ويكيبيديا

    "bilmeye" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • معرفة
        
    • لمعرفة
        
    • المعرفة
        
    • يعرفوا
        
    • لأعرف
        
    • يعلموا
        
    • بمعرفة
        
    • معرفه
        
    • المعرفه
        
    • لتعرف
        
    • ليعرف
        
    • لمعرفه
        
    • ليعرفوا
        
    • تعرفيه هُو
        
    • بالمعرفة
        
    Bu hafıza ayrıca neresi dost neresi düşman bölgesi bilmeye ek, üreme bölgeleri ve doğum alanlarını da kapsar. TED وتمتد هذه الذاكرة أيضًا لتشمل مواقع التزاوج ومناطق الولادة، إضافة إلى معرفة من هم الأصدقاء ومن الأعداء من الجيران.
    Neden bir uydunuzun Little Creek'e yönelttiğinizi bilmeye yetkim yok. Open Subtitles لا أريد معرفة لم يوجد قمر تجسس فوق خليج كريك
    Müdürün her olup biteni bilmeye hakkı var. Open Subtitles وأنا كرئيس، لي الحق في معرفة حقيقة الأمر
    Sanırım,daima senin nedenini bilmeye ihtiyacın var,kim sormuş,kim yapmış, önemi yok. Open Subtitles أعتقد انك تحتاج دائما لمعرفة لماذا، ليست مشكلة من يقم بالسؤال
    Senin bilmeye hakkın var. Görünüyorki sıcak savaşın içindeyiz. Open Subtitles من المفترض الا أخبرك بذلك ولكنك ضابط جيد ولك الحق فى المعرفة
    Benim yapabildiklerimin dışında şeyler bilmeye ihtiyaçları var. amaçlarıma ulaşabilmek için en iyi yol hangisi? TED يحتاجون أن يعرفوا: من كل الأشياء التي يمكنني صنعها، أيها أحسن الطرق لتحقيق أهدافي؟
    En azından, bu insanın, hakkında bir suçlama olup olmadığını bilmeye hakkı var. Open Subtitles على الأقل ، هذا الإنسان لديه الحق في معرفة ما إذا كان هناك اتهام ضده
    Haydi ama! Neler olduğunu bilmeye hakkımız var! Open Subtitles . أنت ، هلمُ نحن لنا الحق في معرفة ما يحدث
    Neden öğrencilerimin kopya çektiğini düşündüğünüzü bilmeye hakkım var sanırım. Open Subtitles أعتقد أن لدي الحق في معرفة لماذا تعتقدون أن تلاميذي قد غشوا.
    Güzellik salonundaki kızların da bilmeye hakkı var. Open Subtitles الفتيات في صالون تجميل لديها الحق في معرفة.
    Karısının nasıl öldüğünü bilmeye hakkı vardı, evet. Open Subtitles معرفة كيف ماتت، أجل. لكن معرفة مع من أقامت علاقة..
    Hangi kitapları sevdiğini bilmeye, onları okumaya ve onları sevmeye Open Subtitles معرفة ما هي الكتب التي تفضل لتقرأهم ، وتحبهم ، أيضا
    Ne? Eğer benimle ilgiliyse bilmeye de hakkım var demektir! Open Subtitles ان كان هناك شيء عني فأستيطع معرفة ذلك جيدا
    Ama benimkilerini bilmeye hakkınız yok. Ayrıca bu tarz davranışlar açık konuşmamı sağlayamayacaktır. Open Subtitles ولكن ليس لمعرفة اهتماماتي، ولن يكون تصرفك هذا مقنعا لي لكي اكون واضحة معك.
    Gerçekleri bilmeye hakkımız olmadığını düşünüyorsun. Anlayamıyorum. Open Subtitles ترى أننا لا نحتاج لمعرفة الحقيقة أو لن نفهمها
    Eğer verdiği hizmet karşılığında para veriyorsam sanırım servis kapsamını bilmeye hakkım vardır. Open Subtitles إذا أدفع ثمن خدماتها أعتقد لدي الحق لمعرفة ما يحتوون
    Senin bilmeye hakkın var. Görünüyor ki sıcak savaşın içindeyiz. Open Subtitles من المفترض الا أخبرك بذلك ولكنك ضابط جيد ولك الحق فى المعرفة
    İnsanların herkes hakkında her şeyi bilmeye hakları var. Open Subtitles انظر الناس لهم الحق ان يعرفوا كل شيء عن كل الناس
    Aranızda tam olarak ne geçtiğini bilmeye hakkım var. Open Subtitles انا لدي الحق لأعرف بالضبط ما يدور بينكما
    İnsanların neden öldüklerini bilmeye hakları var. Open Subtitles أجل، لابد للناس أن يعلموا ما إذا كانت أحياؤهم تقتلهم
    Ailesinin onun da adada olduğunu bilmeye hakkı olduğunu düşünmüyor musun? Open Subtitles ألا تعتقد أنّ عائلتها لها الحقّ بمعرفة أنّها وصلت للجزيرة أيضًا.
    - Halkın da gerçekleri bilmeye hakkı var. Open Subtitles لكن الشعب له الحق فى معرفه الحقيقه ____اجل
    Ama böyle şeylerin bilmeye değer olup olmadığı tartışılır. Open Subtitles لكن سواء كانت هذه الأشياء تستحق المعرفه, مع ذلك, نقطة خلاف.
    Yeterince büyüdü artık. bilmeye hakkı var. Open Subtitles انها كبيرة كفاية لديها الحق لتعرف
    Sanki, onun gerçekten saatin kaç olduğunu bilmeye ihtiyacı var gibi. Onun kıçını sarhoş et ve göstermekten çekinmesin. Open Subtitles الأمر يشبه, انه ينظر ليعرف الوقت حقا ثملة للغاية ولا تخاف ان تظهر ذلك
    ..o yüzden benim bunları bilmeye ihtiyacım yok. Open Subtitles انا لست بحاجة لمعرفه هذه الاشياء.
    Düşünüyorum, Brian. Gerçeği bilmeye hakları var. Herkes gibi. Open Subtitles أنا , براين , لديهم الحق ليعرفوا الحقيقة , كما هو أي شخص آخر
    bilmeye deger olan sey o adamin huzuru bulmasi için oldukça fazla zaman harcayacagi. Open Subtitles الأمر المُهم الذي يجب أن تعرفيه هُو أنّ الرجل سيسلك أقصى الحدود للعثور على الوئام.
    Paniğe yol açmak istemem ama insanların bilmeye hakkı var bence. Open Subtitles لا أريد نشر الذعر، لكن أعتقد بأن الناس لها الحقّ بالمعرفة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد