Olimpos Dağı'nın zirvesinden Zeus babasının ordusunun üstüne öfke yıldırımları yağdırır. | Open Subtitles | من قمة جبل الأوليمب أطلق زيوس صاعقة غاضبة تجاه جيش أبيه |
babasının hasta olmasını isteyebilir belki ama yabancılara yapması için sebebi yok. | Open Subtitles | أقصد لديه الدافع لجعل أبيه مريضاً ولكن ليس لديه سبب ليهاجم الغرباء |
babasının bir kaç kaburgası kırıldı ama Lucy başından ciddi yaralandı. | Open Subtitles | انكسرت بعض ضلوع أبيها أما هي فقد أصيبت في مخها بشدة |
Bu, babasının muz kabuğuna basıp düşmesi gibi birşey değil. | Open Subtitles | ذلك لا يعني أن أباه قد إنزلق على قشر الموز |
Hayır öyle değildi. babasının onu canlı olarak istediğinden eminim. | Open Subtitles | كلا ، ليست كذلك أنا متأكد أن أباها يريدها حية |
Goethke, öğretmenin, çocuğun babasının Kuzey Avrupa kökenli olması gerektiğini söylemiş | Open Subtitles | غوثيكا، معلمتك تقول أن أبوه يجب أن يكون من النوع الشمالي |
Onu, babasının sevdiğinden daha çok sevmiş ki bunu söylemem şart değildi. | Open Subtitles | هو أحبها أكثر مما أحب أبيه والذي لم يكن من الضروري قوله |
Simon'ın olabileceği tek bir yer var. babasının gömülü olduğu yer. | Open Subtitles | ،هناك مكان واحد يمكن لسايمون أن يكون به مكان دفن أبيه |
Öyle bir çocuğu Ducati'ye bindirirsen babasının görüşünden kurtulmak için dikiz aynaları kırar. | Open Subtitles | تضع طفل مثله على دراجة نارية سيقودها حتى يكسر المرايا الجانبية ليزعج أبيه |
Ve babasının ölümünden birkaç ay sonra onun yokluğundaki ilk hamlesini yaptı. | Open Subtitles | و بعد أشهر قليلة من وفاة أبيه اتخذ قراره الأول في غيابه |
Siktir git. babasının küçük prensesi her şeyi bilir, değil mi? | Open Subtitles | تبـّاً لهذا, أعني, أميرة أبيها الصغيرة تعرف كـُل شيء, أليس كذلك؟ |
babasının es geçtiği bir çete üyesi için çalışan gangsterler tarafından öldürülmüş. | Open Subtitles | قُتل على يد مجرمين يعملون لصالح زعيم عصابة هرب من قبضة أبيها |
- babasının bedenini teşhis etmesi için buraya getiriyorlar! - Bu doğru. | Open Subtitles | سوف يحضرونها إلى هنا الآن للتعرف على جثة أبيها |
babasının büyü kullanılarak öldürüldüğünü görürse, bu zihninde daima kötü bir yer edecektir. | Open Subtitles | إذا رأى أباه يقتل من خلال استخدام السحر فسوف يصلب هذا ذهنه للأبد |
babasının soyadını almaması oğlumuz Johnnie Jr. için haksızlık olurdu. | Open Subtitles | سيكون من الظلم لإبننا الصغير، بأن لا يأخذ إسم أباه. |
Ama birden bunu düşünmek bile beni rahatsız etti arka koltukta çanta ve babasının imzaladığı başvuruyu hatırlayınca. | Open Subtitles | و لكن أحسست بإحساس سئ عندما ظللت أفكر فيهم و الحقيبة التى خلفى و التى فيها توقيع أباها و ماذا كان يعنى ذلك التوقيع |
Bir genç, babasının yaptığı kanatları almıştır. | Open Subtitles | الولد الصغير الذي أَخذَ أجنحةَ أبوه ليطير بها |
O babasının yanında ama sözü bizimle. Onu kullanmayı öğretti. | Open Subtitles | انه مع ابيه لكنه ترك كلمته معنا وعلمنا كيف نستخدمها |
Telefon edip, babasının senin arkadaşın olduğunu söyledi. Sesi hoş birine benziyordu. | Open Subtitles | لقد إتصلت و قالت أن أبوها كان صديقك صوتها كان رقيق كالأطفال |
Dört yıldır buradayım millet bana hala babasının kızı diyor. | Open Subtitles | أنا هنا منذ اربع سنوات والناس مازالوا ينادوني ابنه ابيها |
Önce babasının sen olduğunu düşündüm ama sonra hiç sperminin olmadığını söyledin. | Open Subtitles | في البداية حسبتك الوالد. ولكن بعد ذلك قلتَ أنك لم تمتلك أي حييات منوية. |
babasının El Camino ile poz vermiş eski bir resmini gördüğünden beri,. aynı arabayı yapmaya ihtiyacı olduğuna karar verdi. | Open Subtitles | منذ ان رأي صورة قديمه لوالده لوالده مع تلك السيارة القديمه كامينو , قرر ذلك بانه بحاجه لاستعاده واحده ملثها |
Gelecekteki eşinden çok onun babasının gözüne girmeye çalışıyor gibi. | TED | ويبدو أن التودُّد ليس لزوجته المستقبلية، ولكن لوالدها. |
6 aylık hamile olduğu ortaya çıktı. babasının ben olduğumu söyledi. | Open Subtitles | لقد كانت حامل منذ ستة أشهر وأخبرتني أني أنا أب الطفل |
Sonra ona babasının genç ve güzel... bir kız olan Susan Wells'e nasıl aşık olduğunu anlatmaya başladım. | Open Subtitles | ثم قررت ان اخبر بادي كيف ان اباه وقع في الحب عندما كان شابا صغيرا مع فتاة جميلة اسمها سوزان ويلز |
İşte Bayan Taylor'ın babasının avukatlık avansı. $1,000. | Open Subtitles | هذه هى الأتعاب لوالد الأنسة تايلور انها الف دولار |
babasının gitmesine zorladığı alanlardan, hiç hayal edemeyeceği şekilde yararlandı. | Open Subtitles | واستفاد من دراسته التي فرضها عليه ابوه بشكل لم يتصوره |