Beni seviyor çünkü ben kibar, nazik ve tasalıyım ve heyecanlı ve utangaç ve şefkatliyim! | Open Subtitles | أتدر لم تحبني؟ تحبني لأني جميل و لطيف و عطوف و عصبي المزاج و خجول و حنون |
O harika bir kız. Gerçekten onu seviyorum, o da Beni seviyor. | Open Subtitles | إنها فتاة رائعة ، أنا أحبها حقا وهي تحبني بدورها. |
Beni seviyor, seni değil ; bu da seni deli ediyor. | Open Subtitles | إني أعلم أنها تحبني ولا تحبك وهذا يدفعك للجنون |
Bana karşı çok iyi, Beni seviyor, benim için hayatını değiştirdi. | Open Subtitles | كان جيدًا جدًا معي و يحبني و غيّر حياته من أجلي |
Karmaşık değil, basit. Beni seviyor musun yoksa sevmiyor musun? | Open Subtitles | إنه ليس معقدًا، إنه بسيط إما أن تحبيني أو لا |
Özürlerimi ilet. Onlar ayrılmadan gelmeğe çalışırım. Beni seviyor musun? | Open Subtitles | والآن اسمحى لى, وسأحاول العودة قبل رحيلهم هل تحبنى ؟ |
- Ben de seni. - Sen beni sevmiyorsun. Eğer Beni seviyor olsaydın, şu anda ben Hint takımında oynuyor olurdum. | Open Subtitles | أنتِ لا تحبينني ، لأنكِ إن كنتِ تحبينني لكنت الآن لاعباً في الفريق الوطني للكريكيت |
Mansi'nin babası durumu öğrendi Ve Mansi Beni seviyor | Open Subtitles | لقد عرف ابو مانسي الامر و ان مانسي تحبني |
Bu oldu çünkü arkadaşım, iyi haberini benimle paylaştı... ve karım Beni seviyor. | Open Subtitles | هذا حدث لأن صديقي شاركني الأخبار الجيدة ولأن زوجتي تحبني |
Onu seviyorum demek. O da Beni seviyor. Birbirimizi seviyoruz. | Open Subtitles | أقصد بأني أحبها وهي تحبني لذا نحن نحب بعض |
Hayır, buradayım. Çünkü kardeşimi seviyorum ve o da Beni seviyor. | Open Subtitles | كلاّ , بل أنا هنا لأنني شقيقك و لأنك تحبني |
Beni seviyor olsan, bu bebeği neden istediğimi anlardın. | Open Subtitles | لو كنت تحبني ، لاستوعبت لماذا أريد الاحتفاظ بالطفل. |
Ve inanıyorum ki, ona yaptığım onca kötülükten sonra bile o da hala Beni seviyor. | Open Subtitles | و أظن أنها لازالت تحبني أيضاً رغم كل ما إقترفت بحقها |
♪ Evet! İsa Beni seviyor, İncil'in dediğine göre... ♪ | Open Subtitles | ♪نعم ، المسيح يحبني ، كتابه المقدس أخبرني بذلك ♪ |
Beni seviyor mu sevmiyor mu bilmiyorum. Ama ben ona aşığım. Ne söyledin! | Open Subtitles | لا أعرف إن كان يحبني أم لا لكننى أنا أحبه |
İsa Beni seviyor, bundan eminim. Onun turnesindeki bir kızım. | Open Subtitles | التقي يحبني وأنا متأكدة من هذا فأنا إحدى رفيقاته في جولاته |
Ama 'Beni seviyor musun' dediğimde, inan bana, bunu hiç söylemediğini biliyorum. | Open Subtitles | ,اووه وعندما أقول تحبيني فصدقيني أنا أعرف أنك لم تنطقيها أبدا |
O da Beni seviyor gibiydi. | Open Subtitles | لقد بدت أنها تحبنى إننى لا أعرف كم مرة إلتقينا |
Çünkü aşıklar. Beni seviyor musun diye sorduğumda cevap veremedin. | Open Subtitles | سألتكِ إن كنتِ تحبينني ولم تجبيبي على ذلك |
Elbette. O da Beni seviyor. Gösterme biçimi tuhaf. | Open Subtitles | طبعا , هو أيضا يحبنى لكننى أظن أنه يعبر عن ذلك بطريقة غريبة |
Her ne kadar seni ilgilendirmese de evet seviyorum. O da Beni seviyor. | Open Subtitles | هذا ليس من شأنك، إلّا أنّي أحبها وهي تحبّني. |
Ama yanılıyorsunuz: İnsanlar Beni seviyor. Ben bir ihtiyaca yanıt verdim. | Open Subtitles | لكنك مخطيء فالناس يحبونني لأنني سددت لهم حاجة ناقصة |
Bu durum içimde bile birçok çatışma yaratıyor, mesela bir parçam Beni seviyor, bir kısmım nefret ediyor. | TED | وهذا يسبّب الكثير من الصراعات الداخلية ، كما تعلمون ، مثل كون جزء مني يحبّني ، وجزء مني يكرهني. |
Kadınlar Beni seviyor, o yüzden her şey güzel. | Open Subtitles | الفراخ تَحبُّني , لذا كلهً جيد. |
Bana da şerefsizlik yapıyorlar ama biri Beni seviyor gibi. | Open Subtitles | يتصرفون بوقاحة ضدي ايضاً احدهم معجب بي نوعاً ما |
Beni seviyor. | Open Subtitles | هي تحبُّني. |
Dirilenler bana saldırmıyor çünkü Beni seviyor ve benden korkuyorlar. | Open Subtitles | المبعوثين لا يهاجموني لأنهم يحبوني ويخافون مني |
Beni seviyor ve bebeğimiz olacak. | Open Subtitles | يَحبُّني ونحن سَيكونُ عِنْدَنا طفل رضيعُ. |
O dönüyor Eğer, o Beni seviyor demektir. | Open Subtitles | إذا استدارت فهذا يعني أنها معجبة بي |