ويكيبيديا

    "başlamıştı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بدأت
        
    • وبدأ
        
    • وبدأت
        
    • بدء
        
    • بَدأَ
        
    • لقد بدأ
        
    • بدات
        
    • بدأوا
        
    • قد بدأ
        
    • بدأو
        
    • بَدأتْ
        
    • بدأتا
        
    • بدأتْ
        
    • بدأَ
        
    • لقد بدأنا
        
    Bu sırada, Sophie de ona sunulan bilgilerden şüphe etmeye başlamıştı. TED في ذات الوقت، بدأت صوفي أيضاً بالشّك في المعلومات التي تتلقنها.
    Bu gizemli öykü, annemin sözleriyle benim için, yavaş yavaş aydınlanmaya başlamıştı. Open Subtitles القصة التي مثّلت لغزا بدأت تتكشّف لي شيئا فشيئا عبر كلمات أمي
    Archie Sweeney ve Jack Werner'nin katıldıkları bölüm kendi cephaneliğini yapmaya henüz başlamıştı. Open Subtitles الفرق العسكرية التي إنضم إليها كل من آرشي سويني و جاك وورنر بدأت
    Kaos ve kusurlar beni büyülüyordu ve bir şeyler olmaya başlamıştı. TED كانت العيوب والفوضى هي التي تسحرني، وبدأ شيء ما بالحدوث.
    Aslında bana sataşmaya başlamıştı ve bunun gerçekten yardımı oldu. Open Subtitles في الحقيقة، لقد بدأت في إغاظتي، و هذا ساعدني حقاً
    Düşününce tuhaf gelse de size dönüşecek olan yumurta anneannenizin bedeninde başlamıştı. Open Subtitles إنها فكرة غريبة، ولكن البويضة التي جاءت بك، بدأت حياتها داخل جدتك.
    Teyzenin davetini aldığında kartlı ve viskili gecesi çoktan başlamıştı galiba. Open Subtitles أمسيته للعب الورق وويسكيه، قد بدأت بالفعل عندما تلقى دعوة عمتك.
    11 Mart'tan önce, yılın sonlarına doğru gökyüzü alışılmadık şekilde temize dönmeye başlamıştı ve bir şeyler döndüğünü anladım. Open Subtitles إلى انتهاء السنة قبل 11 مارس السماء بدأت تصبح صافية بشكل غير عادي هندها علمت أن هنالك خطأ ما
    Hikayemiz bu sırıkta başlamıştı burada da biterse ne olayım. Open Subtitles بدأت قصّتنا على جذع فاصولياء وهيهات أنْ تنتهي عليه أيضاً
    Her biri çok küçük olmasına rağmen hep beraber o kadar ağırlardı ki, onları koyduğumuz masa bel vermeye başlamıştı. TED على الرغم من أن كل مغناطيس ذو حجم صغير، ومع بعضها، فهي تزن الكثير حتى أن الطاولة التي كانوا فوقها بدأت بالانحناء.
    Adam parmağını kesmişti, tavuk işletmesinde çalışıyordu ve sonra gerçekten çok kötü kokmaya başlamıştı. TED الرجل قطع إصبعه كان يعمل لتجهيز دجاج وبعدها بدأت رائحته تصبح سيئة جدًا جدًا
    Eğer organik materyaller de dâhil her şey orada var oldu ise, bir ihtimal yaşam da başlamıştı. TED وإذا كان كل شيء هناك، بما في ذلك المواد العضوية، فلربما قد بدأت الحياة.
    Hayal ettiğimiz bazı şeyler gerçekleşmeye başlamıştı ve biz bunları gerçekten klinik şartlarda görebiliyorduk. TED فبعض الأشياء التي كنا نتخيلها قد بدأت تؤتي ثمارها، وقد بدأنا نرى هذا في سياق العمل الطبي السريري.
    Su tekrar yükselmeye başlamıştı, kayalıkların üstü köpükle dolmaya başladı. TED بدأت المياه بالعودة و غطت الرغوة الشعاب المرجانية
    Sonraki yıl, kule temelleri üzerinde nihayet inşaat başlamıştı. TED في العام الذي تلاه، بدأت الإنشاءات على البرج أخيرًا
    Aslında bunu yaşamak için yapmaya başlamıştı. Open Subtitles وقد أحب هذا للغاية وبدأ يفعل هذا من أجل العيش.
    Unutmamalısınız ki, iPhone'lar yeni çıkmıştı, 2009 yılıydı, yani bu, sekiz yıl kadar önce ve Android'ler henüz iPhone'lar gibi gözükmeye başlamıştı. TED يجب أن تعرف أن أجهزة الأي فون ظهرت عام 2009 أي منذ ثماني سنوات وبدأت أجهزة الأندرويد تبدو كالآي فون.
    Bir şey söylemeyecektim fakat midemi bulandırmaya başlamıştı. Open Subtitles لم اكن اريد أن اقول شيئ لكن لقد بدء يجعلني منزعجة لكن لقد بدء يجعلني منزعجة
    Gün çok iyi başlamıştı, ama şimdi nem artıyor. Open Subtitles اليوم بَدأَ لطيفَ فعلا لكن الآن الرطوبةَ تَزداد
    Dur bir dakika. Kardeşim Işık Piramiti kartını kullanınca bu çılgınlık başlamıştı. Open Subtitles لقد بدأ هذا الجنون عندما قام اخى بتشغيل كرت يدعى هرم النـــور
    Doğa gözümüze masum ve sevimli görünmeye başlamıştı çünkü artık ondan korkmamıza gerek yoktu. TED برومانسية. بدات الطبيعة تبدو لنا انها بهذه النقاوة واللطف لاننا لم نعد خائقين منها.
    Bazı İngilizler imkansızı düşünmeye başlamıştı. Open Subtitles بعض البريطانيين بدأوا يفكرون فى المستحيل
    Kırılmış ve lanetlenmiş bir insan başlamıştı o yolculuğa. Ama ortaya çıkan kişi, hayatta kalmayı başaran kişiydi ve sonuçta olmam gereken kişiye dönüştüm. TED شخص مكسور ومجروح قد بدأ تلك الرحلة، ولكن الشخص الذي خرج كان ناجياً و سوف ينمو في النهاية ليصبح الشخص اللذي أمثّله انا الآن.
    "Gün, sıradan bir gün gibi başlamıştı. Güneş doğmuş, bebekler ağlamaya başlamıştı. Open Subtitles "بدأ مثل أي يوم آخر , الشمس أشرقت و الأطفال بدأو بالبكاء"
    Müzik resmileşmeden uzun zaman önce başlamıştı notalar ve deyimler. Open Subtitles الموسيقى بَدأتْ قبل فترة طويلة هو شُكّلَ إلى المُلاحظاتِ والعباراتِ.
    Bir saniyeliğine hokeyi masasına bırakmıştım çünkü gözlerime kramp girmeye başlamıştı sonra yok oldu. Open Subtitles وضعته جانبا على طاولة الهوكي الهوائي لأن عيني بدأتا تتشنجان
    Fotoğrafladığım olağanüstü şeyler ve yaşadığım onca tecrübe, bana biraz sıradan gelmeye başlamıştı. TED ورغمَ أنَّ الصّورَ التي كنتُ ألتقطها كانتْ فريدةً من نوعها لكنّها بدأتْ تبدو عاديّةً بالنسبة لي.
    Fakat bir tünele başlamıştı bile. Open Subtitles إلا أنهُ كانَ قَد بدأَ بحفِر نفَق
    Kanepeye geçtik ve adamım, olay başlamıştı. Open Subtitles قفزنا على الأريكة ، ويا صاح ، لقد بدأنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد