Ve sonlara doğru benim odada olduğumu bile bilmiyordu. | Open Subtitles | وفى النهاية لم تكن تعرف حتى أننى موجودة فى الغرفة |
Nasıl olur anlamıyorum, Jasper nerede yaşadığımızı bile bilmiyordu. | Open Subtitles | حسنا, أنا لا أعرف كيف حصل هذا جاسبر لم يكن يعلم أين نعيش. الرجل الذي ألتقيت به قال بأن هذا الشيء ينتمي اليه. |
Onu getiren aile hamile olduğunu bile bilmiyordu. | Open Subtitles | العائلة التى سلمتها لم تكن تعلم بأنها حامل |
Alaska Nebraska'nın kim olduğunu bile bilmiyordu. Şey. | Open Subtitles | انها لم تعرف حتى من تكون الاسكا نبراسكا |
En yakın arkadaşlarımız bile bilmiyordu. | Open Subtitles | أقرب أصدقاءنا لم يعلموا. |
Bez değiştirmesini bile bilmiyordu. | Open Subtitles | انه لا يعرف حتى كيفية تغيير حفاضة الطفله |
Topp, ben söyleyene kadar Sara Holden'in deri dökülmesini bile bilmiyordu. | Open Subtitles | توب لم يكن يعرف عن قشرة جلد سارا هولدينج الى حينما أخبرته ليلة أمس |
Bunu Bay Carrol bile bilmiyordu. | Open Subtitles | حتى السيّد (كارول) لم يعرف ذلك. |
Münih olayından önce CIA "Kara Eylül" örgütünün olduğunu bile bilmiyordu. | Open Subtitles | المخابرات الامريكية لم تعرف شيئا عن سبتمبر الاسود الا بعد حادث ميونخ |
Hayır. Tiffany'yle arkadaş olduğumuzu bile bilmiyordu. | Open Subtitles | كلا, لم تعلم حتى إني و (تيفاني) كنا أصدقاءً |
Seni öldürmedi, gübreyi bile bilmiyordu. | Open Subtitles | إنها لم تقتلك لم تكن تعرف حتى بشأن العفن |
O kahve dükkanında, her defasında tam onun önünde oturduğumda kendi kızı olduğumu bile bilmiyordu. | Open Subtitles | في كل مرة، كنت أجلس أمامها في المقهى. لم تكن تعرف حتى أنها إبنتها. |
"Yaşlı aptal, kardeşinin Croatoan'un kuklası olduğunu bile bilmiyordu." | Open Subtitles | العجوز الاحمق لم يكن يعلم بأن اخاه كان دمية كروتوان |
48 saat öncesine kadar zombilerin gerçek olduğunu bile bilmiyordu. | Open Subtitles | قبل 48 ساعة، لم يكن يعلم أن الزومبي حقيقيون |
Eski karısıyla konuşmuştun. Nerede olduğunu bile bilmiyordu. | Open Subtitles | لقد تحدّثت إلى زوجته السابقة لم تكن تعلم أنّه كان هنا |
Ve benim kim olduğumu bile bilmiyordu. | Open Subtitles | وهي لم تعرف حتى من كنت |
En yakın arkadaşlarımız bile bilmiyordu. | Open Subtitles | أقرب أصدقاءنا لم يعلموا. |
Geri zekalı, telefonun dinlendiğini bile bilmiyordu. | Open Subtitles | هذا المغفل لا يعرف حتى أن هاتفه مراقب |
O sadece bir çocuk, ne yaptığını bile bilmiyordu. | Open Subtitles | إنه مجرد طفل لم يكن يعرف ما يفعله |