ويكيبيديا

    "bebekleri" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الأطفال
        
    • الاطفال
        
    • الدمى
        
    • دمى
        
    • بطفل
        
    • الطفلتين
        
    • الدُمى
        
    • الطفلين
        
    • أطفالها
        
    • دُمى
        
    • ابنتا
        
    • أطفالهم
        
    • أطفالهن
        
    • عرائس
        
    • لدمية
        
    Annem bana kedilerin, bebekleri ve yaşlıları uykularında nefeslerini keserek halletmeyi sevdiklerini söylemişti. Open Subtitles والدتي أخبرتني، أن القطط تحب التسلل إلى الأطفال والعجزة، حين ينامون وتسرق أنفاسهم.
    Kadınlar bebekleri seven erkekleri severler. Hassaslıkla ilgili bir şey. Open Subtitles النساء تحب الرجل الذي يحب الأطفال هذا أمر مفرغ منه
    Ve böylece mükemmel öğrencilerim terkedilmiş çocuklara bakmayı ve istenmeyen bebekleri almayı öğrendiler. Open Subtitles ولذا تلميذي الممتاز تعلم الأعتناء بالأطفال المتروكين وتسليم الأطفال الرضع الغير مرغوبين أسترخي
    Eğer gerekirse bebekleri reklamlarına koyabilirsin. TED وإذا كان ضروريا يمكنك ان تضع الاطفال في أعلاناتك
    bebekleri kızların eteklerinin altına bakabilmek için kullanıyor. Open Subtitles إنه يستخدم الدمى لكي ينظر أسفل تنورات الفتيات
    Onun için tanıdığınız var mı diye sordum mesela Rus Matriyoşka bebekleri var... Open Subtitles لذا إن كنت تعرف أي أحد .. لديه شيئاً ل دمى العش الروسيه
    Üçüncü dünya ülkelerinde bebekleri altı yaşına kadar emzirmek anormal bir şey değil. Open Subtitles ويحمل الفيتامينات, وفي العالم الثالث لن يكون غريبًا إرضاع الأطفال حتى سن السادسة
    Sen acı çekmek istemediğin için bebekleri saçsız bırakalım o zaman. Open Subtitles وأنت لا تحبّ أن تتألم، لذلك دعنا نبعد شعرك عن الأطفال
    Bu dönemde yaptığımız Amerikalı bebekleri Çince'ye maruz bırakmaktı. TED وما قمنا بعمله خلال تلك الفترة هي عرض الأطفال الأمريكين للغة الماندرين.
    Bombalamadan sonraki, başhemşire Malak'in yürek yakan videosunu dehşet içinde izledim. Erken doğan bebekleri güvenli bir yere götürmek için can havliyle küvözlerden kapıp alıyor ve sonra gözyaşlarına boğuluyordu. TED كان الرعب يتملكني وأنا أشاهد الصورة المفجعة لرئيسة الممرضات ملك، في أعقاب ما بعد القصف، وهي تسحب الأطفال حديثي الولادة خارج الحضانات، في محاولة يائسة لإنقاذهم، قبل أن تنفجر بالبكاء.
    Steve Bolsin ile konuştum, İngiliz bir doktor, bebekleri öldüren tehlikeli bir cerraha dikkat çekmek için beş yıl boyunca savaşan doktor. TED تحدثت مع ستيف بولسن، الطبيب البريطاني، الذي حارب لمدة خمس سنين ليجذب الإنتباه إلى جراح خطر كان يقتل الأطفال.
    Halklardan hükümetlere kadar topluluklar olarak beraber çalışalım, öyle ki bugünün mutlu bir yaşındaki bebekleri yarının kendinden emin değişim öncüleri olsunlar. TED دعونا نعمل معا كمجتمعات من الجذور إلى الحكومات لنجعل الأطفال السعداء اليوم، صناع التغيير الواثقين بأنفسهم غدا
    bebekleri doğurtmak bana değerli ve bazen de şaşırtıcı şeyler öğretti. Sıfırın altında 10 dereceyken, TED علّمني توليد الأطفال أشياءًا قيّمة ومثيرة للدهشة، مثل كيفية تشغيل السيارة الساعة الثانية بعد منتصف الليل.
    Eğer gerekirse bebekleri kullanarak diğer şeyleri satabilirsin. TED وإذا كان ضروريا يمكنك أن تستخدم الاطفال لتبيع اشياء أخرى
    Dışarı çıkın. bebekleri bırakıp dışarı çıkın! Open Subtitles أخرجوا، أخرجوا اتركوا جميع الاطفال هنا و اذهبوا
    Bağırmayın. bebekleri korkutuyorsunuz. Open Subtitles من الافضل لك ان تسكت انك ترعب الاطفال الى اقصى حد
    O el-yapımı bebekleri internette gördüm ve çok etkilendim. Open Subtitles رأيت تلك الدمى على شبكة الإنترنت، ولقد دُهشتُ تماماً
    Şimdi şu bebekleri taşıyabilir miyiz çünkü beni korkutuyorlar. Open Subtitles أشكركِ نستطيع الآن أن ننقل تلك الدمى لأنها تخيفني كثيراً
    Onlar bebek değil. Onlar tutkunun bebekleri. Ama o da olabilir. Open Subtitles ليست دمى بل رموزاً للطموح لكن ربما تجدي نفعاً
    bebekleri olduğunda bütün komşulara yapardı battaniyelerinden. Open Subtitles كانت تصنع ملابس جميلة لجيراننا عندما كانوا يرزقون بطفل
    Varsa yoksa o koyduğumun bebekleri. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي يهمه هو الطفلتين اللعنيتين.
    Bizim sürücü oyuncak bebekleri depodan alır, ve eritebilmek için buraya getirir, ve onları satmak için hazırlar. Open Subtitles إذًا، سائقنا يلتقط الدُمى من المستودع ويجلبهم هنا حيثُ يذوّبونهم والهيروين بعد ذلك يُقطع للبيع
    Onlara, kampın komutanlarının adlarını veriyor ki onların gönlünü hoş tutsun ve bebekleri çayla besleyebilsin çünkü sütü az geliyor. TED وسمت الطفلين على قادة المعسكر لكسب رضاهم وإعطائها بعض الشاي الأسود لإطعام الطفلين لأن حليبها لم يكن يكفيهم
    Büyük kayalara dağ diyoruz, bu küçük taşlar da bebekleri. Open Subtitles الصخور الكبيره تسمى الجبال والصخور الصغيره هى أطفالها
    Şehirde eğer birisi kayıp bebekleri için polisi çağırırsa tutuklanan kendisi olur. Open Subtitles في المدينة إن إتصل احداً بالشرطة بسبب فقدان دُمى سوف يُعتقل
    Alaric'in bebekleri cadı meclisinin geleceği. İçindeler. Open Subtitles ابنتا (ألاريك) مستقبل المعشر، إنّهما في رحمك.
    Yoksa bebekleri kendi evlerinde doğururlar. Open Subtitles وإلا سوف يَقومون بوضع أطفالهم فى منازلهم
    Hamile kadınların bebekleri ateşlere atıldı. Open Subtitles فتحت بطون الحوامل ورمي أطفالهن في النارِ
    Hiç değilse bebekleri evsiz olmayacak. Open Subtitles إنه بيت عرائس على الأقل عرائسهم لن تكون مشردة
    Senin kadar onarılamaz şekilde hasar görmüş bebekleri koyacak tek bir yer var. Open Subtitles هناك مكانٌ واحد فقط لدمية لا يمكن إصلاحها مثلكِ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد