Paylaşacak odam var, göçmenlerinse başlarını sokacak bir yeri yok. | Open Subtitles | لدي غرفة زائدة, واللاجئين المساكين لا يملكون سقفاً فوق رؤوسهم. |
Yemin ederim bunun için başlarını alacağım. | Open Subtitles | أقسمت بالاف الملوك ذووى العين الواحدة سأقطع رؤوسهم من أجلها |
Çalılıkların arasında binlerce yılan ve onları dışarı çıkartıp başlarını ezen bir kalabalık. | Open Subtitles | وكثير من الرجال سيطلقون عليهم الدخان ويقرعونهم على رؤوسهم |
Süper modellerin başlarını kesmek biraz anlamsız değil mi? | Open Subtitles | قطع رؤوس العارضات إنه نوع من الفراغ، أليس كذلك؟ |
Önemli olan iki insanın birbirini sevmesi ve başlarını sokacakları güzel bir ev. | Open Subtitles | كل ما يهم هو شخصان يحبان بعضهما البعض يحتاجان لسقف جيد فوق رأسيهما. |
Oh, biliyor musun, Belki tüm köyün kafalarını kesip başlarını bir tabağa koyabilirdim. | Open Subtitles | هل تعرف، ربما كان لابد أن أذبح قرية كاملة وأضع رؤسهم على طبق |
Ama ne dediğini anlayanlar bakışıp gülümsediler, başlarını salladılar. | Open Subtitles | ولكن أولئك الذين فهموا ما قاله تبادلوا الابتسام بينهم وهزوا رؤوسهم |
Kölelerin başlarını topraktan kaldırdıklarını görmek... diz çöktükleri yerden ayağa kalktıklarını görmek... dudaklarında bir şarkıyla... dimdik ayakta... haykırarak... dağlarda koştuklarını duymak... ovalarda şarkılar söylediklerini duymak. | Open Subtitles | أن ترى العبيد يرفعون رؤوسهم من التراب أن تراهم يُعلون رقابهم يقفون بشموخ |
Suçlular hücrelerine giderken, başlarını öne eğerek yürüyecekler. Gözlerinizi yerde tutun. | Open Subtitles | السجناء المتجهين إلى زنازينهم سيمشون و رؤوسهم منحنية |
Bunların başını ne zaman dikleştireceksin? başlarını derhal kaldır! | Open Subtitles | ألا يمكنك شج لجامهم لتصبح رؤوسهم أعلى بشكل واحد ؟ |
Ölümlüler Titans sıkışıp zaman, güç başlarını gitti. | Open Subtitles | عندما حبس البشريون الجبابرة القوى انتقلت إلى رؤوسهم |
Hatta bazen, Stalker'da olduğu gibi, başlarını yeryüzüne dayarlar. | Open Subtitles | إنهم حتى أحياناً، كما حدث في ستوكر، يلصقون رؤوسهم مباشرة بالأرض |
Değişen çevre koşullarına uyum sağlamak zorunda olan atalarımız yemek bulabilmek için mücadele etmek ve başlarını suyun üzerinde tutmak durumundaydılar. | Open Subtitles | تكيّفا مع تغيّرات البيئة، أن يخوضوا الماء ويبقوا رؤوسهم فوقه بحثا عن الأكل. |
başlarını birbirlerinin omuzlarında dinlendirirler mi dersin? | Open Subtitles | يستريح رؤوسهم على الأسلحة بعضها البعض أيضا؟ |
Olan gene onlara olacak. Eni sonu hepsi başlarını duvara vuracak. | Open Subtitles | أي شيء سيحدث فإنه سيحدث لهم وسيضربون رؤوسهم عرض الحائط |
başlarını kesmeye çalışırken yanlışlıkla enselerini kestik. | Open Subtitles | .فأنا قد قمتُ بضرب مؤخرة أعناقهم دون قصد و نحن نحاول قطع رؤوسهم |
Ustalar, kafa karışıklığı içinde başlarını sallıyorlar. | Open Subtitles | الأساتذة الكبار بالشطرنج يهزون رؤوسهم في حيرة |
başlarını yana eğip benim için, çocuklarım için üzülecekler. | Open Subtitles | وستميل رؤوسهم إلى الجانب، يتحسّرون على حالي، وعلى أولادي. |
İçinde aşırı şiddet olan bir dünya kurmuş şiddetli bir şekilde copla kadınların başlarını eziyor. | Open Subtitles | يتصرف من خلاله بعنف مفرط ويحطم بعنف رؤوس النساء يعصا حراس |
Doğru yolda isen kölelerin kesik başlarını göreceksin. | Open Subtitles | رؤوس الخدك المُحناه ستقودك للطريق الصحيح |
Onu rayların arasına çekti ve tren başlarını kılpayı ıskaladı. | Open Subtitles | سحبه من بين القضبان، وكاد القطار يصيب رأسيهما |
Bu da demek oluyor ki başlarını 270 derece döndürebilir ve çevrelerine göz atabilirler, hem de vücutlarını oynatma zahmetine hiç girmeden. | TED | وهذا يعني أنه بإمكانهم لف رؤسهم 270 درجة والرعى حولهم دون أن يضايقهم الجهد المبذول فى تحريك جسدهم |
Siz ölünce ki bu yakında olabilir, ne başlarını sokacak bir çatıları ne de bir kuruş paraları olacak. | Open Subtitles | عندما تموت يا سيد (بينيت) و سيحدث هذا قريباً ستترك كل الفتيات في هذا المنزل دون قرش واحد باسمهن |