ويكيبيديا

    "bağırmak" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الصراخ
        
    • أصرخ
        
    • الصياح
        
    • صراخ
        
    • للصراخ
        
    • يصيح
        
    • اصرخ
        
    • بالصراخ
        
    • تصرخي
        
    • والصراخ
        
    • تصرخوا
        
    • أصيح
        
    • الصُراخ
        
    • تصرخين
        
    • لتصرخي
        
    Ama sebepsiz yere ona bağırmak bu beni kötü baba yapar. Open Subtitles و لكن الصراخ في وجهه بدون سبب يجعل مني أباً سيئاً
    Geçen sefer tek yaptığın bağırmak, haykırmak ve beni suçlamaktı... Open Subtitles لأن المرة الاخيرة لم تفعل شيئا الا الصراخ في وجهي
    Kutuları işaretlemek, bağırmak, hiçbir şey yok. TED أو تعليم الصناديق أو الصراخ أو أي شي آخر
    Banyonun kapısına gel. Sana daha fazla bağırmak istiyorum. Open Subtitles تعال وقف بجانب الحمّام أريد أن أصرخ عليك أكثر
    Bu şekilde bağırmak çok akıllıca olurdu şayet Rusça bilen birileri olsaydı. Open Subtitles ونحن لقد تم الصياح عليهم. إذا كان شخص ما يمكن أن يتكلم الروسية.
    Şu çocuklara bakın. Kavga yok. bağırmak yok. Open Subtitles انظروا إلى هؤلاء الأطفال، لا شجار، لا صراخ
    İptal ettiğimde bana bağırmak istediğini mi söylemek istiyorsun? Open Subtitles هل تقولين أنّك شعرت بحاجة للصراخ عندما ألغيت الجلسة؟
    bağırmak işe yaramaz Bay Clayton. Dilimizi anlamıyor. Open Subtitles الصراخ لن يجدي يا سيد كلايتون إنه لا يفهم الإنجليزية
    Garsonlara bağırmak veya gişelerde birine bağırmak için trafiği durdurmak gibi. Open Subtitles كالصراخ في وجه النادلين أو إعاقة المرور، كي يمكنك الصراخ في وجه الشخص الجالس في كشك تحصيل الرسوم
    Şiir okuman bittiyse, çocuğa bağırmak istiyorum. Open Subtitles إن أنهيت من غناء القصيدة فأنا أرغب في الصراخ على الفتى
    Sana bağırmak tekrar işi berbat etmene engel olabilir. Berbat falan etmedim. Open Subtitles الصراخ في وجهك ربما يمنعك من الفشل في هذا مرة أخرى
    Bana bağırmak için sana para ödediğime memnunum ve aptal olduğumu söylediğin için, ama hiçbir işe yaramıyor. Open Subtitles وقد تمتعت حقا بدفع لك و الصراخ في وجهي وتقول لي احمق ، لكن هذا لا يجدي
    Galibiyet toparlanmayı, kongrede bağırmak yerine tekrardan konuşmayı sağlar. Open Subtitles النصر سوف يجعل الناس يركزون فى النصر الفوز سوف يجعل الكونجرس يتحدث ثانية بدلا من الصراخ
    Ve 20 saniyede bir birilerine... bağırmak zorunda kalmayacağım. Open Subtitles وأنـا سأحبُّ أن لا أضطر أن أصرخ على أحد كل 20 ثانية
    Bunca zamandır, size bağırmak zorunda kalmak bana gerçekten acı verdi. Open Subtitles طوال هذا الوقت، كان من الصعب جداً أن أصرخ فيكَ
    Halsizleştim. bağırmak istedim ama bağıramadım. Open Subtitles شعرت بأنني سأفقد الوعي أردت أن أصرخ لكن لم يمكنني ذلك
    İnsanlara bağırmak her zaman en iyi sonucu vermez, efendim. Open Subtitles الصياح بالناس لايؤدي دائما الي نتائج ايجابية ياسيدي
    Bu Şükran Günü'nde, bağırmak yok, histeri yok, özellikle de büyükbabanız burada değilken. Open Subtitles وعيد الشكر هذا، لا صراخ ولا هستيريا وخاصة في ظل غياب جدكما
    Kapatırsan bana bağırmak için daha çok vaktin olur ben de hemen kapı dışarı edilmem. Open Subtitles إذا لديك المزيد من الوقت للصراخ بوجهي بهذه الطريقه وأنا لن اطرد بهذه السرعة
    Hayır efendim, söylediğim gibi, radyo harap olmuştu. bağırmak sadece düşman ateşini üzerimize çekiyordu. Open Subtitles كلا سيدي وكما قلت بأن الراديو كان عطلان كان يصيح حتى يسترعي انتباه العدو
    Tanrım, bağırmak istiyorum. Felaket bağırmak istiyorum. Open Subtitles يالهـــي , أريد أن أصارخ أريد ان اصرخ بقووووة
    Bu arada bugün orada yaptıklarım, bağırmak falan, genellikle böyle şeyler yapmam. Open Subtitles بالمناسبة ، ما فعلته هناك اليوم بالصراخ ، عادة لا أفعل ذلك
    Neyin var senin? Nasıl bağırmak bu böyle? - Dennis hepsini duydu. Open Subtitles ما خطبك حتى تصرخي علي هكذا اصحاب المنزل سمعوكي بوضوح
    Zaman da 30 yıl öne geçtin ve tek yaptığın orada dikilip ay büyüklüğüne bakıp bağırmak. Open Subtitles تسافر ثلاثون عاما عبر الزمن وكل ماتفعله هو الوقوف هنا والصراخ حول القمر, بالله عليك؟
    Kavga edebilirsin, ama bağırmak yok. Madam Delessalle çok hasta. Open Subtitles يمكنكم التشاجر , لكن لا تصرخوا السيدة "دلاسال" مريضة جداً
    Ve sonra biri gizli kelimeyi söylediğinde Belle'lerin sloganını bağırmak zorundayım. Open Subtitles واحد ليوم انابيث خادمة أصيح أن يجب ذلك وبعد الحسناوات شعارات ببعض السرية الكلمة ما شخص قال إذا
    bağırmak yok, kavga etmek yok, sikişmek yok. Open Subtitles ممنوع الصُراخ ممنوع العِراك، ممنوع اللواطَة
    İstediğini söyleyebilirsin ama bağırmak, ağlamak ve bir şeyler fırlatmak yok. Open Subtitles تستطيعين إخباري بما تشائين ولكن, لا تصرخين ولا تبكين ولا ترمين الأشياء
    Bana bağırmak için mi yoksa hokey maçı bileti vermek için mi buradasın? Open Subtitles هل أنتِ لتصرخي علي أم لتعطيني تذاكر لمباراة هوكي ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد