ويكيبيديا

    "bataklık" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المستنقع
        
    • مستنقع
        
    • المستنقعات
        
    • الجدول
        
    • الرمال المتحركة
        
    • رمال متحركة
        
    • المراحيض
        
    • الكواجماير
        
    • للجدول
        
    • المتحركه
        
    • الهامسة
        
    • بايو
        
    • مُستنقع
        
    • مستنقعي
        
    • لمستنقع
        
    Yo, hayır! bataklık sonsuza kadar böyle devam edemez adamım. Open Subtitles لا يمكن أن يمتد هذا المستنقع إلى ما لا نهاية
    - Bayım, ...ateş topları, bataklık gazlarıyla ilgili öykülerden farksızdır. Open Subtitles الفوكسفيري لا شيء أكثر من قصة شبح حول غاز المستنقع
    İş adam öldürmeye gelince, bataklık bunu tek başına yapabilir. Open Subtitles عندما يتعلق الأمر بقتل الناس المستنقع ليس بحاجه لأي مساعده
    Seni bataklık parmaklı orman faresi! Hemen buraya bir şişe getir. Open Subtitles هيا، أنت مستنقع اصابع فئران الغاب دعنا نحصل على قنينة هنا
    Evet burası bataklık. Bataklıkta bir cadırda yaşıyoruz. Ama şunu söylemeliyiz ki oradaki her gün heyecan vericidir. TED انه مستنقع .. انه مستنقع في خيمة .. ويجب ان اخبركم ان كل يوم ..هناك .. هو يوم منعش
    Fakat o bataklık cadısının yetenekleri konusunda bir fikri yok. Open Subtitles ولكن ليست لديها فكرة عما تستطيع ساحرة المستنقعات هذه فعله
    bataklık sularından sivrisinek sürüleri çıkıyor ve güneş gülü hazır. Open Subtitles ينشأ البعوض بأعداد هائلة من مياه المستنقع وال سنديو جاهزة
    Annemin bulunduğu şu bataklık var ya, biraz araştırma yaptım. Open Subtitles ذلك المستنقع حيثُ تم العثور على امي، قمتُ ببعض الحفر
    Bu kuşu seviyorum, çünkü bir bataklık kuşu, tamamen bir bataklık kuşu. TED انا احب هذا الطائر لأنه من طيور المستنقعات، طائر المستنقع بكل معنى الكلمة.
    Hemen burada yer alan Gramercy Parkı'ndaki bataklık. TED أو المستنقع في منتزة جارميرسي، في هذا المكان.
    Dikilen bir fidenin çürüdüğü bir bataklık. Yaprakları solar ve bitki ölür. Open Subtitles و حين تغرس شجيرة في هذا المستنقع ؛ فإن الجذور تشرع في التحلل و الذبول
    Damga resmi, pencere vergisi, bataklık sigortası, tavuk yemi, köpek bisküvisi, inek için uyuz merhemi... Open Subtitles قيمة الختم, ضريبة النافذة، تأمين المستنقع, طعام الدجاجة, بسكويت الكلب،مرهم البقرة . المصاريف لن تنتهي
    Dünyadaki en tropikal ülke, ekvatordaki bir bataklık alan. TED انه البلد الأكثر استوائية في العالم. مستنقع على خط الاستواء
    Bir dilim bataklık yılanı atıp, karıştıralım kazanı. Open Subtitles شريحة أفعى مستنقع لزجة فورنها وحمصنها فى المرجل
    Burada eskiden toprak yollar ve bataklık otları vardı. Open Subtitles هذا المكان أعتاد أن يكون ملقى لقاذورات الطرق و مستنقع للأعشاب
    Ve aslında kısa zaman öncesine kadar tarıma ve kalkınmaya yol açmak için bataklık kurutmak konservasyonun gerekliliği olarak görüldü. TED وفي الواقع، كان يعتبر تجفيف المستنقعات لإفساح الطريق للزراعة و التنمية الحضرية جوهر المحافظة على الحياة منذ وقت ليس ببعيدٍ.
    Bolotnitsa. Bu, elbette, Slav bataklık denizkızı. TED تلك، بالطبع، حورية المستنقعات السلافية.
    Kendisine bataklık ve hummadan başka ne sunabilirim ki? Open Subtitles كلا ماذا لدي لأقدمه غير الحمى و المستنقعات
    Gidip birer kutu bira ısmarla. bataklık cazibeni tekrar kullan. Open Subtitles اشتري لهم جولة جعة، واستخدم سحر المناطق النائية من الجدول.
    Tabii ya. bataklık da korkunçtur. Open Subtitles اللعنة , نعم الرمال المتحركة مخيفة للغاية يا رجل
    Burası bir bataklık ve daha öğrenemeden dibe doğru sürüklenirsin. Open Subtitles هناك رمال متحركة هنا و سوف تجذبك قبل أن تدرك
    Lütfen bu çantayı yumuşak bataklık rulosuyla doldur. Open Subtitles إملأ تلك الحقيبة رجاءً بورق المراحيض الناعم
    bataklık'taki tüm o kaybolmuş, bir şey hissetmeye çalışan sikikler gibi olmak istiyorsan devam et. Open Subtitles وكل هؤلاء الضائعين يتناكحون في الكواجماير. يجربون أي شيء ليشعروا بأي شيء. إفعلي.
    Bu sabah bataklık'a birisi intihar bombacısı yolladı. Open Subtitles ثمّة أحد أرسل مُفجّرًا انتحاريًّا للجدول هذا الصباح.
    Tankların geçişini olanaksız kılan, çölün altında kalmış tuzlu bir bataklık. Open Subtitles بحر مغمور بالرمال المتحركه و الـمـستـنـقـعـات الـمـلـحيـه مستحيل أجتيازه بالدبابات
    - Bundan kurtulmak istiyorum. bataklık yakamozu da bunun tek yolu. Open Subtitles أريد التخلّص منه وهذه اليراعة الهامسة وسيلتي الوحيدة
    bataklık'ta kurtlara katılsın diye bıraktım. Open Subtitles تركته في بايو للانضمام إلى الذئاب،
    Buldum. Uygun boyutlarda bataklık ve bitişiğinde bir ahır. Open Subtitles وجدته، مُستنقع حجمه مُناسب مع حظيرة مُجاورة.
    - Yeni çevrilmiş toprak bataklık... hepsi yumuşak bir şeye çarpmış. Open Subtitles توجه إلى الأرض بإنتعاش مستنقعي... سيضربون شيئا ناعما
    Doğudaki Büyük Kasvetli bataklık'a yürüyeceksiniz. Open Subtitles عليكم السير شرقًا لمستنقع (داسمال) العظيم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد