Ulus olarak başarısız olduk. Yahudilerle birlikte sosyal bir çevre oluşturmadık. | Open Subtitles | لقد فشلنا كأمة فى إيجاد بيئة معيشية واحدة تستوعب اليهود معنا |
Güvensiz bir çevre yarattığı için üniversiteye grup davası açıyoruz. | Open Subtitles | سنرفع دعوى قضائية جماعية على الجامعة لإختلاق بيئة غير آمنة |
Bakteriler için bağırsaklarımız mükemmel derecede uyumlu bir çevre. | TED | أمعاءنا هي بيئة مستضيفة رائعة لهذه البكتيريا. |
Kadınların ve erkeklerin beden olumlayan bir çevre yaratması oldukça önemli. | TED | من المهم أن يقوم الرجال والنساء بخلق بيئة إيجابية للجسم. |
Ve farkedeceğiniz şeylerden birisi alışık olmadık bir çevre olduğu. | TED | وأحد الأشياء التي تدركها هو إنها بيئة غير اعتيادية. |
Bu gerçekten kapalı bir çevre, kapalı bir müzayede alanı. | TED | هذه بيئة مغلقة كما تعنيه الكلمة، مزاد معلق. |
Hem harika iş yaptığımızdan hem de etrafımızda harika bir çevre olduğundan nasıl emin olabiliriz? | TED | كيف يمكننا التأكد أن لدينا أعمالا عظيمة وكذلك بيئة عظيمة حولنا؟ |
Bu çalışmaların sonucu olarak Los Angeles, daha aktarma yönelimli bir çevre olmak yönünde değişime sayfa açtı. | TED | وكنتيجة لهذه الجهود، فإن لوس انجلوس، قررت أن تتحول إلى بيئة أكثر اهتماما بأماكن المشاة ووسائل النقل العام. |
Kaldırım da yok, zeminde alışveriş yapılacak yer de. Çok verimsiz bir çevre. | TED | وبالطبع لا يوجد ممشى جانبي، ولا محلات في الطابق الأرضي إنها بيئة عقيمة جداً. |
Biz insanlar gibi bakterilerin de yaşamak için gerek duyduğu her zamanki karbon ve yiyecekler olmadan bir çevre. | TED | بيئة ليس بها الكربون أو الطعام المعتادين، حيث تحتاج البكتيريا، مثلنا نحن البشر، أن تعيش. |
Yani, yaratmaya çalıştığımız şey, mimari ve doğa arasında belirgin sınırların olmadığı bir çevre. | TED | لذا، ما نحاول إبداعه في الواقع بيئة مطموسة الحدود بين المعمار والطبيعة. |
ve en önemlisi, atık sahalarına giden yiyecek israfını azaltarak hepimiz için daha iyi bir çevre oluşturabiliriz. | TED | والأهم من ذلك، سنتمكن من تخفيض الطعام المهدر في حاوياتنا، مشكلين بيئة أفضل لنا جميعاً. |
Üzgünüm ki senin için yeni bir çevre bulmak durumundayız Bart. | Open Subtitles | واخشى اننا يجب ان نجد بيئة جديدة لك يا بارت |
Hapishane onlar için kötü bir çevre olur kanısındayım. | Open Subtitles | بدأت فى الأعتقاد ان السجن بيئة غير مناسبة لهم |
Bu rehabilite merkezi destekleyici bir çevre öneriyor orada iyileşmeye odaklanabilir ve bunun için sana özel bir yol keşfedebiliriz. | Open Subtitles | طرق العلاج تقدم بيئة مساندة حيث نركز على الشفاء والوصول للخلاص |
Sağlıklı bir çevre oluşturmanın yolu enerji sektörü ile iyi ilişkilerden geçer. | Open Subtitles | العلاقة الجيدة مع شركات صناعة الطاقة، هي أفضل طريقة لتقديم بيئة صحيّة! |
Yerkabuğundaki değişimler, felaket ve kıyımlara neden olabilir. Fakat aynı zamanda Dünya'ya şekil verirler. İnsanların gelişebileceği bir çevre yaratırlar. | Open Subtitles | ربما تسببت الكوراث بالإنقراضات والدمار، لكنها أيضاً شكلت الأرض وأنتجت بيئة تزدهر فيها الحياة الإنسانيّة، |
Sağlıklı bir çevre oluşturmanın yolu enerji sektörü ile iyi ilişkilerden geçer. | Open Subtitles | العلاقة الجيدة مع شركات صناعة الطاقة، هي أفضل طريقة لتقديم بيئة صحيّة! |
Evet, ama yeni bir çevre, bilirsin işte, daha sakin bir çevre burada dikkat dağıtıcı birkaç şey var, bu da dinamiğini bozacak. | Open Subtitles | صحيح ، لكن بيئة جديدة أعني بيئة هادئة مع إضطرابات أقل تغيّر فعاليتك |
Anne, az önce Sosyal Hizmetler'le konuştum ve bunu yapmak hoşlarına gitmemesine rağmen eğer oranın çocuk için kötü bir çevre olduğunu kanıtlarsan ve eğer az önce bana söylediğin yöntemi önerirsem onlara hiçbir kelimesini değiştirmeden tabii onu geri alacaklar. | Open Subtitles | بلى, أمّاه لقد تحدثتُ مع الخدمة الاجتماعية وإيضاً, هم لايريدون فعل ذلك أيضاً إذا أثبتِ أن البيئة التي يعيش فيها, غير ملائمة |
80'lerde bir çevre felaketi yaşanmıştı. | Open Subtitles | لقد كانت كارثة بيئية في الثماننيات. |