Bebekliğinden beri seni biz büyüttük, soframızda yemek yedirdik. | Open Subtitles | فقد ربيناك منذ كنت رضيعا وأطعمناك من مائدتنا |
Seni de böyle büyüttük? | Open Subtitles | بعد الطريقة التي ربيناك عليها؟ |
Reddetmeye çalıştım Christian ama Matt'i beraber büyüttük. | Open Subtitles | حاولتُ إنْكاره، Christian... لَكنَّنا رَفعنَا مات سوية. |
Hatta kızdan ziyade erkek gibi büyüttük seni. | Open Subtitles | أنت رُبّيتَ مثل ولد اكثر من كونك بنت |
Hayatımız boyunca burada yaşadık. Oğlumuzu burada büyüttük. | Open Subtitles | لقد عشنا معظم حياتنا هنا ربيّنا أطفالنا هنا |
Sen gittiğinden beri işi büyüttük. Eskisi gibi araba parçalamıyoruz. | Open Subtitles | منذ تركك لنا ونحن نكبر لم نعد نسرق السيارات. |
Tek kızım olduğundan dolayı seni serbest büyüttük. | Open Subtitles | بما انك طفلَتي الوحيدَة أعطيتُك الكثير مِنْ الحريةِ |
Onu sevgi ve onur içinde büyüttük. | Open Subtitles | ربيناها بكثير من الحب و الكبرياء |
Baban ve ben seni 18 yıl boyunca gayri meşru çocuğumuz olarak büyüttük. | Open Subtitles | والدك و انا ربيناك لـ 18 عاماَ |
- Tanrım... - Seni doğru şekilde büyüttük sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت اننا ربيناك على الصواب |
Seni biz büyüttük. | Open Subtitles | لقد ربيناك |
Bu evde iki çocuk büyüttük. | Open Subtitles | رَفعنَا طفلين في هذا البيتِ، |
Hatta kızdan ziyade erkek gibi büyüttük seni. | Open Subtitles | أنت رُبّيتَ مثل ولد اكثر من كونك بنت |
Kızımızı orada büyüttük. | Open Subtitles | لقد ربيّنا ابنتنا فيه |
- İIginç. - Ben hiç sevmedim. - Heykelciği optik yöntemlerle büyüttük. | Open Subtitles | أنا لا أحبه نكبر التمثال بصرياً |
Onu büyüttük, ve bebeği de büyüteceğiz. | Open Subtitles | نحن نكبر فى السن أم هذا بسبب الطفل؟ |
Tek kızım olduğundan dolayı seni serbest büyüttük. | Open Subtitles | بما انك طفلَتي الوحيدَة أعطيتُك الكثير مِنْ الحريةِ |
Onu büyüttük ve bizden biri yaptık. | Open Subtitles | ربيناها وأصبحت واحدة منّا. |