ويكيبيديا

    "bavulu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الحقيبة
        
    • حقيبة
        
    • أمتعة
        
    • الأمتعة
        
    • حقيبته
        
    • حقيبتها
        
    • أمتعته
        
    • أمتعتها
        
    • الحقيبه
        
    • حقيبتين
        
    • الحقيبةَ
        
    Sıkınt değil. Bavula ihtiyacınız vardı. Evde değildim, bavulu ödünç aldınız. Open Subtitles لا بأس، كنتما بحاجة لحقيبة وأنا لم أكن موجود، فاستعرتما الحقيبة
    Dairenin boş olduğunu sandın bavulu alıp işe koyuldun. Open Subtitles ، ظننت أن الشقة خالية لذا أخذت الحقيبة وبدأت تعمل
    bavulu arka koltuğa koy. - Teşekkürler. Open Subtitles ضعى هذه الحقيبة فى المقعد الخلفى أن أردتى
    Bu yüzden içinde giysileri olan bu bavulu yolladı böylece taşımak zorunda kalmayacakmış. Open Subtitles لهذا السبب أرسلت معي حقيبة ملابسها، حتى لا تضطر الى حملها وهيّ قادمة.
    Emanete yanlış bavulu bıraktın. İstedikleri şey onun içinde değildi. Open Subtitles وضعت حقيبة زوجتى فى الأمانات هذا الصباح ولم يجدوا ما كانوا يريدونه بداخلها
    Joan Crawford'un bavulu, Joan Crawford'un yemek takımı Joan Crawford'un plastik mobilya örtüleri. Open Subtitles أمتعة جون كروفورد أواني طعام جون كروفورد أغطية أثاث بلاستيكية جون كروفرد
    Öyle karmaşık aletleri yok, hâlâ birçok bavulu elle kontrol ediyorlar. Open Subtitles ليس لديهم كل هذه الأجهزة الحديثة. و يقوموا بفحص الأمتعة يدوياً.
    Yani, bavulu vermediğimizi çok iyi biliyordu, ama onu bizden geri istemedi bile. Open Subtitles أقصد، هو يعرف بأننا لم نسلـّم حقيبته ولكنـّه لم يطالب باسترجاعها
    Ben bagajdan bavulu alacağım. Bavulla daha az dikkat çekeriz. Open Subtitles سَأُبعدُ الحقيبة من السنطة ستكون أقل ريبة مَع الحقيبة.
    sen bavulu al, araba birazdan gelmiş olur. Open Subtitles أبقى هذه الحقيبة في السيارة وإرجعي قريبا
    Pekala. Üçüncü bavulu bulmak için helikopteri kullanacağız. Open Subtitles حسناً سنستخدم الهلوكوبتر في تحديد مكان الحقيبة الثالثة
    Bu bavulu tavan arasına çıkar. Open Subtitles بيتر، هل من الممكن أن تأخذ تلك الحقيبة إلى أعلى المنزل
    Haydi sana uydum say, peki bavulu geri götürecek misin, sonra? Open Subtitles فلنفترض أني وافقت، هل ستعيد هذه الحقيبة اليها؟
    Şuradaki tekerlekli bavulu olan pasaklı kadını görüyor musun? Open Subtitles أترى تلك المرأة هناك تلك الفوضى مع الحقيبة الحمراء ؟
    bavulu alıp bu adrese getirmeni istiyorum. Open Subtitles أريدُك أن تأخذ الحقيبة وتجلبها لهذا العنوان
    Buradaydı. Elinde bavulu vardı, sonra gitti. Open Subtitles كان هنا من قبل ,كان يحمل حقيبة سفر و انصرف
    - Kapıma kadar gelmişti-- bavulu ve daktilosuyla-- ve bana Tubab nerede, diye sordu ve ben, "İşte burada." dedim. Open Subtitles أتت إلى بابي حقيبة وآلة كاتبة وسألت عن توباب وأنا قُلت، هنا
    Bilmiyorum, canım. Ancak bavulu vardı ve acele ediyordu. Open Subtitles لا اعلم يا عزيزي لكنها كانت في عجلة من امرها وتحمل حقيبة سفر
    Majestelerinin düğün bavulu! Open Subtitles إنها أمتعة سموها المتطابقة
    Söyle bavulu geri getirsinler. Taksiyi de geri gönderebilirsin. Open Subtitles الأفضل أن تعيد الأمتعة و أن أصرف التاكسى
    bavulu hiçbir zaman vermediğimizi biliyordu. Open Subtitles أقصد، هو يعرف بأننا لم نسلـّم حقيبته
    Ama hastanede kişisel eşyası olarak sadece çantası vardı, peki bavulu nerede? Open Subtitles لكن المتعلقات الشخصية الوحيدة التي وجدناها في المستشفى كانت حقيبتها فأين أمتعتها ؟
    Ama bavulu hala odasında. Open Subtitles لا تزال أمتعته موجودة في الغرفة رغم ذلك..
    Her kimse bavulu itmiş. muhtemelen bavulunuzu çaldı. Open Subtitles مهما يكن من دفع أمتعتها, فعلى الأرجح أنه هو من سرق حقيبتكِ
    Jeff dikiliyor, adam bavulu açıyor , Bende kapağı itip bağırdım: Open Subtitles جيف وقف هناك والرجل فتح الحقيبه وخرجت في وجهه اقول
    İki bavulu olan, açık renk saçlı, genç bir yabancıyı arayın. Open Subtitles إبحث عن أجنبي صغير شعرة فاتح و معة حقيبتين.
    Ver şu bavulu. Open Subtitles أعطِني الحقيبةَ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد