Mort, Berlin bu zamanda uranyum bulabileceğimiz en yakın yer. | Open Subtitles | مورت , بيرلين أقرب مكان نستطيع أن نجد فيه اليورينيم |
Leo ile iletişim içinde olan Matt Berlin, Leo'ya yeni bir nesneyi tanıtıyor. | TED | هذا هو مات بيرلين يتفاعل مع ليو يقدم الى ليو شيء جديد |
Isaiah Berlin soyle demis, "Hukuk insanlarin icerisinde dokulmaz olacagi suni olmayan sinirlar cizer." | TED | عيسى بيرلين وصف هذا بقوله ان القوانين تصنع الحدود .. والغرض منها ليس إغراق البشر بحر من المحرمات والممنوعات |
Eğer dilerseniz, bir araba çağırırım ve yarım saat içinde Batı Berlin'de olursunuz. | Open Subtitles | لو اردت, يمكننى استدعاء سيارة وتكونى فى برلين الشرقية فى خلال نصف ساعة |
Berlin'den acil bir telefon bekliyorum. Hemen dönerim. ..bu gece. | Open Subtitles | اٍننى منتظر مكالمة تليفونية عاجلة من برلين ، سأعود فورا |
Bir yıl önce sanat projelerimizi sunmak için Berlin'deki İsviçre Büyükelçiliği'ne davet edildik. | TED | منذ عام، تمت دعوتنا من قبل السفارة السويسرية ببرلين لتقديم مشاريعنا الفنية. |
1990'dan beri tekrar Berlin'de. Doğu'da ve Batı'da çeşitli ev adresleri var. | Open Subtitles | عاد لبرلين منذ العام 1990 العديد من عناوين صناديق البريد شرقا وغربا |
Burkina Faso'daki köyüm Gando'dan, Almanya, Berlin'den bir mimar olmak büyük bir adım. | TED | من غاندو, قريتي في بوركينا فاسو إلى برلين في ألمانيا لأصبح مهندس معماري هي خطوة كبيرة جداً جداً |
Berlin duvarında yürürken Afrika Kralı'ndan hediye olarak verilmişti. | Open Subtitles | فقد اهداني اياه ملك أفريقيا حين كنا نمشي سوية على جدار بيرلين |
Tabii ki görüyorum, her haftasonu Berlin'e gidiyorum. | Open Subtitles | بالطبع أفعل أنا أذهب إلى بيرلين كل نهاية أسبوع |
Para yarın Berlin'den gelecek sonra da Paris'ten. | Open Subtitles | سنحصل على المال أتي من بيرلين بحلول الغد ومن باريس بعد غد |
Tüm yol boyunca Berlin'e neden gittiğimizi bir kere bile sormadın. | Open Subtitles | رحله السياره بأكملها طوال الطريق الى المطار و الى هنا لم تسألنى لماذا نحن ذاهبون الى بيرلين |
Bodnar'ın banka hesapları kapanırken Berlin'deki elmas satıcılarıyla yapılan bazı işlemler gözüme çarptı. | Open Subtitles | بينما كان يتم اغلاق حسابات بودنار لقد لاحظت ارتفاع واضح فى معاملات التجار فى بيرلين |
Zafere giden yolda, Berlin'de tek bir çürük yumurta kalana kadar. | Open Subtitles | هيا إلى المجد، آخر من يبقى في برلين هو البيضة العفنة. |
Berlin'in İngiliz, Amerikan ve Fransız kısımlarına geçiş D. Almanya halkına açıktı. | Open Subtitles | فُتحت الأبواب أمام الألمانيين الشرقيين للرحيل إلى قطاعات برلين البريطانية والأمريكية والفرنسية |
1936 Berlin Olimpiyatlarında yüzme şampiyonuydum. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ بطلَة سْباحُة في الألعاب الأولمبيّةِ ببرلين في ' 36 |
Çünkü ben bir Nazi fanatiği değildim. Berlin'de şunu diyebilirdim: | Open Subtitles | لم أكن نازية متعصّبة :كان يمكننى أن أقول، أثناء وجودى ببرلين |
Führer'im, Berlin Hitler-Gençliği'nin en başarılı tank avcıları huzurlarınızda. | Open Subtitles | صائدوا الدبابات الشجعان من شبيبة هتلر ببرلين يقفون أمامك |
Ticari bir uçakla Pekin'e gitmiş, oradan da Berlin treniyle geri dönmüş. | Open Subtitles | لقد اخذ رحلة تجارية لبكين ثم انعطف عائدا على متن قطار لبرلين |
Berlin'in tamamına belediye başkanı seçilmesi, Ruslar tarafından veto edilmişti. | Open Subtitles | انتخابه كعمدة لبرلين جميعها لاقى رفضًا روسيًا بحق الفيتو |
Bu kişi Berlin'de doğdu, Berlin Almanya'da. | TED | هذا الشخص وُلِد في برلين، برلين هي في ألمانيا. |
Voros'un Berlin'e geldiğinde nerede kaldığını biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلمين أينَ سيبيت (فوروس) عندما يأتي إلى (بِرلين)؟ |
Sahneye çıkıp Irvin Berlin şarkısı söylemiştin. | Open Subtitles | لقد صعدتي الى المسرح وغنيتي بقوة (مثل (ارفينغ بيرلن (ارفينغ بيرلن : ملحن امريكي ) |
Berlin taklacısını bilen sevimli bir kız. | Open Subtitles | فتاة جميلة تعرف حمامها التربيت البرليني ذو الوجه الصغير |
Kayıtlarını gördüm, son beş yılda Berlin'de çalışmamışsın ki. | Open Subtitles | رأيت سجلك، أنت لم تعد تعمل في "برليّن" منذ خمس سنيّن |