| Bu hafıza ayrıca neresi dost neresi düşman bölgesi bilmeye ek, üreme bölgeleri ve doğum alanlarını da kapsar. | TED | وتمتد هذه الذاكرة أيضًا لتشمل مواقع التزاوج ومناطق الولادة، إضافة إلى معرفة من هم الأصدقاء ومن الأعداء من الجيران. |
| Neden bir uydunuzun Little Creek'e yönelttiğinizi bilmeye yetkim yok. | Open Subtitles | لا أريد معرفة لم يوجد قمر تجسس فوق خليج كريك |
| Müdürün her olup biteni bilmeye hakkı var. | Open Subtitles | وأنا كرئيس، لي الحق في معرفة حقيقة الأمر |
| Sanırım,daima senin nedenini bilmeye ihtiyacın var,kim sormuş,kim yapmış, önemi yok. | Open Subtitles | أعتقد انك تحتاج دائما لمعرفة لماذا، ليست مشكلة من يقم بالسؤال |
| Senin bilmeye hakkın var. Görünüyorki sıcak savaşın içindeyiz. | Open Subtitles | من المفترض الا أخبرك بذلك ولكنك ضابط جيد ولك الحق فى المعرفة |
| Benim yapabildiklerimin dışında şeyler bilmeye ihtiyaçları var. amaçlarıma ulaşabilmek için en iyi yol hangisi? | TED | يحتاجون أن يعرفوا: من كل الأشياء التي يمكنني صنعها، أيها أحسن الطرق لتحقيق أهدافي؟ |
| En azından, bu insanın, hakkında bir suçlama olup olmadığını bilmeye hakkı var. | Open Subtitles | على الأقل ، هذا الإنسان لديه الحق في معرفة ما إذا كان هناك اتهام ضده |
| Haydi ama! Neler olduğunu bilmeye hakkımız var! | Open Subtitles | . أنت ، هلمُ نحن لنا الحق في معرفة ما يحدث |
| Neden öğrencilerimin kopya çektiğini düşündüğünüzü bilmeye hakkım var sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أن لدي الحق في معرفة لماذا تعتقدون أن تلاميذي قد غشوا. |
| Güzellik salonundaki kızların da bilmeye hakkı var. | Open Subtitles | الفتيات في صالون تجميل لديها الحق في معرفة. |
| Karısının nasıl öldüğünü bilmeye hakkı vardı, evet. | Open Subtitles | معرفة كيف ماتت، أجل. لكن معرفة مع من أقامت علاقة.. |
| Hangi kitapları sevdiğini bilmeye, onları okumaya ve onları sevmeye | Open Subtitles | معرفة ما هي الكتب التي تفضل لتقرأهم ، وتحبهم ، أيضا |
| Ne? Eğer benimle ilgiliyse bilmeye de hakkım var demektir! | Open Subtitles | ان كان هناك شيء عني فأستيطع معرفة ذلك جيدا |
| Ama benimkilerini bilmeye hakkınız yok. Ayrıca bu tarz davranışlar açık konuşmamı sağlayamayacaktır. | Open Subtitles | ولكن ليس لمعرفة اهتماماتي، ولن يكون تصرفك هذا مقنعا لي لكي اكون واضحة معك. |
| Gerçekleri bilmeye hakkımız olmadığını düşünüyorsun. Anlayamıyorum. | Open Subtitles | ترى أننا لا نحتاج لمعرفة الحقيقة أو لن نفهمها |
| Eğer verdiği hizmet karşılığında para veriyorsam sanırım servis kapsamını bilmeye hakkım vardır. | Open Subtitles | إذا أدفع ثمن خدماتها أعتقد لدي الحق لمعرفة ما يحتوون |
| Senin bilmeye hakkın var. Görünüyor ki sıcak savaşın içindeyiz. | Open Subtitles | من المفترض الا أخبرك بذلك ولكنك ضابط جيد ولك الحق فى المعرفة |
| İnsanların herkes hakkında her şeyi bilmeye hakları var. | Open Subtitles | انظر الناس لهم الحق ان يعرفوا كل شيء عن كل الناس |
| Aranızda tam olarak ne geçtiğini bilmeye hakkım var. | Open Subtitles | انا لدي الحق لأعرف بالضبط ما يدور بينكما |
| İnsanların neden öldüklerini bilmeye hakları var. | Open Subtitles | أجل، لابد للناس أن يعلموا ما إذا كانت أحياؤهم تقتلهم |
| Ailesinin onun da adada olduğunu bilmeye hakkı olduğunu düşünmüyor musun? | Open Subtitles | ألا تعتقد أنّ عائلتها لها الحقّ بمعرفة أنّها وصلت للجزيرة أيضًا. |
| - Halkın da gerçekleri bilmeye hakkı var. | Open Subtitles | لكن الشعب له الحق فى معرفه الحقيقه ____اجل |
| Ama böyle şeylerin bilmeye değer olup olmadığı tartışılır. | Open Subtitles | لكن سواء كانت هذه الأشياء تستحق المعرفه, مع ذلك, نقطة خلاف. |
| Yeterince büyüdü artık. bilmeye hakkı var. | Open Subtitles | انها كبيرة كفاية لديها الحق لتعرف |
| Sanki, onun gerçekten saatin kaç olduğunu bilmeye ihtiyacı var gibi. Onun kıçını sarhoş et ve göstermekten çekinmesin. | Open Subtitles | الأمر يشبه, انه ينظر ليعرف الوقت حقا ثملة للغاية ولا تخاف ان تظهر ذلك |
| ..o yüzden benim bunları bilmeye ihtiyacım yok. | Open Subtitles | انا لست بحاجة لمعرفه هذه الاشياء. |
| Düşünüyorum, Brian. Gerçeği bilmeye hakları var. Herkes gibi. | Open Subtitles | أنا , براين , لديهم الحق ليعرفوا الحقيقة , كما هو أي شخص آخر |
| bilmeye deger olan sey o adamin huzuru bulmasi için oldukça fazla zaman harcayacagi. | Open Subtitles | الأمر المُهم الذي يجب أن تعرفيه هُو أنّ الرجل سيسلك أقصى الحدود للعثور على الوئام. |
| Paniğe yol açmak istemem ama insanların bilmeye hakkı var bence. | Open Subtitles | لا أريد نشر الذعر، لكن أعتقد بأن الناس لها الحقّ بالمعرفة |