Bu bölgede bazı sorunlar oldu kızları dağdan uzaklaştırmamız gerek. | Open Subtitles | هناكَ بعض المشاكل في المنطقة ويجب أن نبعدكم عن الجبل |
Fakat başlangıçta, uygulamada bazı sorunlar vardı. | TED | ولكنني واجهت بعض المشاكل العملية في البداية. |
Altıncı, yedinci turdan sonra bazı sorunlar yaşıyorum. | Open Subtitles | لقد أحسست ببعض المشاكل بعد اللفة السادسة و السابعة |
Kamp 3'ü geçince sanırım bazı sorunlar çıkacak. | Open Subtitles | سوف نقع ببعض المشاكل بمجرد أن نصل إلى معسكر |
Eski ortağımla yeni çocuğu olduğu için ayrılmıştık ve bazı sorunlar mevcuttu. | Open Subtitles | وكما تعلمين شريكتي القديمة غادرت عندما أنجبت صغيراً كانت لديه بعض القضايا مع الشباب الذين كانوا معه في التدريب, |
Bu okulda göze batan bazı sorunlar var. | Open Subtitles | يوجد بعض المشكلات الفاضحة في هذه المدرسة |
4. bağlantının dahil olmasında bazı sorunlar var gibi. | Open Subtitles | المتصل الرابع لديه مشاكل في الإتصال معنا |
Kredi kartımla ilgili bazı sorunlar yaşıyorum da. | Open Subtitles | أُواجهُ بَعْض المشاكلِ انا ببطاقةِ إئتماني. |
Ama eğer gerçekten görünmezseniz, yani içeriden de, işte size daha önce hiç düşünmediğiniz bazı sorunlar. | TED | لكن إذا أصبحت غير مرئي حقاَ، بشكلٍ كاملٍ، إليك بعض المشاكل والتي لم تخطر على بالك من قبل. |
Bu çalıştırma talimatları -- bu evrenlerden birisinin kaynak kodu, mühendislerden bir notla birlikte, bazı sorunlar yaşadıklarını söylüyor. | TED | هذه أوامر التشغيل هذا في الواقع نص البرنامج لأحد هذه الأكوان معها ملاحظة من المهندس تقول أن بها بعض المشاكل |
Biz de buna yöneldik, temel unsurlarla ilgili bazı sorunlar fark ettik. | TED | وأثناء استغراقنا في ذلك، أدركنا بعض المشاكل في الأساسيات. |
Buradaki amaçlarımdan biri daha fazla insanı bu sorunlar üzerinde çalışmaya çekmekti, çünkü çok önemli bazı sorunlar üzerinde itici bir kuvvet olmadan çalışılmadığını düşünüyorum. | TED | وهدفي من هذا هو جذب المزيد من الأشخاص لحل تلك المشاكل لأنني أعتقد بأن هناك بعض المشاكل شديدة الأهمية ومع ذلك لم تُعامل بالشكل المطلوب |
dünyadaki bazı sorunlar, bugün duyduğumuz ve fazlasıyla duyacağınız gibi bunaltıcı ve çok zorlu görünebilir. | TED | بعض المشاكل في العالم، مثل التي سمعنا حولها اليوم، والتي ستسمعون عنها أكثر، تبدو مذهلة ومستعصية على الحل. |
Bu birimde bazı sorunlar olduğunun farkındayız.. | Open Subtitles | نحن على علم ببعض المشاكل في هذه الخلية... |
Evde bazı sorunlar çıkmış olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | ظنت أنك واقع ببعض المشاكل في المنزل |
Spencer ve Caleb ilişkilerinde bazı sorunlar yaşıyorlar. | Open Subtitles | سبينسر و كايلب يمرون ببعض المشاكل. |
Aramızda bazı sorunlar yaşıyoruz. | Open Subtitles | كما تعرفين، نمر ببعض المشاكل |
Ekibim yaşadığınız bazı sorunlar hakkında endişeleniyor. | Open Subtitles | مجموعتي قلقة بأنّ هناك بعض القضايا في حياتُكَ , حياتكما |
Evet, bazı sorunlar için tedavi gördüm. | Open Subtitles | نعم ، سعيت لمعالجة بعض القضايا |
Aralarında bazı sorunlar olmalı. | Open Subtitles | لابد ان هناك بعض القضايا بينهما |
Siz de daha önceki işinizde Wendy Scott Carr'ın kampanya stratejisti olduğunuzdan, ...sanırım burada bazı sorunlar olabilir. | Open Subtitles | وبما أنك كنتَ محاميًا قبل عملك مخططًا استراتيجيًا في حملة ويندي سكوت كار فرأيت أنه قد يكون هناك بعض المشكلات |
Aslına bakarsan bazı çocuklardan, yükledikleri içerik veya birşey yaparken ...kaybolmalarla ilgili bazı sorunlar olduğuna dair e-mailler alıyorum. | Open Subtitles | في الواقع، تصلين بعض الرسائل الإلكترونية من فتية يقولون أنهم يواجهون بعض المشكلات |
Bak, evliliğinde bazı sorunlar yaşadığını biliyorum. | Open Subtitles | حسنا , أنا أعلم أن لديك مشاكل في زواجك .. |
Geçenlerde kalbimle ilgili bazı sorunlar yaşadım ama tedavi oldum ve şu an iyiyim. | Open Subtitles | كنت أعاني من مشاكل في القلب مؤخراً والتي تم التعامل معها, وأنا الآن بخير |
Bu davayla ilgili bazı sorunlar var patron. | Open Subtitles | هناك بَعْض المشاكلِ بهذا الشغلِ، رئيس. |