İki hafta önce Coalman için bir takım elbise bakıyordum. | Open Subtitles | حدث و أني كنت أبحث عن بدلة للفحّام قبل أسبوعين |
Belki içlerinde gizlenmiş bir şeyler vardır diye müsveddelere bakıyordum. | Open Subtitles | حسناَ كنت أبحث في المخطوطات أفكر ربما شيئاَ مخبئاَ بهم |
Yemin ederim, tam böyle bakıyordum. Ne gördüm, biliyor musun? | Open Subtitles | كنت أنظر للأفق أقسم لك هل تدرين ما رأيت ؟ |
Gri dalgalara bakıyordum ve kendi kendime "Atla, atla." diyordum. | Open Subtitles | استمريت أنظر الى الأمواج الرمادية واستمريت أقول لنفسي أقفزي أقفزي |
Onun eskide kalmış davalarına bakıyordum ve bunlar onun notları. | Open Subtitles | ,لقد كنت ابحث في تلك القضايا القديمه تلك كانت ملاحظتها |
Sadece topunun yüzeyinde değişiklik yapacak bir şey kullandın mı diye bakıyordum. | Open Subtitles | كنتُ أبحث لأرى إذا إستخدمتَ أي مواد يمكن أن تغير سطح الكرة |
Sanki dünyaya pembe camlı bir gözlükle bakıyordum, ne arayacağımı da biliyordum, baktığım her yerde görebiliyordum. | TED | كان الأمر أشبه بامتلاكي لزوج من النظارات وردية اللون، والآن بعد أن عرفت ما أبحث عنه، أصبحت أراه في كل مكان. |
Çok teşekkür ederim. Kocam için vitrinlere bakıyordum da. | Open Subtitles | أشكرك كثيراً ، إننى أبحث عن أشياء من أجل زوجى |
Bunlar güzel ama ben daha yumuşak ve uzun ömürlü bir şey bakıyordum. | Open Subtitles | هذه هي لطيفة، ولكن كنت أبحث عن شيء مرن وطويل الأمد. |
Şey, bir arkadaşıma bakıyordum, sizin...türünüzden biri. | Open Subtitles | حسناً .. أنا أبحث عن صديقي .. إنه واحد من .. |
Her şeyin teorisi. Ben en büyüğe bakıyordum. ve şimdi de en küçüğe bakmak istiyorum. | Open Subtitles | نظرية الكل شيء ,لقد كنت أبحث عنها بشدة وكم من الوقت نظرية كل شي ستأخذ ؟ |
Sonra başka bir şey dedi ve ben hala bakıyordum. | Open Subtitles | و بعدها قال شيئاً و كنتُ لا أزال أنظر نحوك. |
Yatağının yanında oturmuş, endişeli bir şekilde saatime bakıyordum çünkü karımdan bir şey saklıyordum. | TED | جسلت بجانب سريرها ولكن كنتُ أنظر بقلق إلى ساعتي، وكنتُ أعرف شيئاً لا تعرفه. |
Bir gün kadın genital sakatlaması türlerinin tablosuna bakıyordum. Kısaca KGS diyeceğim | TED | ذات يوم، كنت أنظر الى الرسم البياني لأنواع الختان المختلفة سأختصرها ب ختان الاناث. |
Ona bakıyordum ve çocuklardan annesini aramalarını istedim, onunla hastaneye gitmem gerekiyordu. | TED | كنت أنظر إليه، ثم طلبت من الفتيان أن يُحضروا أمهم، لأنني أردت أخذه إلى المستشفى. |
Sam'in üzerinden beleş geçinmekistiyorsun. bakıyordum, tamam mı? | Open Subtitles | تريد فقط الاستمرار في استلطاف سام لقد كنت ابحث, فهمت؟ |
Tenar başka bir rüya görmüş mü diye bakıyordum. | Open Subtitles | كنت أتفقد فيما إذا عاودت تينار تلك الرؤيا |
Bizim düğün kayıtlarına bakıyordum ve arama geçmişini görmüş bulundum. | Open Subtitles | كنت فقط أشاهد قائمة زفافنا ووقعت صدفة على سجّل أبحاثك |
Büyük açılış için yemekleri ben yapıyorum. Mutfağa bakıyordum. | Open Subtitles | أنا متعهد الطعام للاحتفال الكبير كنت أتحقق من المطبخ |
İki yıl önce bir gece, büyükbabama bakıyordum ve onun yataktan dışarı adım attığını gördüm. | TED | ثم، ذات ليلة منذ عامين، كنت أراقب جدي ورأيته يخرج من فراشه. |
Yani onun gözlerinin içine bakıyordum ki, sanki güneşe bakıyormuşum gibi hissettirdi. | Open Subtitles | اعني انني نظرت عيني بعينه وكانت كالتحديق بالشمس |
Çünkü gerçek şu ki hastalığa yakalandığımda yeni nokta oluşunca aynaya bakıyordum neler olduğunu çözmeye çalışıyordum. | TED | لأنه في الحقيقة عندما أصابني هذا المرض، كنت أتفحص كل بقعة جديدة في المرآة محاولًا فهم ما يحدث. |
Sen gelene kadar... bu durum için ne yapabiliriz ona bakıyordum. | Open Subtitles | كنت أراجع بعض .. كتبى الطبية قبل أن تدخل، فى الحقيقة |
Beni süzen insanlara bakıyordum. Sonra kendimi tavana bakarken buldum. | Open Subtitles | شاهدت الناس تحدق بي ثم عرفت أني كنت أحدق بالسقف |
Siz olduğunu anlamadım bile. Ben şuradaki adama bakıyordum. | TED | لم اكن حتى اعلم انه انت. كنت انظر لهذا الرجل |
Çocuk bakıyordum. Çocuğu kucağımdan aldı ve oynaması için bir oyuncak ve birkaç sigara verdi. | Open Subtitles | كنت حينها أرعى رضيعي فأنتزع الطفل من حجري ومنحه لعبة وبعض السجائر ليلهو بها |
Pencereden dışarı bakıyordum, camın köşesinde toz gördüm bu beni deli etti | Open Subtitles | لقد كنت أطالع خارج النافذة ولاحظتُ غباراً في زواياها وهذا يقودني للجنون |
Senin arkandaki adama bakıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت احدق في الشاب الذي كان واقفا خلفك |