Tamam, sahne 23 başka bir gezegende geçiyor. Sence uzaylılar elma mı yiyordur? | Open Subtitles | حسنًا، تقع أحداث المشهد 23 في كوكب آخر هل تظن أن المخلوقات الفضائية تأكل التفاح؟ |
Bak, dokuzuncu taş başka bir gezegende saklı. Elimizdeki tek şey bir geçit adresi. | Open Subtitles | الحجر التاسع مخبأ في كوكب آخر كل ما لدينا هو عنوان البوابة |
Hafızalarımızı silip başka bir gezegende baştan başlayacaklar. | Open Subtitles | انهم سيمسحون ذاكرتنا ثم يبدأوا من جديد في كوكب آخر. |
Onlar başka bir güneş sistemindeki başka bir gezegende yaşıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يسكنون على كوكب آخر في نظام شمسي مغاير |
Seni başka bir gezegende bulduk, bilim laboratuarına benzer bir yerde uyku halinde. | Open Subtitles | -كاليك) ) وجدناك على كوكب آخر في حالة سبات.. |
Monrovia'da olmak başka bir gezegende olmaya benziyordu. | Open Subtitles | مونروفيا نفسها تبدو وكانها على كوكب اخر |
Siz çocuklar başka bir gezegende yaşadığımı düşünüyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم أيها الأصحاب تظنون أنني أعيش في كوكب آخر. |
O zaman dokuzuncu taş başka bir gezegende. | Open Subtitles | إذًا فالحجر التاسع في كوكب آخر |
başka bir gezegende hayat olduğuna dair kanıtımız olur. | Open Subtitles | نملك دليلاً على وجود حياة في كوكب آخر |
Günlerdir başka bir gezegende gibisin. | Open Subtitles | أشـُـعر بك وكأنك في كوكب آخر هذه الأيام |
başka bir gezegende olacaksın zaten. | Open Subtitles | ستكون في كوكب آخر على أى حال |
Rumsfeld başka bir gezegende. | Open Subtitles | رامسفيلد في كوكب آخر |
Kendinizi başka bir gezegende gibi hissediyorsunuz. | Open Subtitles | ستشعر بانك في كوكب آخر |
Ve Noah, sanki başka bir gezegende yaşıyor. | Open Subtitles | و "نواه" كأنه على كوكب اخر |