Bu sizin bahsettiğiniz Nano Ülkesi mi? | Open Subtitles | هل هذه بلاد النانو التي كنت تتحدث عنها ؟ هل هذه بلاد النانو التي كنت تتحدث عنها ؟ |
Hocam, bahsettiğiniz bu topraklar neden mitolojide şöyle bilinir? | Open Subtitles | ،لِم أيها المعلم، في الأساطير هذه البلاد التي تتحدث عنها معروفة؟ |
Burada, bahsettiğiniz etkiyi yaratan eski bir alet hakkında hikayeler var. | Open Subtitles | هناك حسابات عن اداه قديمه تستطيع عمل التأثير الذي تتحدث عنه. |
Neden bahsettiğiniz fark etmez, her şey için doğrudur. | TED | وهذه حقيقةٌ مطلقة بغض النظر عن ماهية الشيء الذي تتحدث عنه. |
Az önce bahsettiğiniz nüfus sayımı, 1930 yılındaydı değil mi? | Open Subtitles | الإحصاء الذي ذكرته قبل لحظة، كان لعام 1930، أليس كذلك؟ |
Ben Home Depot'da yöneticiyken bahsettiğiniz şu sapık bir ara yanımızda çalışmıştı. | Open Subtitles | لقد كنتُ مديراً لفندق، حيثُ كان به هذا الفتى الذي تتحدثون عنه |
bahsettiğiniz fatura Üçüncü Dünya ülkelerinde tıbbi teknolojinin geliştirilmesi için ... | Open Subtitles | الفاتورة التي أشرت إلى ستوفّر مال ويجهّز إلى منظمة الصحة العالمية،... |
Bu sürekli bahsettiğiniz kızınız olmalı. Çok güzelmiş efendim. | Open Subtitles | لابد أن هذه هي إبنتك التي تتحدث عنها دوماً, إنها جميلة يا سيدي |
- bahsettiğiniz araç sayısına göre değişir. | Open Subtitles | هذا يعتمد على عدد العربات التى تتحدث عنها |
O bahsettiğiniz Çoğalıcı püskürten şeyler var ya... | Open Subtitles | و الآن هذه الأسلحة المضادة للريبليكيتورز التى كنت تتحدث عنها |
Kusuruma bakmayın ancak bahsettiğiniz hususların tek bir tanesini dahi anlamış değilim. | Open Subtitles | .. أنا آسف، لكن أنا مشوش فيما أنت تتحدث عنه |
Neden bahsettiğiniz hakkında bir fikrim yok, Dedektif. | Open Subtitles | أليس لدى اى فكرة عما تتحدث عنه أيها المحقق |
bahsettiğiniz adamın adı Alexander Pierce. | Open Subtitles | هيا. الرجل الذي تتحدث عنه يسمى ألكسندر بيرس. |
bahsettiğiniz bu stajyer-- Eminim ki doktorluk konusunda parmak ısırtan bir herif olmuştur, değil mi? | Open Subtitles | إذاً ذلك الطبيب الذي ذكرته سابقاً، أنا مُتأكد بأنه أصبح دكتور عظيم |
bahsettiğiniz bu stajyer-- Eminim ki doktorluk konusunda parmak ısırtan bir herif olmuştur, değil mi? | Open Subtitles | إذاً ذلك الطبيب الذي ذكرته سابقاً، أنا مُتأكد بأنه أصبح دكتور عظيم |
Yani, işte çevresel bozulma ve bahsettiğiniz dünya pazarlarındaki çöküşler arasında. | TED | تعلمون بين التدهور البيئي وإنهيار السوق العالمي الذي تتحدثون عنه |
bahsettiğiniz geçmiş hakkında hiçbir şey bilmiyorum ancak ben de kocamın ailesinin tutumlarından zamana ayak uyduramadıklarını ve kendi asaletlerini çokça düşünüp gereklerini pek az yerine getirdikleri hissine sıkça kapılmışımdır. | Open Subtitles | ... لا أعلم شيئاً عما أشرت إليه لكنـي غالباً ما شعرتُ بأن سلوكيات ... عائلة زوجي ... فشلت في التطور مع الزمن |
Bana bahsettiğiniz barda. | Open Subtitles | الحانة التي حدثتني عنها |
bahsettiğiniz şu GPS nedir yemin ederim bilmiyorum. | Open Subtitles | أقسمت لك أنني لا أعرف أين جهاز تحديد المواقع هذا الذي تتكلم عنه |
Şimdi, bahsettiğiniz aracı bulduk. | Open Subtitles | حسنا, السيارة التي تتكلم عنها عثرنا عليها |
Az önce bahsettiğiniz geyik avı vardı ya. Evet? | Open Subtitles | هل تعرفان صيد الطرائد الذي للتو كنتما تتحدثان عنه ؟ |
-Efendim? bahsettiğiniz badireler, rap kariyeri boyunca atlattıkları sanırım. | Open Subtitles | المصاعب التي تتحدثين عنها, هل كنت تقصدين مسيرته في غناء الراب |
Sizin evriminizi tamamlamanız lazım. Bir et parçası gibi bahsettiğiniz ufak kız birinin evladı, değil mi? | Open Subtitles | لأنّ تلك الفتاة الصغيرة التي تتحدّثان عنها كقطعة لحم، هي ابنة شخص ما، حسناً؟ |
Bu bahsettiğiniz Teğmen Tyler, nasıl biriydi? | Open Subtitles | هذا الملازم تايلر الذي تستمرون في الحديث عنه , كيف يبدو؟ |