ويكيبيديا

    "birşeyler" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • شيء
        
    • شىء
        
    • شيئاً ما
        
    • شيئ
        
    • أشياء
        
    • شيئًا
        
    • شي
        
    • بشئ
        
    • شيءُ
        
    • الشيءِ
        
    • اشياء
        
    • شيئا
        
    • بشيء ما
        
    • بعض الأشياء
        
    • لشيء
        
    Ama kötü bir gün geçirdiğimizde ve korkunç birşeyler olduğunda onu nadiren yaparız TED ولكن نحن نادراً ما تفعل ذلك عندما نواجه يوما سيئاً، ويحدث شيء فظيع.
    Ayrıca üç özlü söz de ekledik çünkü ilk genomda sadece eserimizi imzalayıp daha derin birşeyler söylemediğimiz için eleştirilmiştik. TED وأضفنا ثلاثة اقتباسات لإنه في الجينوم الأول تم انتقادنا لعدم محاولة قول شيء أكثر عمقا عن مجرد التوقيع على العمل.
    Bu gazeteye birşeyler daha katmak gerek. Resimden, yazıdan başka birşeyler. Open Subtitles هناك شيء ما يجب ان احصل عليه بجانب الصور و الطباعة
    Beni bu sıkıntı batağından çekip çıkarmazsan, tehlikeli birşeyler yapacağım. Open Subtitles إذا لم تخرجنى من هذا المستنقع اللعين سأفعل شىء عنيف
    Gerçekten birşeyler yapmam gerekiyordu. ve kesinlikle Paris'ten nefret ediyordum. Open Subtitles يجب علي فعل شيئاً ما و أنا بالتأكيد كرهت بــاريس
    Yine de bu tatlı genç ruhdan bana birşeyler geçemez mi? Open Subtitles ولكن هل يستطيع شيء ان يمر علي من هذا الصغير اللطيف
    Ne olduğunu ancak Tanrı bilir, ama ateşli birşeyler gökten yağıyor. Open Subtitles الرب فقط يعلم ما يحدث ولكن هناك شيء غريب يحدث هنا
    - Ben öyle yapmıyorum. Güveniyorum-- - birşeyler yapmamız lazım ! Open Subtitles أنا لا أدعي، بل عندي ثقة علينا فعل شيء ، روبرت
    - Üzgünüm. Kaliforniya'da gerçekten de birşeyler olduğu anlamına geliyor bu. Open Subtitles اعتقد أن هذا يعني أن هناك شيء ما يجري في كاليفورنيا
    - Fakat sormak istediğim birşeyler var! - Hepimizin sormak istediği birşeyler var. Open Subtitles ـ أريد أن أسأله شيء ـ كلنا نريد أن نسأله شيئا ً ما
    Oh , önemli değil , sadece eskiden yaptığım birşeyler. Open Subtitles أوه، هذا لا شيء. انه شيء فقط تعودت ان أعمله
    Ve röportaj olayında birşeyler söylenmesi gerektiği kısmından sana hiç bahsetmedi, öyle mi? Open Subtitles فهمت. وهو لم يذكر جزء المقابلة بالواقع قال لك أن تقول شيء ما؟
    Bana birşeyler,burada yeni üyelere balık tutmak için burada olmadığını söylüyor. Open Subtitles شيء ما يقو لي بإنك لست من هنا تجمع للمجندين الجدد
    Sen ve Michael, aranızda birşeyler var ve bu doğal. Open Subtitles أنت و مايكل لديكما شيء مشترك و هذا شيء حسن
    Ve, birşeyler mantıklı gelmediğinde, neden olduğunu anlamaya ihtiyaç duymuştu. Open Subtitles وعندما بدا شيء ما غير منطقي أراد أن يعرف لمَ
    Beni bu sıkıntı batağından çekip çıkarmazsan, tehlikeli birşeyler yapacağım. Open Subtitles إذا لم تخرجنى من هذا المستنقع اللعين سأفعل شىء عنيف
    Ama şimdi onunla iyi geçinmeye çalışırken ve O'na birşeyler vermeye çalışırken.. Open Subtitles لكن الآن أريد أن أكون لطيفاً معه وفي الحقيقة أعطيه شيئاً ما
    Eğer birşeyler istiyorsanız büyükannenin eşyalarından falan, sadece bana haber verin yeter. Open Subtitles اذا أردتم أي شيئ من الحلية الصغيره لجدتك أو التذكار , أخبروني
    ve ortaya birşeyler çıkartıyordum, bu benim için bir nevi rüyaydı. TED و قدمكنتنى هذه القدرة من صناعة أشياء كانت كالأحلام بالنسبة لى.
    Size içecek birşeyler getireyim, daha sonra yarışma hakkında konuşuruz. Open Subtitles سأحضر لكم شيئًا لتشرباه، و ثم يمكنكم إخباري بشأن المسابقة.
    Ve ben sık sık günlüğüme geri dönüp durumla ilgili değiştirmek istediğim birşeyler olup olmadığını kontrol ediyorum. TED وانا ارجع كثيرا الى يومياتي و ارى ما إذا كنت اريد تغيير شي عن الوضع.
    Evet, malzemerin listesi size birşeyler söyler, ama bazen de size yanlış birşeyler söyler. TED فقائمة المقادير تخبركم بشئ، و أحيانا تخبركم بشئ خاطئ.
    Eğer ona anlatmazsan, yani, yakında, yani, bu gece, bu konuda ben kendim birşeyler yapacağım. Open Subtitles إذا أنت لا تُخبرُها، أنا المتوسط، قريباً، أَعْني، اللّيلة، سَأعْمَلُ شيءُ حوله نفسي.
    Hemde veritabanının derinliklerinden çok iyi birşeyler. Open Subtitles حَصلَ على الشيءِ جيدِ. العُمق في قواعدِ البيانات.
    Fakat şimdi, son birkaç gündür, birşeyler görüyormuş. TED ولكن الآن،و في الأيام القليلة الماضية، كانت ترى اشياء
    En sonunda, elimde ona söyleyebileceğim pozitif birşeyler oldu, ama gitmiş. Open Subtitles واخيرا , وجدت شيئا ايجابيا حتى اخبرها به فوجدتها قد ذهبت
    Evlat, sana Chen hakkında birşeyler anlatmanın zamanı geldi sanırım. Open Subtitles يبدو بأنّني يجب أن أخبرك بشيء ما عن سيدي تشين
    Bu programının sonucunda da koruma adına birşeyler oluyor. TED ونتيجة لهذا البرنامج، تحدث بعض الأشياء للمحافظة.
    Yakında büyük birşeyler yapmayı planladığını biliyoruz. Open Subtitles و نعلم أنك تخطّط لشيء أكبر ليُنفّذ قريباً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد