| Günümüzde, Norveç sağlık Bakanı hasta sağlık hizmetleri hakkında konuşuyor. | TED | واليوم، يتحدّث وزير الصحة النرويجي عن خدمات الرعاية الصحية للمرضَى. |
| Ekonomi Bakanı milletvekili ve banker 4 şirketin başkanıdır 2si amerikalı. | Open Subtitles | وزير المالية، اقتصادي وصاحب بنك ورئيس أربع شركات، اثنتان منهما أمريكيتان |
| Ernest Bevin, İngliz Dışişeri Bakanı, Marshall ın konuşmasının önemini kavramıştı. | Open Subtitles | أدرك إرنست بيفن، وزير الخارجية البريطاني، على الفور أهمية خطاب مارشال |
| Gelecekte Dışişleri Bakanı olacak Zimmermann, Almanya'nın Yıkıcı Operasyonlarından sorumluydu. | Open Subtitles | وزير الخارجية الألماني المستقبلي والرجل المسئول عن عمليات التخريب الألمانية |
| Terörist grup Savunma Bakanı'nı dünyanın gözü önünde idam etmek üzereler. | Open Subtitles | إن المجموعة الارهابية على وشك أعدام وزير الدفاع أمام العالم كله |
| Bu haftanın başında Emniyet Bakanı Sayın Louis le Grange... | Open Subtitles | في وقت سابق هذا الإسبوع، وزير الشرطة، السيد لويس لو |
| Donanma Bakanı, planlar ortaya çıkmadığı için şanslı olduğumuzu düşünüyor. | Open Subtitles | وزير البحرية يعتقدنا محظوظين حيث لم تظهر هذه الملفات للعلن. |
| Donanma Bakanı'na bu işe en iyi adamlarımı verdiğimi söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرت وزير البحرية أنني وظفت أفضل رجالي في هذا |
| Donanma Bakanı kenti için tek kağıt istiyor ama gelmiyor. | Open Subtitles | وزير البحرية وزع ورقة في الداخل ليرى الآنسات و التسلسل |
| Başlamadan önce Dışişleri Bakanı Bjorn Marrot birkaç şey söylemek istiyor. | Open Subtitles | وقبل ان نبدأ وزير الخارجية بيورن ماروت يود ان يلقي كلمة |
| Maalesef yeni Adalet Bakanı ve İşçi Partisi bağnazları ondan yana. | Open Subtitles | وللأسف وزير العدل الجديد وباقي صقور حزب العمل يعجبهم طرح سفند |
| Şunu söylemem gerekiyor ki... Donanma Bakanı'na yapılan şantaj işine bulaştın. | Open Subtitles | إذا دعنا نقول أنك كنت متورط في مؤامرة لإبتزاز وزير البحرية. |
| Savunma Bakanı Yardımcısı Curry, sizinle tekrar konuşmak ne güzel. | Open Subtitles | حضرة نائب وزير الدفاع كاري من الجيد مخاطبتك مرة اخرى |
| Maliye Bakanı'nın yalnızca golfte iyi olduğunu sanırdım, ama çok hızlı davrandınız. | Open Subtitles | إعتقدت بأن وزير المالية جيد في الغولف فقط، ولكنك سريع التصرف أيضًا |
| Öncelikle, huzurlarınızda Savunma Bakanı George Maddox. - Öyle bir götümden salladım ki. | Open Subtitles | اذا أولا دعونا نرحب بسكرتير وزير الدفاع جورج مادبوكس سحبت ذلك من مؤخرتي |
| Yeni İçişleri Bakanı illegal bahisler için, ...bir şeyler yapılmasını istiyor. | Open Subtitles | وزير الداخلية الجديد يريد انهاء عمل ما بخصوص مقامرة غير قانونية |
| Enerji Gelişimi Bakanı, kendini iş haftasına hazırlıyor o kadar. | Open Subtitles | أنه فقط وزير تطوير الطاقة يحصن نفسه من أجل الوظيفة |
| Yeni Enerji Gelişimi Bakanı ve oldukça hamile karısına söyle hemen geliyorum. | Open Subtitles | حسنا , أخبري وزير تطوير الطاقة وزوجته الحامل بأنني سأكون هناك حالا |
| Pentagon, Donanma Bakanı'nın toplantılarından herhangi bir dakikayı yayınlamayı reddediyor. | Open Subtitles | البنتاجون يرفض اخراج أى دقائق من اجتماعات وزيره البحريه |
| Seni federal soruşturmayı engellemek ya da... ihmal sonucu cinayete sebep olmak suçuyla Adalet Bakanı'na şikayet edecek kişiyim. | Open Subtitles | انا الرجل الذي سيخبر المحامي العام للولايات المتحدة ان يتهمك اما بإعاقة تحقيق فيدرالي |
| Savunma Bakanı'nı arıyorum. Halka duyurmamız gerekiyor. | Open Subtitles | عليّ الأتصال بوزير الدفاع، يجب أن يكون الأمر علناً. |