"büyüklük" - ترجمة من تركي إلى عربي

• العظمة
• الحجم
• عظمة
• عظماء
• الأكبرَ
• كبير وحق
• بتعالٍ

büyüklük ne zaman kötüye kullandırır kendini? vicdanı devlet gücünden ayırdığı zaman.
إن إساءة استعمال العظمة تتجلى عندما ينفصل الضمير الحيّ عن السلطة

büyüklük bu kabus sona erene kadar bekleyebilir.
حيث ان العظمة يمكن ان تنتظر حتى ينتهى ذلك الكابوس

büyüklük, diğer adamlara imkansız gözüken şeyi başarmakla ilgilidir.
العظمة هي تحقيق ما يبدو مستحيلاً للرجال الآخرين

büyüklük, şekil ve bazen de renk olarak farklılık gösterirler.
تختلف في الحجم,الشكل, وفي بعض الاحيان اللون

Beni büyüklük sırasına göre koridorlardada yürütüyorlardı.
كان يتركونني أتمشى تحت في آخر الممرات حسب ترتيبها في الحجم

Şey, Bu büyüklük başkalarının göremeyeceği bir şey, ama var.
بالواقع، هي عظمة لا يراها الآخرون، ولكنها موجودة

Sende bir büyüklük var. Adamların peşinden ateşe atlar.
تستطيع أن تحقق أي شيء تريد إنكَ تمتلكُ العظمة

büyüklük, birisinin içine çekmeyi öğrenmesi gereken nadir bir havadır.
العظمة هواء مخلخل على المرء أن يتعلم كيف يتنفسه

Seni son dakikada kiraladığımızı biliyorum ama başarı büyüklük değil, başarı bütün dünyanın hizmet ettiği tek Tanrıydı.
أعرف أننا عيَّناك في آخر لحظة، لكن النجاح النجاح لا العظمة

büyüklük nedir bilen biri varsa o da bu adamdır.
إن كان أي أحد على علم بماهية العظمة فهو هذا الرجل أمامكم مباشرة

Coşkun bir narsizm, büyüklük kompleksi ve abartılı bir paranoya.
،تفشّي الأنانيّة، أوهام العظمة .التشكّك من التفتّح المُدرك ذاتياً

Bu büyüklük dedikleri bir şans meselesi değil, bir seçim meselesidir derler.
يقولون أن تلك العظمة ليست مسألة فرصة بل مسألة خيار

HC: büyüklük her şey değildir, Bruno.
هاري: ليس الحجم هو كل شئ يا برونو. برونو: أنا متأكد.

Trafik, akışı engellenmeksizin, efektif olarak büyüklük ve içeriğe göre ayrılır.
يتمُ فصل حركة المرور بفعالية عن طريق الحجم والمحتويات دون عرقلة تدفق سيرها.

Geminin büyüklüğünü anlatan bir isim olsun istedim. büyüklük ise denge, lüks ve en önemlisi... güç demektir.
اردتُ اسماً مُعبّراً عن الضخامة المُطلقة للحجمِ، إذ أن الحجم يعني الثبات والترفِ.

Bol miktarda oksijen elde edildikten sonra büyüklük ve karmaşıklık kazanırsın.
بوجود حزمة من الأوكسجين، تحصل على الحجم والتعقيد.

Peki, ne diyorsun, büyüklük olarak, işe yarar mı?
حســناً , مــا رأيـك ؟ الحجم الكبير , هـل سوف ينـجح الأمر ؟

Her diş ve bobin, büyüklük ve donanım için özel tasarlanmış.
كل جزء ولولب هو تصميم خاص من اجل الحجم والقوة

Ve gözlerimi onun cömert sperm fırlatıcısına dikmişken, hükümetin ve teğmen Victor'un göstermiş olduğu büyüklük için teşekkür ettim.
وبينما زال يداعب اعضاءه باستمرار شكرتُ الحكومة على على عظمة الملازم فيكتور

Diğerlerini ise büyüklük sürükler. Dün gece beni bu safsatayla etkilediğin doğru.
والاخرون يصبحون عظماء بانفسهم قلت لي ذلك امس

Şimdi büyüklük yapıp onu yanlış şeyler yapmadan önce bırakabilirim.
الآن أنا يُمكنُ أَنْ أكُونَ الشخصَ الأكبرَ وكفالة قبل هي تَعمَلُ.

Doğruluk ve büyüklük adına saldırılarımızın sonu gelmeyecektir.
سنتهجم مرة ثانية و ثالثة باسم ما هو كبير وحق

- Lütfen bana büyüklük taslama.
أرجوك لا تعاملني بتعالٍ