Yargıç, eğer suçsuzsanız, gerçekten suçsuzsanız... bana ihtiyacınız yok. | Open Subtitles | حضرة القاضي، إذا كنت برئياً بريئاً بالفعل، فأنت لست بحاجة لي. |
Kimse onun hakkında benden daha tecrübeli değil. bana ihtiyacınız var. | Open Subtitles | لا أحد في طاقمك لديه خبرتي بالتعامل معه ، أنت بحاجة لي |
Beni yanınızda istediğinizde ama bana ihtiyacınız olmadığında da giderim. | Open Subtitles | عندما تريدوني ولكن لم تعودوا بحاجة إليّ. عندها يجب أن أرحل. |
Eğer söylememi istiyorsanız, efendim, tahminimden daha çok bana ihtiyacınız var. | Open Subtitles | إذا احتجتني أن أخبرك يا سيدي، فأنت تحتاجني أكثر مما أظن. |
Kimse geleceğin neler barındırdığını bilmiyor, ama bana ihtiyacınız olduğunda, lütfen orada olacağımı bilin. | Open Subtitles | لا احد يعلم ما يخبأه المستقبل لكن عندما تحتاجون لي ارجوكم تأكدوا انني سوف اكون متواجداً |
Hepimiz anlaştık ve bence şu an bana ihtiyacınız var. | Open Subtitles | والأن جئنا جميعاً لنحتفل واعتقد انكم تحتاجونني في الوقت الحالي |
Tamam çocuklar, eğer bana ihtiyacınız olursa, özel odamda olucam. | Open Subtitles | حسنا ، الرجال ، إذا كنت بحاجة لي ، أنا في غرفة خلع الملابس. |
Eğer bu soruyu cevaplarsam bana ihtiyacınız kalmaz, değil mi? | Open Subtitles | ان اجبتك على هذا السؤال، فلن تكون بحاجة لي حينها، صحيح؟ |
Bu demektir ki çocuklarınız tehlikede ve bunlardan biri de çalışanımın kız kardeşi ki bu sizi çok şanslı biri haline getiriyor çünkü bana ihtiyacınız olacak. | Open Subtitles | ممّا يعني أنّ أطفالكِ في خطر، و بالمصادفة أحدهم أخت مساعدتي. ممّا يجعلكِ محظوظة للغاية، لأنكِ بحاجة إليّ. |
Bak, bana ihtiyacınız olmayabilir, ama bu adama kesinlikle var. | Open Subtitles | قد لا تكون بحاجة إليّ ولكنك قطعًا تحتاجه |
bana ihtiyacınız olduğunu söylemezseniz kalmak istiyorum. | Open Subtitles | إلّا إن قلت أنّك بحاجة إليّ أود البقاء هنا |
Burada bana ihtiyacınız yok. Bırakın çıkayım, lanet araba sizde kalsın. | Open Subtitles | إنّك لن تحتاجني هُنا، أتركني أرحل فحسب وأنت أحتفظ بسيارتي اللعينة. |
Mesajınızı aldığımda şaşırdım. Berta, bana ihtiyacınız olmadınızı söylemişti. | Open Subtitles | لقد تفاجأت كثيراً عندما تسلمت رسالتك بيرتا قالت بأنك لا تحتاجني بعد الآن |
Ben Fred Tavşanoğlu. Bu iş için bana ihtiyacınız var. Beni işe alacaksınız. | Open Subtitles | اسمعني، أنت تحتاجني لهذه الوظيفة وسوف تعينني في هذه الوظيفة |
bana ihtiyacınız var. Size isteyebileceğiniz her şeyi verdim. | Open Subtitles | تحتاجون لي أعطيتكم كل ما تريدونه |
bana ihtiyacınız olduğunda ama beni istemediğinizde, kalmak zorundayım. | Open Subtitles | عندما تحتاجونني و لا تريدونني، يجب أن أبقى. |
bana ihtiyacınız olursa ilaçlamacılarla görüşüyor olacağım. | Open Subtitles | حسناً ، ان احتجت إلي سألقتي بالمُبيدين |
- bana ihtiyacınız olursa odamda olacağım. | Open Subtitles | -سأكون بمكتبي إذا احتجت إليّ . |
Eğer bana ihtiyacınız olursa bir iletişim sistemimiz var. | Open Subtitles | إذا احتجتموني لأي سبب يمكننا التواصل عبر هذا الجهاز |
Tekrar insanların arasına girmek istiyorsunuz, bunun için bana ihtiyacınız var. | Open Subtitles | الآن, تتمنين الزحف مجدداً للمجتمع, ولهذا, تحتاجينني. |
Pekâlâ, eğer herhangi bir konuda bana ihtiyacınız olursa beni arayın-- Sadece mühimse. | Open Subtitles | حسنا إن كنتم بحاجة إلي لأي غرض إتصلو بي فقط لو كان الأمر ضرورياً |
Yani bana ihtiyacınız var ve benim ikinci sınıf beynim bu şeyi uçuracak? | Open Subtitles | إذن أنت في حاجة لي ولعقلى المتدنى لكي تستطيع أن تُحلق بهذه؟ |
bana ihtiyacınız olursa buradayım, Sayın Başkan. | Open Subtitles | أنا هنا إذا كنت بحاجة لى , سيدتى الرئيسة |
- Sana bu yüzden maaş veriyoruz. - Açılıp kapanacak bir dava ise bana ihtiyacınız yok. | Open Subtitles | ــ نحنُ ندفع لكِ لهذا ــ إن كان الأمر كما تقول فأنتَ لا تحتاجنى |
Eğer bana ihtiyacınız varsa kalabilirim. | Open Subtitles | لا بأس لدي بالبقاء إن كنت بحاجةٍ لي |
Tamam. bana ihtiyacınız olursa, kusmaya gidiyorum, ondan sonra da kırtasiye işlerini yapacağım. | Open Subtitles | إذا أحتاجني أيّ شخص ، فسأذهب للتقيّؤ وبعدها للقيام ببعض الأعمال الورقية |