Ateşli mi ateşli bir erkeklikle sarmalanmış, gizem kokan bir bilmece. | Open Subtitles | انه لغز مغطى بأمر غامض ملفوف بدرجات من القوة المثيرة جداً |
"İnsan, çözülemeyecek bir bilmece olsa bile nihayetinde belirlenebilir bir değeri oluyor. | Open Subtitles | بأن الرجل بمفرده لغز لا يمكن حله إجمالاً و سيصبح حقيقة رياضية |
İşte bu da tatlım senin çözmeni beklediğimiz bir bilmece. | Open Subtitles | هذا يا عزيزي، هو اللغز الذي نعتمد جميعاً عليك لتحلّه |
Binanın her yerinde cevaplar vardı Sonra bir gün, belki bir bilmece sonra belki de 100, sen de görmeye geldin. | Open Subtitles | جاوب على الأسئلة فى الحائط وهذا هو ثم فى يوماً ما ربما بعد عدة ألغاز |
Artık bilmece yok, birinci perde, ikinci perde yok. | Open Subtitles | لا مزيد من الألغاز لا مزيد من ستارة واحد وإثنين |
bilmece değil, sadece ipucu sen beni gördüysen ben de seni gördüm | Open Subtitles | ليست لغزاً مجرد فكرة إذا رأيتنى فأنا رأيتك أيضاً |
Tüm bunlar bir öğrenci olarak benim için çözmesi zor, tam bir bilmece gibiydi. | TED | بالنسبه لطالب جامعي، كل ذلك كان بمثابة لغز من الصعب حله. |
Genç Einstein fizik dünyasını değiştirmeden önce, bu ipuçlarını içeren bir bilmece hazırlayarak zekâsını göstermiş oldu. | TED | قبل أن يقلب الفيزياء رأساً على عقب، تباهى ألبرت أينشتاين الشاب بعبقريته بابتكار لغز معقد فيه هذه القائمة من التلميحات. |
Hayat bir bilmece, bir puzzle, bir savas dogru ile yanlisin.. | Open Subtitles | الحياه لغز , احجية علاقة متوترة بين الخير والشر |
Parçaları birleşmeyen bir bilmece yaratmak istiyordu. | Open Subtitles | أراد إبتكار لغز محير مع أجزاء لا تتطابق دائماً |
Çok ilginç bir bilmece, yıldızgeçidi kapanıp gemi ikiye bölünene kadar bunu detaylıca tartışmak isterim! | Open Subtitles | إنه لغز شيق يمكننى التحدث معك عنه تفصيلا حتى تتحطم المركبة إلى جزئين |
O, modern bilimde en ateşli münakaşalara yol açan bir bilmece. | Open Subtitles | إنّها لغز أدّى إلى أكثر المُناظرات سِباباًً بتاريخ العلم الحديث. |
Sırf bir bilmece çözmeleri, takıma katılmaya uygunlar demek değil. | Open Subtitles | ليس لأنهم يستطيعون حل اللغز لا يعني أنهم مناسبين للفريق |
Ama evrenin bu tuhaf şekilde niye ortaya çıktığı hala tamamen çözülmemiş bir bilmece. | TED | و لكن اللغز يكمن في لماذا انبثق الكون في تلك الحالةِ بالذات لا توجد إجابة على الإطلاق |
Bir çeşit şeytani bilmece oluşturuyorlar. | Open Subtitles | انها نوع من اللغز الشيطانى هذة النقوش مفسرة بطريقة صحيحة فى النسخة الاصلية |
Fakat çözemediğim üç problem, üç bilmece vardı ve bu problemleri sizlerle paylaşmak istiyorum, fakat en önemlisi, çözüm için bir öneri bulduğumu düşünüyorum. | TED | لكن كانت هناك ثلاث مشكلات، ثلاث ألغاز لم أكن قادرة على حلّها وأريد أن أشارك معكم هذه المشاكل، لكن الأكثر أهمية هو أظن أنني وجدت اقتراحًا للحل. |
bilmece çözme yeteneği olan birini. | Open Subtitles | ولكن يتطلب تحليلاً شخصاً ماهر فى الألغاز |
Yeni bir bilmece daha kaldıramam. | Open Subtitles | بشرط أن لا يكون لغزاً آخر فأنا لن أستطيع أن أستوعب ذلك الآن |
Yedi Gezegen aşkına, bilmece filan değil bu! | Open Subtitles | قيل سبعة كواكب هذه ليست أحجيه على الأطلاق |
Gelmeleri benim için hala bir bilmece. | Open Subtitles | مازال سبب مجيئهم إلى هنا يمثل لغزا بالنسبة لي |
Teğmen Grace Dixon'un günlüğünde yazanlar ne tekerleme ne de bilmece. | Open Subtitles | حضرة الملازم ، التدوينة في يوميات جريس ديكسون 'إنها ليس بأحجية او ترنيمة للصغار |
İkincisi daha ilginç. Hatta bir bilmece. | Open Subtitles | الرسالة الثانية أكثر تشويقاً بل إنه لغزٌ بالحقيقة |
- bilmece gibi konuşmayı bırak! Hadi! - Tamam, tamam... | Open Subtitles | كفاك ألغازاً هيا بنا - كل شيء على ما يرام - |
Pekala bilmece, kelimeleri çözümlemek için biri dizi dişli ve mil kullanıyor. | Open Subtitles | الأحجية تستخدم عدة أحرف و دوائر لتشفير الكلمات |
bilmece arıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبحث عن أحاجي. |
Bir de, bilmece'de servis kapanmayacak. | Open Subtitles | وأيضاً في بزلز : لا نداء أخير |
Bilinçaltım bana bir bilmece mi soruyor yani? | Open Subtitles | لغزًا! -لاوعييّ يريد أخباري لغزًا؟ |