Başkanın gözünde Bardağı taşıran damla bu oldu. | Open Subtitles | بالنسبة للمحافظ ، هي القشّة التي قسمت ظهر البعير |
Bardağı taşıran son damla da bu oluyor ve harekete geçiyor. | Open Subtitles | فكانت لها بمثابة القشة التي قسمت ظهر البعير |
Yani, Bardağı taşıran damla bu oldu. | Open Subtitles | لذا, فذلك مثل القشة التي قسمت ظهر البعير |
Hayır! O Bardağı taşıran son damla oldu. | Open Subtitles | كلا, تلك مجرد القشة فقط التي كسرت ضهر الجمل |
Eğer Carol yetişkin bir gayri meşru çocuğum olduğunu öğrenirse bu Bardağı taşıran son damla olur. | Open Subtitles | كل مافي الأمر إذا (أكتشفت (كارول أن لدي طفل بالغ موجود هنا ذلك سيصبح القشة التي كسرت ظهر البعير |
Kamuoyunun önüne böyle sunuldu ve belki de Mısır'da Bardağı taşıran son damla bu oldu. | TED | هذه هي الطريقة التي تم بها نشر قصته ، و قد تكون هذه هي القشة التي قصمت ظهر البعير. |
Bu Bardağı taşıran son damla! Gizli silahımı kullanacağım! | Open Subtitles | تلك هي القشة التي قصمت ظهر البعير سأستخدم الآن سلاحي السري |
Atılgan'a o torpidoların alınmasına izin vermek Bardağı taşıran son damladır. | Open Subtitles | وضع تلك الطوربيدات على هذه السفينة هي القشة التي قسمت ظهر البعير |
Atılgan'a o torpidoların alınmasına izin vermek Bardağı taşıran son damladır. - İlk damla neydi? | Open Subtitles | وضع تلك الطوربيدات على هذه السفينة هي القشة التي قسمت ظهر البعير |
Pekala, bu Bardağı taşıran son damlaydı. | Open Subtitles | انها القشة التى قسمت ظهر البعير |
Küçük bir manevra Bardağı taşıran damla | Open Subtitles | # لتحقيق انقلاب صغير القشه التى قسمت ظهر البعير |
- Sana karşı mantıklıca davranmaya çalışıyoruz Alo ama dün gece Bardağı taşıran son damlaydı. | Open Subtitles | لقد حاولنا أن نكون عقلانيين معك يا (آلو)، لكن ليلة البارحة كانت القشة التي قسمت ظهر البعير. |
Bu, Bardağı taşıran son damlaydı, Kyle! | Open Subtitles | ! (هذه القشّة التي قسمت ظهر الجمل يا(كايل |
Parkman'ın Avrupa'ya gitmesi Bardağı taşıran son damlaydı. | Open Subtitles | عندما ذهب (باركمان) الى أوربا كانت تلك القشة التي قسمت ظهر البعير |
Evet, bu Bardağı taşıran damlaydı. | Open Subtitles | لا تسيء فهمي فتلك كانت القشة التي قصمت ظهر البعير |
Bu Bardağı taşıran son damlaydı. | Open Subtitles | كانت هذه لتكون القشة التي قصمت ظهر البعير |
Ve oğlunun doğum gününde seni araması Bardağı taşıran son damla oldu. | Open Subtitles | وعندما دعا خلال حفل عيد ميلاد ابنك، القشة التي قصمت ظهر، أليس كذلك؟ |