2013 yılıydı ve Atlanta şehri Final Four basketbol maçlarına ev sahipliği yapıyordu. | TED | كان هذا في 2013، ومدينة أطلانطا كانت تستضيف مباراة نصف النهائي لكرة السلة. |
Bekle! Bir basketbol takımı kurarız. İki su topu takımı. | Open Subtitles | يمكننا تكوين فريقين لكرة السلة و فريقين لـ بولو الماء |
7 yaşındaydım, ve beni arka bahçelerinde basketbol oynamaya davet etmişti. | Open Subtitles | كانت لدي 7 سنوات وقام بدعوتي للعب كرة السلّة أمام منزله |
basketbol, beyzbol, futbol, hepsinde başarılıydı, as oyuncuydu. | Open Subtitles | رياضىّ مُميّز فى كرة السلّة والبيسبول وكرة القدم, دائماً فى الفريق الأول. |
Bana göre, basketbol oyunlarını kazanmaktan çok cirosu ile ilgileniyor. | Open Subtitles | فى رأيي ، انه اكثر اهتماماً بالاعلانات عن كره السله |
Baba, bizi bayanlar basketbol maçına getirmen çok aydınca bir davranış. | Open Subtitles | من الرائع يا أبى أن تصطحبنا الى مباراة كرة السله النسائيه |
Bir gün okula gitmiştim ve çocuklar onlarla basketbol oynamama izin vermedi. | TED | ذهبت للمدرسة ذات يوم، والأولاد لم يسمحوا لي بلعب كرة السلة معهم |
Oh, yay! Henry, basketbol sahalarımız var, aşağıda spor salonu. | Open Subtitles | جيم, لدينا صالات لكرة السلة و صالات للجمانزيوم بأسفل هناك |
basketbol okulunun güzel bir moda programı var mıdır acaba? | Open Subtitles | هل هناك دراسة جيدة للأزياء فى كلية لكرة السلة ؟ |
16 yaşında erkek, basketbol antrenman maçında kan tükürmeye başlamış. | Open Subtitles | ذكر عمرة 16 عام سعل دم خلال مباراة لكرة السلة |
Radyo operatörü, 506. basketbol takımı, Able Grubu. | Open Subtitles | 506 عامل الاسلكي . فريق كرة السلّة الـ سريّةآيبل. |
Eğer dinler ve öğrenirseniz, basketbol maçlarını kazanacaksınız. | Open Subtitles | إذا إستمعتم و تعلمتم فسوف تربحون مباريات كرة السلّة |
Kondisyonunuz yeterli seviyeye gelene kadar... size basketbol oyununu öğretemem. | Open Subtitles | الآن, لا يمكننى تعليمكم لعبة كرة السلّة حتى يكون تكيفّكم فى مستوى يسمح لى بتعليمكم |
basketbol oyununu benim sevdiğim gibi seven bir grup çocuk ile karşılaştım. | Open Subtitles | لقد وجدت مجموعه من الاولاد تحب لعب كره السله بالطريقه التى احبها |
basketbol bahsine giriyor musun? - Kaça kaç veriyor? | Open Subtitles | اذا , انت فى هذه اللعبه انها مثل كره السله ؟ |
Geçen sene basketbol sahasında pek de gurur duymayacağım bir şey yaptım. | Open Subtitles | السنه الماضية فعلت اشياء على ملعب كرة السله أنا لست فخورا بها |
Takıma girdiğimde, böyle mükemmel biriyle basketbol oynayabilmenin çok mükemmel olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقد انه جداً رائع ان العب كرة السله مع شخص رائع مثله |
basketbol şöhreti yoluna, hem oyuncu hem de koç olarak girebilen tek kişidir. | TED | هو الشخص الوحيد الذي وصل إلى قاعة مشاهير كرة السلة كلاعب وكمدرّب أيضاً. |
Los Angeles Lakers'da basketbol oynuyorsun. Beni birisiyle karıştırdın herhalde. | Open Subtitles | انت تلْعبُ كرةَ السلة لفريق لوس أنجلوس ليكرز. |
Tek bir adamdan bir basketbol takımı yaratmakla ünlenmişti. | Open Subtitles | ولقد صنعت شهرتها من استنساخ فريق كرة سله من رجل عجوز |
Bu bir basketbol oyuncusu, rock yıldızı,... ya da yarış pilotu falandır. | Open Subtitles | هل هو لاعب البيسبول ، نجم الروك، أو يقود سيارة سباق |
Sahne malzemeleri arasında eski bir basketbol ödülü var üstüne kanatlar yapıştırabiliriz. | Open Subtitles | لديهم كأس كرة سلّة في قسم الأوسمة يمكننا أن نلحم به جناحين |
basketbol tutkunu küçük kardeşim, tam bir genç adama dönüştü. | TED | أخي الصغير المهووس بكرة السلة تحول وأصبح رجلاً له إنجازات كثيرة |
Bugs Bunny'ye karşı... basketbol maçını kazanmak için... sizin yeteneğinize ihtiyaçları var. | Open Subtitles | إنهم يحتاجون موهبتكم للفوز فى مباراة كرة سلة ضد فريق باجز بانى |
Demek istediğim, basketbol takımına hoş geldin. | Open Subtitles | ما أقصد قوله هو مرحباً بك في فريق كرة السّلة |
- Sadece şakalaşıyorduk, hepimiz bunun basketbol sakatlığı olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن كُنّا فقط نَمْزحُ. كلنا نَعْرفُ بأنّها اصابه كرةِ سلة. |
Harry Flournoy basketbol koçu oldu. | Open Subtitles | هارى فلورنوى أصبح معلم ومدرباً لكرة السله |
Maalesef basketbol seyretmiyorum. | Open Subtitles | آسفَه، أنا لا أُتابِع كُرَة السلَة |