Ne yaptığını bildiğini sanıyorsun, ama fazla kurnazlığın sana hayrı olmuyor. | Open Subtitles | انت تعتقد انك تعرف ماتفعله, ولكن مهاراتك اكثر مما قد تفيدك |
Ben buna insanlığını derim ama senin bu sözcügü bildiğini sanmam. | Open Subtitles | حسنا، أنا أدعوها إنسانيته ..لكن ,لا أعتقد أنك تعرف تلك الكلمة |
Rahatça konuşabileceğimiz öyle pek ortalıklarda olmayan bir yer bildiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أنها تعرف حانة خارج الطريق حيث يمكننا أن نتحدث |
Çoğunlukla şimdi, çünkü bir çoğunuzun bildiğini düşünüyorum, Amazon ormanları yanıyor. | TED | غالباً الآن، لأنّي أعتقد أن أغلبكم يعرف أن غابات الأمازون تحترق. |
Bir adam arayıp işsiz olduğumu bildiğini, ve kamyon sürüp süremeyeceğimi sordu. | Open Subtitles | . اتصل بيّ رجل ، يعرف أنني عاطل طلب مني قيادة شاحنته |
Bütün askerlerden daha çok şey bildiğini sanan bir çılgın. | Open Subtitles | إنه مخبول لأنه يعتقد أنه يعلم أكثر من جميع جنرالاته |
Eğer o kadın hâlâ hayattaysa onu bulup neler bildiğini öğrenmemiz gerek. | Open Subtitles | لو أنها ليست ميتة ،يجب علينا أن نعثر عليها لنكتشف ما تعرفه |
Sonra onlara nerde olduğunu bildiğini söyleyeceksin ...parayı aldıktan sonra... | Open Subtitles | ثم ستخبره انك تعرف مكانه بعد المفاوضة تكلم عن عمولتك |
Ben 3 yıldır burada uzman doktorum. Benden daha iyi bildiğini düşündüren ne? | Open Subtitles | أنا طبيب متخصص هنا منذ ثلاث سنين مالذي يجعلك تظن أنك تعرف أفضل؟ |
Çocukları idarede yardıma ihtiyacım var ve senin oyunu bildiğini söylediler. | Open Subtitles | أَحتاجُ يَدّاً أخرى مع هذه الجماعة وقد أخبروني بأنك تعرف باللعبة |
Onun benim sırrımı bildiğini bulmuş. Bu yüzden ona söylemedim. | Open Subtitles | اكتشف أنها كانت تعرف سري لهذا كنت خائفاً من اخبارها |
Onun benim sırrımı bildiğini bulmuş. Bu yüzden ona söylemedim. | Open Subtitles | اكتشف أنها كانت تعرف سري لهذا كنت خائفاً من اخبارها |
Ama bazı fotoğraflar sayesinde... karısının hile yapmak hakkında birşeyler bildiğini öğrenmişti... | Open Subtitles | ولكن الشُكر لبعض الصور قدعلمأن زوجته.. كانت تعرف أشياءاً حول المكر أيضاً |
Gittes'in bunu bildiğini ve hafta boyunca asılsız suçlamalar yaptığını söyledi. | Open Subtitles | وهو يقول بأن جيتس يعرف ذلك، وذلك يجعله يرمي التهم جزافاً. |
Her insan aşkı bildiğini sanır aşk, öğrendiğimiz üzere, bir gizemdir. | Open Subtitles | كل رجل يظن أنه يعرف الحب الحب الذي تعلمناه هو لغز |
Onun kim ile çalıştığı ve ne bildiğini öğrenene kadar yaşayacak. | Open Subtitles | سنترك يعيش إلى أن نعرف مع من يعمل و ماذا يعرف |
Bu adamın kim olduğunu ve ne bildiğini öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف من هذا الرجل بالضبط و ماذا يعلم |
Biliyor musun, o şeyle gerçekten ne yaptığını bildiğini sanıyor. | Open Subtitles | هو في الواقع يعتقد انه يعلم مالذي يفعله بهذا الشيء |
Bizim davaya bakan hâkim hakkında neler bildiğini öğrenmemiz gerektiğini düşündük. | Open Subtitles | إعتقدنا انه ربما نحتاجها لما تعرفه عن القضاء في قضيتنا ؟ |
O şahıs neler bildiğini bize anlatmazsa, kadının ölümünün siyasi olduğunu, ve bir Polonya direnişi üyesince öldürüldüğünü, suç ortağı olduğunuzu varsayacağız. | Open Subtitles | لو لم يخبرنا هذا الشخص بكل ما يعرفه فسوف نفترض أن وفاتها سياسية و أنها قد قتلت بواسطة شخص له خلفية بولندية |
Ama aynı zamanda Taliban üyelerinin kendisi için SMS oyları gönderdiğini bildiğini gizlice açıklıyor. | TED | . لكنها أيضا تكشف أنها على علم بأن أعضاء في حركة طالبان كانوا يرسلون الرسائل القصيرة كي يصوتوا لصالحها |
Basınç sensorunda bir problem olduğunu bir süredir bildiğini söyledi. | Open Subtitles | ..قال بأنه عرف منذ فترة بوجود خطب في مجس الضغط |
Bilinen bir şeydir. Nereden bildiğini bilmezsin ama bilirsin. | Open Subtitles | إنه مجرد شيء تعرفينه لا تعرفين كيف, تعرفينه فحسب |
Dediğim gibi, büyüklerin her zaman neler olduğunu bildiğini düşünmüyorum, | Open Subtitles | كما قلت البالغون لا يعلمون فى الحقيقة ما الذي يحدث |
Barkley'nin evini yoklasam nasıl olur karısının ne bildiğini görürüm? | Open Subtitles | كيف لي ان ادخل منزل باركلي تقصي عما تعلمه زوجته |
Bir şey bildiğini inkar ediyor tabi ki. | Open Subtitles | لقد أنكر معرفته بالأمر، لكن كان هناك على حمالة المعاطف |
Ne olduğumu biliyor, senin vampirleri bildiğini de biliyor. | Open Subtitles | إنها تعلم ما أكون و تعلم أنكَ على دراية بشأن مصاصين الدماء. |
Bana ne bildiğini söylersen sana söz veriyorum, geri dönmeyeceğim. | Open Subtitles | إن أخبرتني بما تعرفيه فأعدكِ بألاّ أعود ثانيةً |
Başkan hakkında söylediklerimin doğru olduğunu bildiğini farz ediyorum. | Open Subtitles | وأظن أن السبب الوحيد لذلك هو أنكِ علمتِ أني كنت أقول الحقيقة |
Kardeşinin nasıl öldüğünü ve sorumlusunu bildiğini söylemiş. | Open Subtitles | وبأنّه يَعْرفُ كَمْ أَخّوه ماتَ والذي مسؤول وكُلّ الذي هناك. |