Evet ama verebileceği tek cevabın yaptığı şey olacağını da biliyordun. | Open Subtitles | لا و لكنك تعرف انه لن يجيب الا بالطريقة التى تعرفها |
Madem senin hakkında yine yazacağımı biliyordun, bütün bunlar niye? | Open Subtitles | إذا كنت تعرف أننى سأكتب عنك فلماذا فعلت كل ذلك؟ |
- Kötü bir şey olduğunu bilmiyordum. - Bira olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | أنا لم أعرف أن بها شرا لقد كنت تعلم أنها بيرة |
Birisini öldürdüğünü gördün... ve seni de öldürmesinin... pekâlâ mümkün olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | وقد رأيته يقتل احدهم وقد عرفت انه في امكانه ان يقتلك أيضا |
Ama sana yedinci sınıftan beri aşıktım bunu biliyordun değil mi? | Open Subtitles | ولكنك تعرفين أنني كنت هائم بكِ منذ الصف السابع أليس كذلك؟ |
Pekâlâ, dört saat erken geldin ve ders çalıştığımı biliyordun. | Open Subtitles | انت هنا مبكِّراً بـ4 ساعات و علمت أنني سأكون أدرس |
Çok öfkeli görünüyorsun. Oraya gitmeni istemediğimi biliyordun, ama göz göre göre gittin. | Open Subtitles | تعلمين أننى لا أريدكِ أن تهذبين إلى هناك لكنكِ ذهبتِ رغماً عن ذلك |
Neredeler? Bu kitabı okumaya başladığın andan beri bununla bir şeyler yapabileceğimi biliyordun. | Open Subtitles | مِن اللحظة التي بدأت بقراءة هذا الكتاب تعرف بأنه يمكنني عمل شيء به |
Sen benim bu hastane ve Tanvi ile ne hayaller kurduğumu biliyordun. | Open Subtitles | أنت تعرف جيداً أننى لدى الكثير من الأحلام بخصوص تانفي وهذه المستشفى |
Ama çocuğu tanıyordun; gösterilerini izledin. Tahminim, onu nasıl büküp kutuya koyacağını biliyordun. | Open Subtitles | لكنك تعرف الفتى وتتابع عروضه وأظن أنك عرفت كيف تطويه وتضعه في صندوق |
Onu aldığımız ilk dakikadan beri bu şekilde sonlanacağını biliyordun. | Open Subtitles | منذ أن أخذناه , كنت تعلم بأن الأمور ستنتهي هكذا |
"O geziye gidemeyeceğini biliyordun ama ona bunu iki haftadır söyleyemedin." | Open Subtitles | كنت تعلم أنك لن تذهب الرحله قبل اُسبوعين و لم تخبره |
Yani, sabote edeceğim şeyleri biliyordun ve ben hepsini batırdım. | Open Subtitles | اعني , انت تعلم , انا أخرّب الامور و اُفسدها |
Birisini öldürdüğünü gördün... ve seni de öldürmesinin... pekala mümkün olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | وقد رأيته يقتل احدهم وقد عرفت انه في امكانه ان يقتلك أيضا |
- Burada yılan olduğunu biliyordun! - Hoş bir sürprizdi. | Open Subtitles | عرفت انه كان يوجد أفاعي هنا لقد كانت مفاجئة لطيفة |
Kafayı çekmesini biliyordun ama. İçmeye gelince iyi. | Open Subtitles | أنت تعرفين ما يكفى لكى تثملى أنت مؤهلة تماماً لذلك |
Eminim ardıç yumurtalarını ve böğürtlenlerini nerede bulabileceğini biliyordun. | Open Subtitles | أراهن أنكِ كنتِ تعرفين اين تبحثين عن بيض الحمام والتوت البرّي |
Her zaman bir model olmak istediğimi biliyordun... ve buna rağmen işi aldın. | Open Subtitles | علمت بأني دائما ما رغبت أن أكون عارضة أزياء وقبلت بالعمل بكل الأحوال |
Nerde oldugunu biliyordun, çünkü Birlesik Devletler'e getirdigi kisi sendin. | Open Subtitles | علمت أين كان، لأنك الشخص الذي كان يعيده إلي البلاد. |
Sen ve ben, imkansızdı, imkansız olduğunu sen de biliyordun. | Open Subtitles | لم تكن هناك فرصة أبدا للنجاح بيننا أنت تعلمين ذلك |
Kocanın silaha merakı olduğundan, seri numarasını kazıman gerektiğini biliyordun. | Open Subtitles | طالما أن زوجكِ مثل متحمّس مسدس، عرفتِ بمسح الرقم التسلسلي |
O lanet kitaptan alıntı söylediğinde bu işin riskli olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | لقد علمتَ بوجود مخاطر عندما اقتبست ذلك الهراء من ذاك الكتاب |
Blaisdell'ın, Port James'dan geldiğini biliyordun, değil mi? | Open Subtitles | عَرفتَ َ بليسديل في ميناء جيمس، أليس كذلك؟ |
-Tabiiki.. -Bir yıl önce,Tam olarak gerçeği biliyordun, Ve bir seçim yaptın. | Open Subtitles | قبل عام واحد من اليوم, أنتي عرفتي الحقيقة و أقدمتي علي خيار. |
Söylenti doğru değilmiş. Elbette, sen bunu önceden biliyordun, değil mi? | Open Subtitles | اتضح ان الاشاعة زائفة لاحقا لقد علمتي بهذا,اليس كذلك؟ |
Tabancanın ağırlığından boş olduğunu biliyordun, değil mi? | Open Subtitles | عرفتَ من ثقل المسدس أنه كان فارغاً، صحيح؟ |
biliyordun ama yine de peşime düştün çünkü benimle bir ilişkin olsun istiyorsun. | Open Subtitles | علِمت ذلك و مازلت سعيت إليْ. لأنك تريد شيئاً معي. |
Demek bunların olacağını biliyordun? | Open Subtitles | ـ إذاً عرفتى ما كان سيحدث؟ ـ لم أكن أعرف |
Bir daha hayatta yıkanmam. Ve sen bunu biliyordun! | Open Subtitles | لن اقوم بالاستحمام مرة اخرى كنت على علم بهذا طوال الوقت |