Şimdi de Max'in kardeşi Abel'a bakmam gerektiğini düşünmeye başladım. | Open Subtitles | والآن أشعر بأنه علي أن أعتني بأخ ماكس, إيبل |
Diğer taraftan izleyebiliyorlar. Cidden bu çağrıya bakmam gerekiyor. | Open Subtitles | سيراقبونها من الجهة الأخرى يجب أن أرد على هذه المكالمة حقاً |
Ve turumu tamamlıyordum ve son bir kez patikaya bakmam gerektiğini fark ettim. | Open Subtitles | و عندما كنت أنهى جولتى... فكرت أننى يجب أن أتفقد الزقاق مرة أخيرة |
- Patronuma bakmam lazım. - Evet, evet sorun değil. | Open Subtitles | سأذهب لـ التحقق على رئيستي نعم نعم , لا مشكلة |
Telefonum çalıyor, buna bakmam gerek. | Open Subtitles | هاتفي يرن، يجب أن أجيب على هذه المُكالمة. |
Daha yakından bakmam lazım. Ama içeride adamım var. | Open Subtitles | لا زلت أتحقق من الأمر عن قرب لكن لدي اتباع من الداخل |
Biraz bekle. Bu telefona bakmam gerek. İşten arıyorlar. | Open Subtitles | إنتظري لحظة ، عليّ الرد على هذا إنه العمل |
Aynı zamanda kumarhanedeki geçen haftaya ait... kamera kayıtlarına da bakmam gerek. | Open Subtitles | عليّ أيضاً أن ألقي نظرة على تصوير الكاميرا العلوية من الأسبوع الفائت |
Cidden, yani, şu kızlara arada bir bakmam gerekiyor. | Open Subtitles | بجدية، أعتقد من أنك يجب أن تلقي نظرة على بعض هولاء الفتيات |
Bir dakika, bakmam lazım. | Open Subtitles | أوه، مجرد لحظة. وسوف يكون للنظر أن ما يصل. |
Siz çocuklar çok küçükken, size tek başıma bakmam gerekiyordu. | Open Subtitles | عندما كنتم أطفالاً صغارا، كنت أعتني بكم بنفسي. |
Eliza ölüm döşeğindeyken çocuğa bakmam için bana yalvardı. | Open Subtitles | بينما كانت ألايزا تحتضر، توسلت لي بأن أعتني بالطفل |
Ben sadece... Benim sadece bir ya da iki saatliğine çocuğa bakmam lazım. | Open Subtitles | عليّ فقط أن أعتني بالفتى لساعة أو اثنتين |
-Japonya'dan arıyorlar, bakmam lazım. -Tamam | Open Subtitles | أنا في اليابان دلوقت لازم أرد علي المكالمة |
Buna bakmam gerek. | Open Subtitles | يجب أن أرد علي هذا الإتصال ساعود خلال لحظات |
Kolejde günlük bakım yapıyorlar mı bakmam gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن أتفقد وأرى إن كان لديهم .رعاية نهارية في الكلية |
Mikrofonuna bir bakmam lazım. Bir iki deyin yeter. | Open Subtitles | المعذرة، علي التحقق من الميكروفون إن كان هناك خطأ، قل 1 |
Ben doktorum ve telefonuma bakmam gerek. | Open Subtitles | أنا طبيبة ، و يجب أن أجيب على هاتفي لذلك أنا آسفة |
Sorun çıkarıyor. Arkasına bakmam gerek. Kaldır. | Open Subtitles | يسبب لي المشاكل يجب أن أتحقق من المؤخره إرفعه |
Özür dilerim sevdiceğim, buna bakmam gerek. | Open Subtitles | عذراً يا حبيبتي، عليّ الرد على هذه المكالمة. |
Lütfen oturun. Kolunuza bakmam gerekiyor. | Open Subtitles | من فضلكِ , إجلسي يجب أن ألقي نظرة على ذراعكِ |
Kızı gizli bir yere götür. Buna bakmam lazım. | Open Subtitles | خذاها إلى مكان منعزل علي تلقي هذه المكالمة |
Konuştuğum kişinin gözlerine bakmam lazım. | Open Subtitles | لا أجيد التكلم عبر الهاتف أحتاج للنظر في عين من أكلمه |
Artık aile reisinin ben olduğumu ve size bakmam gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | قال بأني الرجل الآن وأن عليّ الإعتناء ببقيّتكم |
Malikane tarzı evlere bakmam gerekiyor, öyle mi? | Open Subtitles | أتقول أنه يجب أن أفحص العقارات وغير ذلك من الأشياء |
Yani ona daha iyi bakmam gerektiğini söylediğin için teşekkürler. Teşekkürler. | Open Subtitles | لذا شكراً لكِ أن تعلميني أنه عليّ الاعتناء به شكراً |
Anneme bakmam gerekiyordu, çok uzaklaşmadım. | Open Subtitles | كان لديّ والدة لأعتني بها، لذا بقيتُ هنا. |
Buraya beni televizyonuna bakmam için mi çağırdın? | Open Subtitles | طلبت مني المجىء لإلقاء نظرة على تلفزيونك؟ |