ويكيبيديا

    "beni görmeye" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لرؤيتي
        
    • لمقابلتي
        
    • لتراني
        
    • لزيارتي
        
    • لرؤيتى
        
    • لرُؤيتي
        
    • ليراني
        
    • لزيارتى
        
    • لتريني
        
    • ليرونى
        
    • ليرانى
        
    • هل تريني
        
    • و تراني
        
    • لرؤيتيّ
        
    • لملاقاتي
        
    beni görmeye gelmeniz harika, ama beni bana muhtaç olan biri var. Open Subtitles رائع إنكم أتيتم لرؤيتي ولكن هناك من ينتظرني مخلص جدا، غالبا مُقعد
    Anlamıyorsun. beni görmeye geldiler ve cihazla ilgili sorular sordular. Open Subtitles أنت لاتفهم , أتوا لرؤيتي لقد سألوني عن أداة المعصم
    Evet ama senin beni görmeye gelerek hayatının sorumluluğunu ele aldığını görmen önemli. Open Subtitles نعم، لكن الأمر المهم أن تري كيف أخذتِ مسؤوليّة نفسك جيداً بمجيئك لرؤيتي
    Pekala. İyi çocuk, beni görmeye daha önce gelmeliydin. Open Subtitles حسناً، وجب أن تأتي لمقابلتي منذ وقت طويل
    Bir ruh olarak beni görmeye geldiğinde güneş gibi parladığımı söyledin. Open Subtitles ، عندما جئت لتراني كشبح أنت قلت أنني ألمع مثل الشمس
    Çalışma saatleri içinde beni görmeye gelin. Firmamız işinizi yapmaktan mutluluk duyar. Open Subtitles تعال لزيارتي في الساعات المكتبية فالشركة سيسعدها التعامل مع رجل أعمال مثلك
    Eğer çiçeğin nasıl yetiştirildiğini öğrenmek isterseniz, beni görmeye gelin. Open Subtitles إذا كنت تريدين أن تعرفي كيف تفعل زهرة، تعالي لرؤيتي.
    Ama sadece salı günleri beni görmeye geliyor. Şimdi, bu ne anlama geliyor? Open Subtitles وقال انه على استعداد فقط لرؤيتي كل يوم ثلاثاء الآن ما هو هذا؟
    beni görmeye geldin sonuçta, bu cesaret ve kararlılık ister. Open Subtitles حسنًا ، دخلت إلى هُنا لرؤيتي وذلك يتطلب عزيمة وتصميم
    30-40 yıl evli kalan çiftlerin neden beni görmeye geldiklerini merak ediyorum. TED ‫غالبًا ما أجد نفسي مفتونًا بسؤال ‬ ‫لماذا يأتي الأزواج لرؤيتي‬ ‫بعد أن ظلوا متزوجين لمدة 30 أو 40 سنة.‬
    Uygun bir zaman bulsan beni görmeye gelecek miydin? Open Subtitles هل كُنتِ تُفكري في المجيئ لرؤيتي بعد إيجادكِ لوقت مُناسِب؟
    Sanki...sanki çocuklarımdan birinin bir konu için beni görmeye gelmesi gibi. Open Subtitles و، حسناً، أملك شعور بإتجاهك مثل، حسناً، مثل أحياناً أحد أطفالي يأتى لرؤيتي حول شيئا ما أو آخر،
    beni görmeye geldiğin her akşam... bu çizmeleri giyeceksin. Open Subtitles في كل مساء عندما تأتين لرؤيتي سترتدين هذا الحذاء
    Bir gün demiryolundan biri buraya beni görmeye geldi. Open Subtitles يوما ما اتى احدهم من السكة الحديد لرؤيتي
    Bir gün demiryolundan birisi beni görmeye geldi. Open Subtitles يوما ما اتى احدهم من السكة الحديد لرؤيتي
    Aslında, vekilharcın beni görmeye gelmesinin önemli bir sebebi var. Open Subtitles ،بالحقيقة يوجد هناك سبب وراء مجيء الوكيل لرؤيتي
    Cinayet masasına döndüğümde umarım beni görmeye gelirsiniz. Open Subtitles عندما أعود لقسم الجنايات,آمل أن تأتوا لرؤيتي
    Ragno adında bir avukat beni görmeye geldi Open Subtitles آنسة دينزمور، محامي يدعى راغنو جاء لمقابلتي
    O senin annen! beni görmeye gelmediği muhakkak! Open Subtitles إنها أمك، ويعلم الله بأنها لم تأتي لتراني
    Bir gün beni görmeye gelin, biraz şarap içeriz. Open Subtitles لا بد وأن تأتي لزيارتي , لنتناول الشراب سوياً
    Mecburdum. Bond bu sabah beni görmeye geldi. Open Subtitles كان لا بد أجئ جاء بوند لرؤيتى هذا الصباح
    Bay Blaylock dün hastanede beni görmeye geldi ve maalesef korkunç bir yanlış anlama oldu. Open Subtitles جاءَ السّيدُ بلايلوك لرُؤيتي في المستشفي أمس وأَنا اشعر بانة حدث سوء فهم كبير.
    Hemen! Babam çok uzaktan beni görmeye gelmiş. Open Subtitles جاء والدي من مسافة طويلة ليراني ليس الوقت المناسب
    Geçen ay beni görmeye geldiğinde söylediklerini düşününce, dünya aleme ilân etmenin yanlış olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles بعد ما اخبرنى به ,عندما أتى لزيارتى الشهر الماضى, فلن يكون من الصالح لو تم نشره
    - Umarım.. Seni, beni görmeye gönderirler, Shannon. Open Subtitles اراهن انهم سيرسلونك للأعلى لتريني شانن
    Ve onlar bugün beni görmeye geliyorlar! Open Subtitles وهم قادمون اليوم ليرونى
    Jumbo jet faciasından sonra bütün o kaosu ve trafiği umursamayarak beni görmeye evime geldi. Open Subtitles لقد جاء ليرانى فى منزلى ، فى اليوم التالى لتحطم الجامبو . خلال كل تلك الفوضى والمرور
    Her zaman arabayı alır ve gizlice beni görmeye gelirdi. Open Subtitles لقد اعتادت أن تأخذ اسيارة طوال الوقت لتتسلل و تراني
    - Amerika'ya beni görmeye gelmiş miydin? Open Subtitles ـ هل آتيتِ لرؤيتيّ حقاً في الولايات المتحدة؟
    Bir gün ders çıkışı beni görmeye geldi ve beni Grand Otel'e yemeğe götürdü. Open Subtitles فقد جاء لملاقاتي ذات يوم بعد انتهاء حصصي وأخذني لتناول الغداء في الفندق الكبير

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد