Bak. Nişanlım, babasını hapse gönderdiğim için beni düğün günümüzde terketti. | Open Subtitles | انظر ، لقد تركتنى خطيبتى يوم زفافى لأرسل والدها الى السجن |
Edemeyeceğini biliyordum. Büyükelçi'nin kızı şu anda buraya, babasını görmeye geliyor. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أن ابنة السفير قادمة هنا حتى ترى والدها الآن |
Çavuşa söyle: Çocukların babasını ve bir ekip arabasını buraya yollasın. | Open Subtitles | أخبر العريف أن يحضر سيارة الفرقة و والد الأطفال إلى هنا |
Orhan Kara'nın babasını arıyorum. Mevlüt Amcayı. Buranın sahibi imiş. | Open Subtitles | أنا أبحث عن والد أورهان أعرف أنه يملك هذا المكان |
Yılbaşlarında kodesteki babasını ziyaret edeceği bir çocuğu bu dünyaya getirmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أحضر طفل الى هذا العالم ليزور أباه بالحجز فى الكريسماس |
Ama oğlunu düşünün: babasını sürgün eden ülkeyi savunan bir ABD vatandaşı. | TED | لكن فكّر في ابنه: مواطن أميركي يدافع عن البلد التي نفت أبيه. |
Hafta sonları Amelie, genellikle Doğu Garından trene binerek babasını ziyarete gider. | Open Subtitles | في عطل نهاية إسبوع تأخذ أميلي في أغلب الأحيان القطار لرؤية أبيها |
50 yıldır, yapmayı hiç istemediği babasını öldüren bu işi yapıyor. | Open Subtitles | خمسون سنة في عملٍ لم ترده قط عمل بسببه قُتل أباها |
Edemeyeceğini biliyordum. Büyükelçi'nin kızı şu anda buraya, babasını görmeye geliyor. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أن ابنة السفير قادمة هنا حتى ترى والدها الآن |
Dediniz ki, "elbette," kardeşiniz babanızı severdi, çünkü her çocuğun babasını sevmesi beklenir. | Open Subtitles | أنه بالطبع ، أختك تحب والدها لانه من المفروض ،أن الأبناء يحبون آبائهم |
Belki de o şerefsiz babasını görmeye ve baharın tadını çıkarmaya gitmiştir. | Open Subtitles | ربما عادت هناك لكي ترى والدها الخنيث أو التمتع بسقوط أوراق الشجر |
O da erkek arkadaşına yemini ifadesi sırasında babasını öldürtüyor. | Open Subtitles | ليقتل والدها أثناء الإدلاء بإفادته ليبدو أنه جزء من القضية |
Burası bacak taraftarları grubuna ait. Üçüncü bacağı kurtarma mücadelesinde Peggy'nin babasını destekliyoruz. | Open Subtitles | أوه نحن ندعم والد الطفله بيغي في الكفاح من أجل إنقاذ الساق الثالثة. |
Gwen'in babasını kaybettikten sonra, buluruz umuduyla karavanına geri döndük. | Open Subtitles | بعد فقدان والد غوين عدنا الى مقطورته لعلنا نجده هناك |
Eski kocamla ilgili düşüncelerim ne olursa olsun çocuğumun babasını gözetleyemezdim. | Open Subtitles | ،مهما كان شعوري نحو زوجي السابق فلن أتجسس على والد إبنتي |
O ingilizce öğretmeni deli gibi Kim Hye Jin'in babasını arıyor. | Open Subtitles | معلّمة الإنجليزية تبحث عن والد كيم هي جين بجنون |
Varsayalım sen hepimizin fikrini değiştirdin ve çocuk babasını gerçekten bıçaklamış, buna ne dersin? | Open Subtitles | .. افرضأنكأقنعتناكلنا بهذا . في حين أن الولد قد طعن أباه حقاً , هه؟ |
Eğer babasını gerçekten öldürmüşse, üç saat sonra eve neden dönsün ki? | Open Subtitles | إذا كان قد قتل أباه حقاً، لماذا عاد إلى البيت بعد ثلاث ساعات؟ |
Ama çocuk babasını öldürürken onu net olarak gördüğünü söyledi. | Open Subtitles | لكنها كانت قد شاهدت وبنظرة فاحصة الولد وهو يطعن أبيه. |
Hafta sonları Amelie, genellikle Doğu Garından trene binerek babasını ziyarete gider. | Open Subtitles | في عطل نهاية إسبوع تأخذ أميلي في أغلب الأحيان القطار لرؤية أبيها |
50 yıldır, yapmayı hiç istemediği babasını öldüren bu işi yapıyor. | Open Subtitles | خمسون سنة في عملٍ لم ترده قط عمل بسببه قُتل أباها |
Rafa önündeki X ile cebelleşirken ben de babasını duşta hayal ettim. | Open Subtitles | وبينما كان رافا يتصارع مع ص. كنت أتخيل رافا, الأب وهو يتحمم |
Haylaz bir oğlan çocuğu annesini ve babasını öldürmüş olan! | Open Subtitles | طفل بذئ سيئ السلوك قام بقتل أمه و مات أبوه |
Chizuko, Hachi'yi görmenin ona babasını hatırlattığını söyledi. | Open Subtitles | تقول شيزوكا أن رؤية هاتشي سوف تذكرها فقط بوالدها |
Bayan Dalrymple, Trenton'un Gururu ile efsanevi babasını nasıl kıyaslarsınız? | Open Subtitles | انسه دارليمبر .. كيف يقارن برايد بوالده الاسطورى |
Senin babasını seven bir kız olduğunu... ve benim de iyi bir baba olduğumu varsayalım. | Open Subtitles | ..دعينا نتظاهر أنك ابنة محبة .. وأنا أب طيب |
Çocuk babasını kaçırmaya kalkmış da, tekne devrilmiş ve boğulmuşlar gibi görünecek. | Open Subtitles | سأجعل الامر يبدو كأن الفتى حاول أن ينقذ اباه فغرقا معا |
Önce Peter'i vurarak Sunaina'nın babasını tuzağa düşürdün. | Open Subtitles | أولاً أوقعت بوالد سوناينا في مشكلة... |
Kendi babasını ispiyonlayan birinden ahlak dersi almak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أحتاج إلى درس بالأخلاق من شخص مستعد ان يشي بأبيه |
Daha sonra bebeğin babasını sorduklarında onlara: | Open Subtitles | كـي أستطيع لاحقـا حين يسألونني من الوالد أن أقول |