birçok sebep bulunuyor. Sosyal bilimciler, vücut dilimizin veya başkalarının vücut dillerinin kişinin yargı mekanizmasındaki etkilerini incelemek için çok zaman harcadılar. | TED | صحيحة للنظر الى ذلك ، لذا قضى علماء الاجتماع الكثير من الوقت يفحصون تأثير لغة جسدنا أو لغة جسد الاخرين على أحكامنا |
başkalarının düşündüğünü bilemem ama ben "Bol şans, Tanrı seni kutsasın." diyorum. | Open Subtitles | لا اعرف ماذا يعتقد الاخرين لكن اقول حظ سعيد وبارك الله بول |
Hepsi de iğrençti. Bu yüzden başkalarının karakterlerini çalmaya başladı. | Open Subtitles | وهي سيئة ، لذا بدأ يسرق شخصيات من إختراع آخرين |
İhtiyacı olduğunda ödemesini yapar ama bagajı boşaltıp temizliğini yapmaksa başkalarının işiydi. | Open Subtitles | تدفع من أجلها لما تحتاج إليها،وبعدها يقوم شخص آخر بتفريغ الخزّان وتنظيفها. |
başkalarının işlerini yapmakla meşguldüler, kendi işlerini bitirmeye gerçekten zaman ve enerjileri kalmıyordu. | TED | هم مشغولون بعمل وظائف الآخرين ، فينفذ منهم الوقت والطاقة لإكمال عملهم الخاص. |
En önemlisi de başkalarının katılımını sağlayacaklar. | TED | والأهم من ذلك هو مساعدتهم للآخرين على المشاركة بالسياسة. |
Kaybolmuş ve başkalarının kontrolü altında olan insanlara yardım eden bir uzmanım. | Open Subtitles | أنا متخصص بمساعدة الناس التائهين والذين يتم التحكم بهم من قبل آخرون |
Saul Berenson, geçen onca yıldan sonra hâlâ başkalarının hayatını riske atıyor. | Open Subtitles | سول بيرنسون مازال, بعد كل هذه السنين يضع حياة الاخرين على المحك |
başkalarının nasıl düşünmesi, hissetmesi gerektiğini bildiğini söylemek tam da çok büyük sorunları olan birinin yapacağı bir şey. | Open Subtitles | أن تُفكري بأنكِ تعرفين كيف يمكن لأشخاص الاخرين كيف يجب أن يفكروا ويشعروا هذا يبدوا كشخص لديه مشكلة كبيرة |
Tercüme ederek ve başkalarının nasıl tercüme ettiğini görerek, dili öğrenmeye başlıyorsunuz. Ve siz dili ilerlettikçe, | TED | واثناء قيامك بترجمتها,واثناء رؤيتك لكيفية قيام الاخرين بترجمتها, تبدأ في تعلم اللغة وكلما اصبحت متقدماً اكثر |
Bn Morland'ın başkalarının arkadaşlığını tercih ettiğini düşündüğünde canın sıkılmıştı. | Open Subtitles | لقد كنت منزعجاً عندما ظننتَ أنها فضّلت رفقة آخرين عليك |
Biz başkalarının cümlelerini ya da şarkılarını değil kendimizinkileri kullanacağız. | Open Subtitles | لن نكون نستخدم أغاني ناس آخرين أو موسيقاهم ستكون لنا |
başkalarının suça ortak olmasına dayalı bir iş alanı inşa ettiler. | Open Subtitles | لقد قاموا ببناء تجارة قائمة على أشخاص آخرين بارتكابهم لجرائم إلكترونية |
O yüzden sakın benim veya başkalarının seni konuşmaya zorladığını düşünme. | Open Subtitles | ولا تدعني أو تدع أي شخص آخر يشعرك بأن عليك التحدث |
Tüm bu olaylar acayip bir serüvendi. Hâlâ başkalarının ciğerleriyle nefes aldığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | هذا الأمر كان جنونياً بالكامل مازلت لا أصدق أنني أتنفس برئتي شخص آخر |
Bilim adamlarına kendileri ve başkalarının geleneklerindeki şefkat temasını araştırmaları için çağrıda bulunuyorum. | TED | أود أن أدعو العلماء لإستكشاف موضوع الرحمة في تقاليدهم وفي تقاليد الناس الآخرين. |
Nasıl olur da başkalarının neden hoşlanıp hoşlanmayacağına karar verirsin? Tamam. | Open Subtitles | بأي حق تقرر ما على الآخرين أن يحبوا وما لا يحبوا؟ |
Sizin için ölüm diye bir şey yok. başkalarının başına gelen bir şey. | Open Subtitles | بالنسبة لكم، لا وجود للموت إنه شيء يحصل للآخرين فقط |
Bunlar benim icat ettiğim kavramlar değil, geçmişte başkalarının ileri sürdüğü kavramlar. | TED | وهي ليست مفاهيم قمت باقتراحها ولكنها مفاهيم اقترحها آخرون من قبل. |
başkalarının yaptıkları üzerine çalıştık, onlardan neleri kopyalayabileceğimizi ve neleri değiştireceğimizi araştırdık. | TED | درسنا ماذا فعل الآخرون ما الذي يمكننا نسخه و ماالذي نستطيع تغييره |
Fakat sen bana "başkalarının ne düşündüğü önemli değil" dememiş miydin? | Open Subtitles | الست انت من قال لي لا يهم ما يفكر فيه الاخرون |
başkalarının senin hakkında bilmedikleri bir şey. - Bir sır. | Open Subtitles | شيء ما عن اناس اخرين حيث لا اعرف شيئا عنهم |
12 aylıkken, çoğu çocuk başkalarının anlamlı eylemlerini taklit etme yeteneğine sahiptir. | TED | وفي عمر 12 شهراً يكون معظم الأطفال قادرين على تقليد الأفعال المقصودة التي يقوم بها الأخرون |
Çoğu insan başkalarının paralarını kaybedebilir ve buna çok da iyi katlanırlar. | Open Subtitles | معظم الناس قد يخسروا أموال غيرهم و يتحملون الأمر بشكل جيد جدا. |
Kumarbazlar arasında, başkalarının anlayamayacağı şekilde birbirlerine güven ve dostluk vardır. | Open Subtitles | بين المقامرين، هناك ثقة وصداقة ذلك المقامرين الآخرينِ الوحيدينِ يُمْكِنُ أَنْ يَفْهمَ. |
Sanırım, başkalarının bilmesini istemedikleri birşeyler biliyordu. | Open Subtitles | انا اعتقد انه يعرف شيئا لا يريد لأحد غيره ان يعرفه |
Çok korkmuştum. Kararlarımı başkalarının vermesine izin verdim. | Open Subtitles | لقد كنت خائفة للغاية لقد سمحت لآخرين باتخاذ قرارى |
Evine git, güzel bir yemek ye, sevimli ve genç eşinle aşk yap, ama başkalarının parasını toplama sevdasından vazgeç. | Open Subtitles | , إذهب للبيت , إحصل على غذاء جيد . مارس الحب مع زوجتك الصغيرة الجميلة لكن توقف عن وضع يدك على . أموال الناس الأخرين |