ويكيبيديا

    "bırakmıştı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ترك
        
    • تركت
        
    • تركه
        
    • تركها
        
    • تركتها
        
    • وترك
        
    • تركَ
        
    • خلّف
        
    • توقّف عن
        
    • والزمني أن
        
    • أسقطني
        
    Üç gün önce birileri bunu kız kardeşimin mezarına bırakmıştı. Open Subtitles شخص ما ترك هذا على قبر أختي قبل ثلاث أيام
    Fakat not defterini bırakmıştı, baştan beri oradaydı. TED لكنه ترك مفكرته الذي كان موجوداً هناك من البداية.
    Larry adında bir adam o dönemde bir mesaj bırakmıştı. Open Subtitles قليلة هناك رجل اسمه لارى, ترك رسالة ذات مرة, فى مثل نفس الوقت تقريبا
    Çok sevimli bir şey. Bilerek benim ocağı açık bırakmıştı. Open Subtitles ,لطيفة فى وجهها فقط لقد تركت موقدى يعمل عن عمد
    20 yılı aşkın süredir ringlerin dışında kaldı. Ama 1500 müsabaka vücudunda iz bırakmıştı. TED لقد كان بعيدًا عن الحلبة لأكثر من 20 عامًا ولكن هذه ال1500 مباراة احترافية قد تركت علامة في جسده
    Babam öldüğünde, bu evi kardeşimle bana bırakmıştı. Open Subtitles هذا البيت تركه والدي لي ولأخي عندما توفي
    - Kızı ta Alpler'e kadar götürmüş sonra da gondolda tanıştığı Fransız bir kız için onu otel odasında yapayalnız bırakmıştı. Open Subtitles لقد أخذها معه طوال الرحله الى جبال ألالب ثم تركها في غرفة الفندق جالسة من أجل فتاة فرنسية قابلها في جندول
    Ceket ve ayakkabılarımızı çatıda bırakmıştı, ama birşey demedim. Open Subtitles ترك ستراتنا وأحذيتنا على السقف، ولكني لم أقل أي شيء.
    - Eşim geçen Kasım'da ansızın öldüğünde bana biraz para bırakmıştı ama çalışmam gerektiğini hissettim. Open Subtitles عندما مات زوجي فجأة في نوفمبر الماضي ترك لي شيئاً من المال لكني أحسست أني بحاجة لعمل عمل جيد، وشاق وكثير المطالب
    Belgeyi gördüğümde, bir takım gayrireşit şartlarla birlikte olmak üzere bütün mirasını bana bırakmıştı. Open Subtitles عندما وجدت ,مع بعض التحفظات, انه ترك كل عقاراته لى.
    Benim üzerimde çok olumlu bir etki bırakmıştı. Open Subtitles ، كان وسيماً أنيقاً وشهماً ترك إنطباعاً جيّداً عندى
    Bir hafta önce biri laboratuvarımıza bırakmıştı. Open Subtitles شخص ما ترك هذا الملف في معملنا منذ أسبوع
    Beltway Nişancıları (*) olay yerlerinden birine bir tarot kartı bırakmıştı. Open Subtitles حزام الرماة ترك بطاقة تارو فى أحد مسارح الجريمة
    Ama birisi otel odasının dışına teyp bırakmıştı. Open Subtitles ولكن هناك شخص ترك مسجل خارج غرفتكم في الفندق
    Savaş dört milyon nüfuslu ülkede sadece 51 doktor bırakmıştı. TED تركت لنا الحرب 51 طبيب فقط ليخدموا بلدا به أربعة ملايين نسمة.
    Çünkü kişiliğin geride arzulanacak pek çok şey bırakmıştı. Open Subtitles شخصيتك تركت شيئاً لأشتاق له، أقصد الشخصية
    Kız arkadaşın klüpte heryere kart bırakmıştı. Ah, öyle mi. Open Subtitles تركت صديقتك البطاقات في جميع أنحاء النادي، تذكّري ذلك؟
    Bir arkadaşım kıyafetlerini bende bırakmıştı. Bu yakınlarda onu görmeyeceğim. Open Subtitles صديقة تركت ملابسها فى شقتى لن أراها قريباً
    Bay Kirkwood onu Harold Wells'in girmesi için açık bırakmıştı. Open Subtitles كان السيد كيركوود قد تركه مفتوحا او هارولد ويلز ليتمكن من الدخول
    - Kızı ta Alpler'e kadar götürmüş sonra da gondolda tanıştığı Fransız bir kız için onu otel odasında yapayalnız bırakmıştı. Open Subtitles لقد أخذها معه طوال الرحله الى جبال ألالب ثم تركها في غرفة الفندق جالسة من أجل فتاة فرنسية قابلها في جندول
    Bana onu artık aramızda olmayan bir dostum bırakmıştı. Open Subtitles تركتها إحدى أصدقائنا التي لم تعد معنا الآن
    Hırsız cama tırmanırken kendini kesip arkasında biraz kan bırakmıştı. Open Subtitles المقتحم جرح نفسه وهو يصعد للنافذة وترك بعض بقايا الدم
    Ama kim yapmışsa, eroini masada bırakmıştı. Open Subtitles لكن أيّما فعله تركَ كيلواً من الهيروين بالطاولة.
    Toplantı bizi hala sürmekte olan ve hiçbir ilerleme kaydedilmemiş Berlin kriziyle baş başa bırakmıştı. Open Subtitles ماك جورج باندي مساعد للرئيس كينيدي حيث خلّف لنا أزمة برلين قائمة كما هي دون إحراز أي تقدم بها
    Senin yaşındayken baban fermuar fabrikasında çalışmayı yeni bırakmıştı. Open Subtitles في عمرك ، والدك بالكاد توقّف عن العمل في مصنع السحّاب سحابات البنطلونات وغيرها
    Beni eve bırakmıştı. Open Subtitles والزمني أن أكون هنا.
    Beni bir mumla, kuyuya da bırakmıştı. Open Subtitles أسقطني أيضاً في بئر.. مع شمعة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد