Subtitles | إذا لم يموت " شاكي "ِ سوف يكونوا فى خطر كبير عن الذى هم موجدين فية الأن |
Sen beni kurtardın. Orda büyük tehlike altındaydım. | Open Subtitles | لقد انقذتني لقد كنت في خطر كبير هناك |
Agrabah büyük tehlike altında. Bizi Agrabah'a götürmeni diliyorum. | Open Subtitles | "آجرباه" في خطر كبير أتمنّى أنْ تأخذنا إلى "آجرباه" |
Kadınlar için büyük tehlike oluşturduğu açık. | Open Subtitles | يشكل خطر كبير على النساء |
Beni dinle Buffy... yanında Ethan varken büyük tehlike altındasın. | Open Subtitles | (بافى) إسمعى أنتِ فى خطر كبير مادام (إيثان) معك |
büyük tehlike demektir. | Open Subtitles | هذا يعني أنها في خطر كبير |
Stanley, büyük tehlike içindeyiz. | Open Subtitles | ستانلى, نحن فى خطر عظيم |
büyük tehlike içindesiniz! | Open Subtitles | هيا.. أنت في خطر عظيم |
büyük tehlike altındalar. | Open Subtitles | -{\cH9CFFFE}.. إنّهم في خطر عظيم |
Komutan ile görüşmem gerek. Ailem büyük tehlike altında. | Open Subtitles | أحتاج لرؤية القائد عائلتي في خطر محدق |
Lütfen, efendim. Krallığımız büyük tehlike altında. | Open Subtitles | أرجوك يا سيّدي مملكتنا في خطر محدق |
büyük tehlike içindeler. | Open Subtitles | إنهم فى خطر محدق |
Bu seferki büyük tehlike neydi? | Open Subtitles | ماذا كان التهديد الكبير هذا ؟ |
Seni büyük tehlike içinde buldum. | Open Subtitles | لكني وجدتك تتعرض لخطر كبير هنا |
Senin ve bebeğin için büyük tehlike oluşturabilir. | Open Subtitles | و الذي قد يشكّل خطراً كبيراً عليكِ و على طفلك |