Şimdi bütün Biletler bulunduğuna göre, Artık onları saklamama gerek yok. | Open Subtitles | ،الآن و بعد أن وجدت جميع التذاكر فلم أعد مضطرا لإخفائها |
Biletler için tekrar teşekkürler, ama haftaya ben seni götüreceğim. | Open Subtitles | أشكرك ثانيةً على هذه التذاكر لكن الأسبوع الماضي، سآخذك معي |
- George. -Muhtemelen. Biletler George'da mı, bir bakar mısın? | Open Subtitles | من المحتمل هل ممكن أن ترى التذاكر مع جورج ؟ |
Susman karşılığında sana... ve ailene Amerika'da her yere uçabileceğiniz bedava Biletler öneriyorum. | Open Subtitles | كبديللصمتك.. أنا مستعد لأوفر لعائلتك تذاكر مجانية لأي ولاية داخل الدولة |
Biletler! Biletleri almalısın! Telefon et! | Open Subtitles | أحصل على تذاكر ،يجب أن أحصل على تذاكر ،ابحث عن هاتف ،نعم |
Bu sabah gönderdiğiniz Biletler için teşekkür ederim. Ama sormalıyım, neden ben? | Open Subtitles | أقدر إرسالك هذه التذاكر إليّ هذا الصباح ولكن يجب أن أسأل .. |
Biletler öğrenciler için beş dolar, yetişkinler için yedi dolardır. | Open Subtitles | وسيكون سعر التذاكر 5 دولارات للطلاب , و7 دولارات للكبار. |
- Biletler cuma gününe kadar satışa çıkmayacak dedin değil mi? | Open Subtitles | قلت أن تخفيض التذاكر لن بحدث حتى الجمعة المقبلة، صحيح؟ أجل |
Biletler konusunda tartışmayalım. Herkes kendi biletini alıyor. | Open Subtitles | لن يكون هناك أي جدال حول التذاكر ، سيدفع كل منا لنفسه |
Biletler, pasaport, dokunulmazlık belgesi. | Open Subtitles | التذاكر وجوازات السفر والحصانة القضائية، كلها بالترتيب |
Biletler için teşekkür etmek istedik. Çok hoş bir akşam oldu. | Open Subtitles | أردنا فقط تقديم الشكر لك على التذاكر والأمسية الجميلة |
Biletler bende ve bu vagonun sağ tarafında olacağım. | Open Subtitles | فهمت لدي التذاكر سأكون في هذه العربة باليمين |
Paramızı kaybettik. Bu Biletler geri iadesizdi. | Open Subtitles | فقدنا ميزة التذكرة المخفّضة فتلك التذاكر غير قابلة للإرجاع |
Biletler, eğlenceler ve hatıralık eşyalarda kullanılacak. | Open Subtitles | نستخدمها فى دخول الألعاب ويتم تبديلها من أكشاك بيع التذاكر |
Biletler tükeneli yıl oldu ve güvenlik ise çok sıkı. | Open Subtitles | لايمكن ذالك التذاكر تم بيعها منذ عام والامن مشدد |
Şu anda hizmette: 937 tuvalet deliğine express servisle Biletler lütfen | Open Subtitles | الآن الرحلة937 خدمة بلا توقف إلى المرحاض تذاكر من فضلك |
Şuna bakın! Bu geceki maça Biletler. | Open Subtitles | تفحصا هذا ربحت تذاكر مجانية للعبة الليلة |
Ve Biletler de Ses Getirmek, Korku Getirmek. | Open Subtitles | وجلب لي تذاكر إن دا نويس برينق إن دا فانك حفل موسيقي شهير في نيويورك |
Salon tamamen dolu, Biletler 67 dolar 20 centten satıldı. | Open Subtitles | السعر الرسمي لأغلى تذاكر مباراة الليلة 67 دولاراً |
Kaçıracaksınız. Biletler ilk gün yarı fiyatına. | Open Subtitles | ستتأخر عليه إن التذكرة بنصف السعر في هذا اليوم الأول |
Gloria'nın Biletler konusunda yalan söylediğimi öğreneceğini biliyordum. | Open Subtitles | عرفت ان غلوريا ستكتشف انني كذبت بشأن البطاقات |
Bu pasaportlar ve Biletler 24 saat içinde evlerinize dönebilmeniz için geçerli olacak. | Open Subtitles | وبواسطة جوازات وتذاكر السفر تلك ستعودون لمنزلكم في خلال الأربع وعشرون ساعة القادمة |
Ayrıca yarınki Lakers-Knicks maçına Biletler. | Open Subtitles | بالإضافة إلى تذكرتين لمباراة الـ(لايكرز) لليلة الغد |
Biletler geldiğinde 90 yaşındaydı. | Open Subtitles | عندما جاءتْ التذاكرَ أخيراً هو كَانَ بعمر 90 سنةً. |
Hocam, her şey için çok teşekkür ederiz, nezaketiniz için Biletler için, giysiler ve her şey için. Şeref duyduk bundan. | Open Subtitles | دكتور , شكرا جزيلا لكلّ شيء، لشفقتك للتذاكر ، الملابس ، لكلّ شيء |
Beyler, Biletler lütfen. | Open Subtitles | أيها السادة ، تذاكركم من فضلكم |