Biz bölgenin güvenliğini sağlayana kadar burda beklemenizi öneririm. | Open Subtitles | اقترح ان تنتظروا هنا حتى نؤمن المنطقة |
Beyler, arabada beklemenizi söylemiştim. | Open Subtitles | رفاق اخبرتكم ان تنتظروا في السيارة |
Evin önünde beklemenizi söylemiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرتكم أن تنتظروني أمام البيت |
Evin önünde beklemenizi söylemiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرتكم أن تنتظروني أمام البيت |
Mösyö Bex ofisinde beklemenizi istedi, Yüzbaşı Hastings. | Open Subtitles | السيد بانكس طلب ان تنتظره فى مكتبه .. , |
Beni beklemenizi söylemiştim. | Open Subtitles | قلت لكم أن تنتظرونني |
Gelişmeleri bildireceğim ama şu anda ikinizden de dışarıda beklemenizi rica edeceğim. | Open Subtitles | لكن سأطلبُ منكما أن تبقيا في الخارج من فضلكما |
İlk iki gezegenin yaşanabilir olup olmadığını anlamamıza hâlâ birkaç saat var bu nedenle bölmelerinize gidip beklemenizi öneririm. | Open Subtitles | لدينا عدة ساعات لمعرفة ايكوكبصالحللحياة. لذا اقترح ان تعودوا لغرفكم وتنتظروا الي حين ذلك. |
Hepinize beklemenizi söyledim. | Open Subtitles | . أخبرتكم جميعاً أن تنتظروا بالردهة |
Sam'le Callen'ı beklemenizi öneriyorum Bay Deeks. | Open Subtitles | -أقترح أن تنتظروا (سام) و (كالن) يا سيد (ديكس ). |
Benim için bir şeyleri beklemenizi istemiyorum. | Open Subtitles | لم أتوقع انكم سوف تنتظروني. |
Camilo Cienfuegos onu beklemenizi istedi, ama siz devam ettiniz. | Open Subtitles | (كاميلو سانفويغوس) أراد منك أن تنتظره لكنك تابعت التقدم ، لماذا ؟ |
Burada beklemenizi istedi. | Open Subtitles | إنه يطلب منك أن تنتظره هنا |
Beni beklemenizi söylemiştim. | Open Subtitles | قلت لكم أن تنتظرونني |
Gelişmeleri bildireceğim ama şu anda ikinizden de dışarıda beklemenizi rica edeceğim. | Open Subtitles | لكن سأطلبُ منكما أن تبقيا في الخارج من فضلكما |
Bekleme odasında beklemenizi istemek zorundayım. | Open Subtitles | أن تبقيا في منطقة الانتظار... |
Oraya saklanıp ben "tehlike geçti" diyene kadar beklemenizi istiyorum. | Open Subtitles | أريدكم أن تختبئوا هناك وتنتظروا رداً مني |