| binlerce yıl önce, muazzam depremler dünyayı yerle bir etti. | Open Subtitles | منذ آلاف السنين زلازل ضخمة قلبت العالم رأساً على عقب |
| Bir grup maymun binlerce yıl önce birbiriyle yiyişmiş, ve geldiğimiz nokta. | Open Subtitles | مجموعة من القردة كانو يتضاجعون منذ آلاف السنين و ها نحن ذا |
| binlerce yıl öncesinden kalan binaların izleri belirlenebilir ve bilgisayarlar yardımıyla haritaları oluşturulabilir. | Open Subtitles | بقايا البنايات من خالال تتبع آلاف السنوات الماضية وخرائط لهم أنتجتْ بمساعدة الحاسبات |
| 4000 yıldır bu balığı avlıyoruz, Ve binlerce yıl önce şu an gördüğümüz bu sanat eserleri üzerinde belirtilmişlerdir. | TED | ما يقرب من 4000 سنة ونحن نصطاد هذا الحيوان بطريقة مستديمة وقد تم توثيق هذا في الرسم الذي نراه منذ ألاف السنين |
| binlerce yıl öncesiyle bugün aynı olan bir dil yoktur. | TED | حيث لا وجود للغةٍ بقيت كما هي منذ ألف عام إلى يومنا هذا، |
| Bu konu binlerce yıl tekrar tekrar tartışıldı. | TED | لقد تم تداول هذه الحجج ذهاباً وإياباً لآلاف السنوات. |
| binlerce yıl önce bu şey çarpıyor ve bu Şey... dışarı fırlıyor yada sürünerek dışarı çıkıyor ve buzun içinde donuyor. | Open Subtitles | منذ الاف السنين و قد تحطم هذا الشئ وقد قذفت او زحفت و انتهى بها لتتجمد فى الجليد |
| Yüzlerce, binlerce yıl gezegen dalgalarını, yıldızının içine doğru sürdü. | Open Subtitles | على مدار مئات آلاف الأعوام يركب الكوكبُ الأمواجَ صوب النجم |
| İnsanlar binlerce yıl telefonsuz yaşamış, sende 2 gün yaşayabilirsin. | Open Subtitles | ذهب الناس آلاف السنين دون الهواتف المحمولة، يمكنك الذهاب يومين. |
| Eğer yaşam uzay zorluklarına dayanıp binlerce yıl varlığını sürdürebiliyorsa bir dünyadan diğerine gezegenler arası bir ulaşım sistemiyle seyahat de edebilir. | Open Subtitles | إذا كان من الممكن أن تصمد الحياة أمام مصاعب العيش في الفضاء وتدوم لــ آلاف السنين لكان يمكننا نقل الطبيعة عبر الكواكب، |
| İşte bu durum, bizim arılarla olan ilişkimizi açıklıyor ve bu ilişki binlerce yıl öncesine dayanıyor. | TED | هذا بالفعل يمثل علاقتنا بنحل العسل وهذا يرجع قديماً إلى آلاف السنين |
| Tarih öncesi bir hayvandan bahsediyorum. Neredeyse binlerce yıl fark edilmeden yaşamış. | Open Subtitles | أتحدّث عن الحيوان قبل التأريخ الذي يمرّ بدون ملاحظة لعمليا آلاف السنوات. |
| binlerce yıl geçti ve gezegenimiz neredeyse tamamen yok olmanın eşiğine geldi. | Open Subtitles | مرت آلاف السنوات و كان وطننا الأم يقترب من مرحلة الدمار الكلي |
| Bugün Sibirya olan bölgedeki patlamalar yüz binlerce yıl sürdü. | Open Subtitles | الثورانات البركانية فيما يعرفُ اليوم بِسيبيريا إستمرت لِمئات آلاف السنوات. |
| Tamam benden birşeyler hatırlamamı istiyorsun... ben doğmadan binlerce ve binlerce yıl önce olmuş şeyleri. | Open Subtitles | نعم ، انت تسألني لأتذكر شيء حدث ألاف السنين قبل ان أولد |
| binlerce yıl önce bir Goa'uld Eskiler tarafından yaratılmış bir aygıt buldu. | Open Subtitles | منذ ألاف السنين وجد الـ * جواؤلد * جهاز صنع بواسطه القدماء |
| binlerce yıl önce bir ovada dolaşırken o hayvanın nerede olacağı hakkında lineer tahminler yürütüyorduk. Ve bu işe yarıyordu. Bu yaradılıştan beynimize işlenmiş. | TED | حين مشينا في السافانا منذ ألف عام قمنا بتنبؤات خطية عن مواقع الحيوانات وعمل ذلك جيدا. إنه مبرمج في عقولنا |
| binlerce yıl buz içinde kalmış, ama eti bozulmamış. | Open Subtitles | ظل في الثلج لآلاف السنوات وما زال اللحم جيداً |
| Şarap çiğneme.binlerce yıl öncesindeki Yunanlılara dayanan bir gelenek. | Open Subtitles | يدوسون النبيذ انه تقليد يوناني قديم من الاف السنين |
| Elinde yüzlerce, binlerce yıl önce bizden daha cahil insanlara yazılmış hikayeler var. | Open Subtitles | لدينا قصص مكتوبة من أكثر من مئات و آلاف الأعوام كتبها أناس معرفتهم أقل منا |
| İnsanlar binlerce yıl boyunca insan zihninin, beyninin, içine bakmayı istemiştir. | TED | أراد الناس رؤية ما بداخل العقل البشري الدماغ البشري، لآلاف السنين |
| Neden binlerce yıl önce olmuş bir şeyden bahsedeyim ki? | Open Subtitles | لماذا علي التحدث عن شيء حدث منذ ألف سنة ؟ |
| Bugün bizim diyebileceğimiz bir ayıcalık. binlerce yıl anlatılacak bir hikaye. | Open Subtitles | اليوم يحقّنا القول بأن أحدوثتنا ستغدو قصّة يتم تداولها لألف عام. |
| ...Nefertum muhtemelen binlerce yıl önce sizi buraya köle olarak getiren bir uzaylıydı. | Open Subtitles | نفرتوم هو مخلوق فضائى أحضركم هنا على الأرجح كعبيد منذ عدة آلاف من السنين |
| Sanırım çiçek açması için baya zaman gerekecek ... binlerce yıl boyunca namusu için yemin etmiş. | Open Subtitles | حسنا، سيمر زمن حتى تزهر.. لديها نذر بألف سنة من العفة |
| Sanki üzerinden binlerce yıl geçmiş gibi. | Open Subtitles | يبدوا وكانة قد مر الف عام منذ الصيف الماضى |