Gelmenize engel olmaya çalışmadım. Ama bayım biz sandık ki-- | Open Subtitles | أنا لم احاول منعكم من الحضور لكن سيدي لقد رأينا |
İsmi sorulacak kadar bile değeri olmayan fakir bir adamım, bayım. | Open Subtitles | مجرد رجل فقير لا يضايق نفسه بالسؤال عن الأسماء يا سيدي |
- Elbette o kadar etkilenmedim. - Hayır. Hayır bayım etkilenmemişsiniz. | Open Subtitles | بالتأكيد لَستُ بذلك الشخص الممتع لا لا يا سيدي أنت لَسْتَ |
Söylememiştin ya bayım yine de gördüğümde sıradan bir polis olmadığını anlamıştım. | Open Subtitles | انت لم تقل هذا يا سيدى ولكنى علمت انك لست شرطى نظامى |
O aldığınız çok pahalı ve önemli bir sanat eseri, bayım. | Open Subtitles | هذه القطعة التي لديك غالية الثمن وعمل فني مهم يا سيد |
Çok kibarsınız bayım. Ama bu çabalarım bir şilin etmez mi? | Open Subtitles | شكرا جزيلا لك سيدي و لكن الا تزيدها شلنا اخر ؟ |
Üzgünüm bayım, serserilerin bu gece spor salonunda uyumasına izin vermiyoruz. Ama ıvır zıvır şeyleri arka kapıya koyacağız. | Open Subtitles | آسف سيدي ، لن نسمح للمتشردين بالنوم في غرفة الرياضة الليلة لكن سنضع بعض الوجبات المنزلية في الباب الخلفي |
bayım, sakıncası yoksa ayaklarınızı masadan çekip... ayakkabı giyebilir misiniz? | Open Subtitles | سيدي ,أيزعجك أن تُنزل قدميك و تلبس حذائك من فضلك؟ |
bayım, karım beş yıldır ölü ve o bunu bildi. | Open Subtitles | سيدي,لقد ماتت زوجتي منذ خمسة اعوام و هو كان يعلم |
...bana gülüyor bayım, benim bilmediğim bir şeyi biliyormuş gibi. | Open Subtitles | إنها تضحك عليّ، سيدي كأنها تعلم شيئاً أنا لا أعلمه |
bayım, size açıkladım, müşterilerimiz masalarından ayrılmıyor ve önünüzde beş grup daha var. | Open Subtitles | كما شرحت لك سيدي الناس لا تغادر الطاولة و يوجد 5 حفلات قبلك |
bayım, o kampanya otuz yıl önce sona erdi. Artık hayvan bisküvisi yapmıyoruz. | Open Subtitles | سيدي هذه المسابقة انتهت منذ 30 عاماً نحن لا نصنع بسكويت الحيوانات الآن |
Bundan daha iyisini yapabiliriz. bayım bir şişe şampanya lütfen. | Open Subtitles | هناك ما هو أفضل من ذلك، قنينة شمبانيا يا سيدي |
Bak, bayım, eminim sizi affetmemi gerektirecek bir şey yoktur. | Open Subtitles | أنظر سيدي, أَنا متأكّدُ أنه لا يوجد شيئ أغفره لك |
Eğer o çocuk iyi ve safsa, kafamı keseceğim, bayım | Open Subtitles | إذا ذلك ولد جيد وبريء أنا سآكل رأسي ، سيدي |
Elbette bayım, üzerinizdeki her şeyi bize vereceksiniz, tamam mı? | Open Subtitles | أمرك سيدي .. لو أعطيتنا كل ما تملك أتعلم .. |
bayım, lütfen kilitli olup olmadığını iyice kontrol edin. Şurada. | Open Subtitles | سيدي رجاءً, رجاءً كن متأكداً إنه مقفل ياسيدي, رجاءً, هناك |
Başka söyleyebilecek bir şeyim yok bayım. Biz bu genç bayanı tanımıyoruz. | Open Subtitles | ماذا يمكن ان نقول ايضا يا سيدى, نحن لا نعرف هذه الشابة |
bayım, küstahlaşıyorsunuz ve sizden derhal terbiyenizi takınmanızı rica ediyorum. | Open Subtitles | سيدى, أنت متنمر وقح و أنا أطلب تسوية الأمر فوراً |
- Evet, tahmin l oldu. -, Burada bayım gel. | Open Subtitles | نعم ، أعتقد أنني كنت في الخارج هيا يا سيد |
Bakın bayım, ödevimiz için bu belgelerden birkaçına ihtiyacımız var. | Open Subtitles | انظر أيها السيد ؟ سوف نأخذ هذه الوثائق لمشروع مدرسي |
Burayı kuruttu, geriye bir şey kalmadı. Sana bir şey anlatayım, bayım. | Open Subtitles | كانت لا شيء وجافّة، دعني أخبركَ شيئًا يا سيّد. |
Sadece şunu söylemek istiyorum, bayım ben de sizin gibi, girip içinde uyumak daha kolayken bir anıtın önünde uyumayı hiç komik bulmuyorum. | Open Subtitles | أردت فقط أن أقول يا سيّدي.. بأنّي مثلك, لا أجد الأمر مضحكاً أن تنام في القبر.. |
Şu halde sizi rahatsız ettiğimiz için özür dileriz bayım. | Open Subtitles | في هذه الحالة، يجب علينا الاعتذار عن ازعاجكم ياسيدى |
Hey bayım, biraz zamanın var mı? | Open Subtitles | مهلا، مستر ، وحصلت على نصف ساعة لتجنيب ؟ |
! Burada değil, bayım. Burada değil, bayım! | Open Subtitles | إنها ليست هُنا، سيدّي إنها ليست هنا، سيدّي! |
bayım, bir kola alabilir miyim? | Open Subtitles | أجاشي، هل أستطيع الحصول على الكولا؟ [أجاشي = سيد/عم] |
Lütfen aracı kenara çekin bayım. Trafikten çıkın. | Open Subtitles | أرجوك قف على الجانب بعيداً عن زحام السير |
bayım, eğer çenenizi kapamazsanız, %100 kıçınızı tekmeleyeceğim. | Open Subtitles | أيها السيّد , لو لمْ تخرس، سوفَ أضربكُ ضربًا مبرّحًا مئةً بالمئة. |
Siz bayım, sadece 5 şiline gençliğinizin dalgalı saçlarına kavuşabilirsiniz. | Open Subtitles | أنتَ يا سيّدى ، مقابل خمسة عملات نقدية يُمكنكَ أنّ تسترد مظهر شبابكَ مُجدداً. |
Bu bilgisayar dükkanı sana maaşını ödüyor bayım. | Open Subtitles | مخزن الكمبيوتر هذا يَدْفعُ لك مهيتك، يا استاذ. |