Sadece basketbolu bırakmak istediğinden bahsetti okul tiyatrosunda çalışmak istediğini. | Open Subtitles | هو فقط ذكر بأنّك كنت تريد ..ترك كرةسلة . ..للعمل |
Mesaj bırakmak ya da faks yollamak istiyorsanız, şimdi başlayın. | Open Subtitles | لو أردت ترك رسالة أو إرسال فاكس .. ابدأ الآن |
Mesaj bırakmak ya da faks yollamak istiyorsanız şimdi başlayabilirsiniz. | Open Subtitles | لو أردت ترك رسالة أو إرسال فاكس .. ابدأ الآن |
Hala anahtarları üstünde bırakmak gibi kötü bir alışkanlığın var. | Open Subtitles | لا يزال لديك عادة سيئة كونك تترك مفاتيحك في السيارة |
Hadi kızlar, dünyayı kurtarmayı erkeklere bırakmak mı? Hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | اتردن ان نترك للرجال مهمة انقاذ العالم لا اعتقد ذلك |
Ben de seni bırakmak istemiyorum ama burada kalmayı karşılayabilsem bile yeteri kadar ödeyen bir oyunculuk işini asla bulamam. | Open Subtitles | أنـا لـاـ أريد أن أتركك كذلك ، لكن حتي إن إستطعت البقاء هنا لن أجد أبداً مهنـة تدفع تكاليف إقامتي |
İlk yüksekokul seminerim olacak. İyi bir izlenim bırakmak istiyorum. | Open Subtitles | انت تعلم مؤتمر الصف الدراسى الاول اريد ترك انطباعا جيدا |
Aklıma gelmişken, yeni eğitim programım yüzünden bir dersi bırakmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | هذا يذكرني بأنه مع جدول التدريب الجديد سيكون عليّ ترك مقرر دراسي |
Charlie, eğer asıl nehir yatağını takip edersek, Peder Torres ve adamlarının altınlarını bırakmak zorunda kaldıkları büyük mağarayı bulabileceğimize inanıyordu. | Open Subtitles | رأى شارلى أننا إذا اتبعنا المسار الاصلى للنهر سنتمكن من تحديد الكهف الذى اضطر الاب تورس ورجاله الى ترك الذهب فيه |
Neyse ki; insanları yüz üstü bırakmak senin en büyük özelliğin. | Open Subtitles | حقا , لحسن الحظ ان ترك الناس يغرقون هو شأنك الخاص |
Çünkü yakın bir zamanda hepsini arkamızda bırakmak zorunda kalacağız. Anne, baba! | Open Subtitles | لأنه في مرحلةً ما قريبًا سوف نضطر على ترك كل شيء وراءنا. |
Telefonumu evde bırakmak zorunda kaldım çünkü kızın mikrofonlara karşı alerjisi var. | Open Subtitles | وقد كان عليّ ترك الهاتف في المنزل لأنها حساسة تجاه تواجد الميكروفونات |
Bekar bir kadın için bu şekilde anahtar bırakmak riskli. | Open Subtitles | ذلك خطير لامرآة تعيش وحدها ان تترك مفتاحا هكذا بالخارج |
Devam etmek için tek yolun, geçmişi geride bırakmak olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | أرى أنّ الطريقة الوحيدة لتتابع حياتك هي أنْ تترك الماضي وراءك |
Ama bence, belki de en iyisi bu tartışmaları avukatlara bırakmak. | Open Subtitles | ولكن أعتقد أنه من الأفضل أن نترك هذا النقاش، إلى المحامين. |
- Evet. Seni yalnız bırakmak vicdanımı rahatsız ediyor. | Open Subtitles | أعني أنا أكره أن أتركك هنا وحيدا في هذا الموقف المحرج |
Karısını ve çocuklarını, kendisinin kaçtığı bir yerde bırakmak mı? | Open Subtitles | يترك زوجته وأولاده وقصره وملكه فى مكان يهرب هو منه؟ |
Belinizden olmak istemiyorsanız işini çoğunu yapmayı fana bırakmak en iyisidir. | Open Subtitles | و إذا أردت الأ ترميك أرضاً فمن الافضل تركها تعمل لوحدها |
Hizmetçiye duşta yerin neden kahverengi olduğunu anlatan bir not bırakmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | .. أضطريت لترك ملاحظة للخادمة لأشرح لها لماذا أرضية . الحمام كلها بنية |
Eve gitmek istiyorum bu üniformayı çıkarmak ve gösteriyi bırakmak! | Open Subtitles | أريد العودة للبيت إنزع هذا الزي الرسمي و اترك العرض |
Çocuklarımıza veya torunlarımıza bırakmak istediğimiz mirası düşündüğümüzde bir adalet mirası bırakmayı düşünmeliyiz. | TED | وعندما نفكر في نوع الميراث الذي نريد تركه لأبنائنا أو أحفادنا، فكروا في ترك إرثٍ من العدالة. |
İnsanları ısırmayı bırakmak zorundasın yada kimse etrafında olmak istemeyecek. | Open Subtitles | عليك التوقف عن عض الناس وألا لن يكون أحد بجوارك |
Söylesene, Wes böyle güzel bir daireyi neden bırakmak istiyorsun? | Open Subtitles | لذا، أخبرني ياويز، لماذا أردْت التخلي عن هذه الشُقَّةِ المُمتازةِ؟ |
Tutukluluğunuza gelince, burada sizi o yerde bırakmak isteyen birsürü insan var. | Open Subtitles | حول اعتقالك, لقد كان هناك الكثير من الناس هنا يريدون تركك هناك |
Peki ondan sonra? Dairemi bırakmak istediğimde, buraya gelmek istediğimde? | Open Subtitles | أعني بعد ذلك، عندما أردتُ مغادرة شقتي، والإنتقال إلى هنا |
Beni bir daha öpersen, onu bırakmak zorunda kalırım ve yaşayamam. | Open Subtitles | إذا قبلتني مرة ثانية فينبغي أن أتركه وربما أن لا أبقى |
Doğruyu söyleyip her şeyi oluruna bırakmak basit bir çözüm olabilirdi. | Open Subtitles | الحل البسيط هو قول الحقيقة و تتركي الأشياء تمشي كما تريد |