ويكيبيديا

    "bahsediyordu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يتحدث عن
        
    • تتحدث عن
        
    • يقصد
        
    • يخبرني عن
        
    • يتحدّث عن
        
    • كان يتحدّث
        
    • كانت تتحدث
        
    • يتكلم عن
        
    • تتحدّث عن
        
    • يتحدث عنه
        
    • لقد كان يتحدث
        
    • كَانَ يَتحدّثُ عن
        
    • كانت تتحدّث
        
    • كان يشير
        
    • تمزح بأنّها
        
    Dr. Mullis yaptığı deneylerden bahsediyordu ve az daha bilimadamı olacağımı hatırladım. TED كان الدكتور موليس يتحدث عن تجاربه وأدركت بأنني كدت أن أصبح عالماً
    Paul yıllarca Kamerun ulusal radyo ve televizyonunda çalıştı ve sağlık sorunlarından bahsediyordu. TED عمل بول لسنوات في الاذاعة الوطنية الكاميرونية والتلفزيون، وكان يتحدث عن القضايا الصحية.
    Kabine barıştan bahsediyordu. SAS bizi çıkarmak için bekliyordu. Open Subtitles كانت الوزارة تتحدث عن السلام بينما كانت القوات الجوية تنتظر إبادتنا
    Bunlar güzel sözcükler. Ama bir çeşit meraka da kapıldım özgürlük derken neden bahsediyordu, kimin için özgürlük. TED تلك هي كلمات لطيفة. لكني إنتابني نوع من الفضول عن ماذا كان يقصد بالحرية، و الحرية لمن.
    Ağlıyordu, kaldığı otel odasından bahsediyordu. Open Subtitles كان يبكي و هو يخبرني عن غرفة الفندق الذي يقيم به
    O kızlar için okullar açıyordu. Talibana karşı demokrasiden bahsediyordu. Open Subtitles كان يُتيح دخول المدارس للفتيات، يتحدّث عن الديمقراطية، ويقاوم الطالبان
    Arabadaydık,eğlenceden ve yılbaşından ne kadar nefret ettiğinden bahsediyordu. Open Subtitles نحن كنّا في السيارة وهو كان يتحدّث عنه كم كره عيد الميلاد
    Bende değil... O adam, bakın, kardeşiniz... Bir taştan bahsediyordu. Open Subtitles لقد رأيت رجلا يتحدث الى أخيك سمعته يتحدث عن ياقوتة
    Açıklaması imkansız ama gazozcu dükkanındaki fil başlı fıçıdan bahsediyordu. Open Subtitles لم أستطيع تفسير الأمر أنه كان يتحدث عن الصنبور الذي علي شكل الفيل الذي كان في محل الصودا
    Kennedy kardeşlerden mi bahsediyordu, yoksa Sovyetler birliğinin üç ibnesinden mi? Open Subtitles هل كان يقصد الإخوة كينيدي أم كان يتحدث عن 3 أجزاء من الاتحاد السوفييتي؟
    Tam da bu işi bırakmaktan bahsediyordu. Biliyorum bu çok zor. Open Subtitles لقد كان يتحدث عن التقاعد أعرف صعوبة الأمر
    O herif kunduz barajı ve örümcek ağından bahsediyordu. Open Subtitles هذا الرجل كان يتحدث عن السدود سمور وشبكات العنكبوت.
    Bence hayatında pek çok kez gördüğü bir şeyden bahsediyordu: Open Subtitles اظن انه يتحدث عن شئ قد رأه تقريبا مرات كثيرة فى حياته
    Kendinden üçüncü tekil şahıs gibi bahsediyordu. Open Subtitles كانت تفضل أن تتحدث عن نفسها كــ شخص ثالث
    Ama daha fazla halisünasyon görmedin, yani, belki de başka bir şeyden bahsediyordu. Open Subtitles و لكن ألم ترى هلوسات أخرى ؟ لذلك ، هى ربما كانت تتحدث عن شئ آخر
    Anayasal haklardan bahsediyordu ve kişisel hakların korunmasından. Open Subtitles لقد كانت تتحدث عن القانون الدستوري و حفظ التعديل الأول
    Sadece, duyduğu saçma bir dedikodudan bahsediyordu. Open Subtitles فقط يخبرني عن بعض الأشاعات الغبيه التي سمعها.
    Havlu atmaktan bahsediyordu ama benim menajerim değildi, hiçbir şey atamazdı. Open Subtitles وكان يتحدّث عن الانسحاب لكنّه لم يكن مديريّ، لم يكن يستطيع إعطائي أمر بفعل أيّ شيء
    Son mücadeledeki seçilmiş asker olduğundan falan bahsediyordu. Open Subtitles كان يتحدّث عن اصطفائه ليكون جنديًّا في المعركة الأخيرة
    Bir saldırıdan bahsediyordu. NASA'dan kovuldu... Open Subtitles اخذ يتكلم عن هجوم من الفضاء حتى طردوه من محطة ناسا
    Pizzadan bahsediyordu, çocuklar. Open Subtitles كانت تتحدّث عن البيتزا يا شباب
    Dün bahçede şu adam ondan bahsediyordu. Ne söyleyeceğimi bilemedim. Open Subtitles كان هناك رجل يتحدث عنه في الساحة أمس لم أعرف ما أقول
    Saat 5:00 de pistte buluşmaktan bahsediyordu, Ama hangi havaalanı bilmiyorum. Open Subtitles هو كَانَ يَتحدّثُ عن a إجتماع على a مدرج في 5: 00, لَكنِّي لا أَعْرفُ أَيّ مطارَ.
    Bütün radyo istasyonları Mike Tyson'ın Evander Holyfiel'dı nasıl ısırdığından bahsediyordu. Open Subtitles كلّ محطة على الراديو كانت تتحدّث عنها مايك تايسون لذع إيفاندر هوليفيلد
    Michael, Carl'ın yıllar önce çektiği işlenmiş suçları yeniden canlandıran anlatımı berbat bir dizi olan Skandal Çıkaranlar'ın George Sr.'ı konu alan bölümünden bahsediyordu. Open Subtitles (مايكل) كان يشير لحلقة (جورج سنيور) من مسلسل معاد تمثيله مع راويٍ سيء "يدعى "سكاندل ميكر
    Belki alakasızdır ama Mary bir çeşit internetten buluşma sitesine kaydolduğundan bahsediyordu. Open Subtitles إسمع، ربّما هذا ليس أمراً مُهمّاً، ولكن كانت (ماري) تمزح بأنّها سجّلت بخدمة المُواعدة عبر الإنترنت.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد