Hiç suyu olmayan bir ülke, Sınırları ötesinde neler olacağı konusunda endişelenmeli. | TED | ان بلد لايمتلك الماء يجب ان يقلق حول الاحداث خارج نطاق حدوده. |
Birleşerek kurulacak açık, güvenli ve ücretsiz sistemler sayesinde böylesi gözetlemelerden kaçabiliriz, ve bir ülke bu problemi tek başına çözmek zorunda değil. | TED | من خلال بناء معا مفتوحة وحرة، ونظم آمنة، يمكننا أن يرحل مثل هذه المراقبة، ومن ثم لا يملك بلد واحد لحل المشكلة بنفسها |
Biliyorsun, Amerika çok rekabetçi bir ülke ve insanlar bu mücadelede kendilerine üstünlük sağlayacak her şeyden yardım alıyorlar. | Open Subtitles | كمتا تعلم، أميركا بلد شديد التنافسية والناس سوف يستغلون أي شيء يقدرون عليه في سبيل نجاحهم في هذه المنافسة |
sahipti. ve petrol zengini, varlıklı bir ülke ile komşuydu. | TED | و كانت بجوار دولة جد غنية، ذات ثروة بترولية كبيرة. |
Defedilmesi gereken ilk inanış, Afrika'nın bir ülke olmadığı inancıdır. | TED | والخرافة الأولى التي يجب تبديدها هي أن أفريقيا ليست دولة. |
Dubai imkansızı başarmanın mümkün olduğu, batı modelinin zirve yaptığı bir ülke. | Open Subtitles | دبي تعتبر نموزجا عن انجازات العالم الغربي بلد حيث المستحيل يصبح حقيقة |
Burası bir çok insanıyla büyük bir ülke. | TED | إن هذا بلد عظيم مليء بالكثير من العظماء |
Ancak bir ülke, bu kısır döngüden kurtulmayı ya da uzak durmayı başardı. | TED | ولكن هناك بلد واحد استطاع ان يخرج من هذه الدائرة التي تسيطر على المنطقة |
Şu an dünyada doktorların yaptıklarını ödeyebilir miyiz diye sormayan bir ülke yok. | TED | ليس هناك بلد في العالم لا يسأل الآن ما إذا كان بإمكاننا توفير كلفة ما يفعله الأطباء. |
İngiltere gibi bir ülke arz yönünden ne yapabilir? | TED | ما الذي تستطيع فعله بلد كالمملكة المتحدة من ناحية التزود بالطاقة؟ |
Çoğunlukla da bir ülke içinde, hatta bir ülkenin küçük bir bölgesi içinde gerçekleşen bir güç savaşı. | TED | في الغالب الأعم، هو صراع قوة في بلد ما أو حتى في منطقة من هذا البلد. |
Eğer yalnızca göçmenlerin yaşadığı bir ülke olsaydı, nüfus olarak Brezilya'dan daha kalabalık olurdu. | TED | لو أن ثمة بلد يقطنه المهاجرين فقط لكان أكبر من البرازيل من حيث عدد السكان |
Savaşlar ile dolu bir ülke olan Güney Sudan'da doğmayı seçmedim. | TED | لم أختر أن أولَد في جنوب السودان، دولة تنتشر فيها الصراعات. |
Sierra Loeona'ya yakından bakalım, altı milyon nüfuslu bir ülke, yeni bir araştırmaya göre yalnızca 10 uzman cerrah var. | TED | دعنا نركز على دولة سيراليون، الدولة ذات الستة ملايين مواطن، حيثُ أظهرت دراسة حديثة أن هناك 10 جراحين مؤهلين فقط. |
Fazla beklemene gerek kalmayacak. Burası Fransa. Medeni bir ülke. | Open Subtitles | أنت لن تنتظرين لمدة طويلة جدآ هذه فرنسا دولة متحضرة |
Veya Amerika gibi petrol üzerine... kurulu ekonomisi olan bir ülke. | Open Subtitles | أو الحكومة أو أي دولة اقتصادها مبني على البترول كالولايات المتحدة |
Veya Amerika gibi petrol üzerine... kurulu ekonomisi olan bir ülke. | Open Subtitles | أو الحكومة أو أي دولة اقتصادها مبني على البترول كالولايات المتحدة |
Harika bir ülke. En azından bürokratlar mahvetmeden önce öyleydi. | Open Subtitles | كانت بلاد عظيمة ، حتى سيطر وخرب البيروقراطيون كل شئ |
Küçük, fakir, kara ve dağlarla çevrili bir ülke için, bu çok zor bir durum. | TED | و بالنسبة لبلد صغير وفقير ومعزول عن البحر و جبلي، فالوضع صعب جدا. |
Richard Gizbert: Norveç, medyaya nispeten daha az ilgi duyan bir ülke. | TED | ريتشارد غيزبرت: النرويج هي الدولة التي تحصل نسبيًا على تغطية إعلامية قليلة. |
İsveç'in Charles Ponzi'si olarak anılan adamın artık vatanım diyeceği bir ülke kalmamış olabilir ama yenisini almaya yetecek parası var. | Open Subtitles | الرجل الذي بات يُعرف الآن بـ"شارلز بونزي السويدي" لم يعد لديه أي بلد يناديه "وطني" ولكنه يملك المال الكافي لشراء وطن |
Hiçbir zaman sana eskisi gibi bir ülke sözünü vermedim. | Open Subtitles | انا لم أعدك أبدا أنها ستكون نفس البلد التي تعرفها |
İnsanlar şovun devam etmesi için bir ülke nüfusu kadar insanın çalıştığını unutuyorlar. | Open Subtitles | تنسي الناس أنه يحتاج الي كثافة سكانية تملئ مدينة كاملة ليستمر العرض |
"Batıda çok güçlü bir ülke yılanı tehlikeye atacak şekilde yükselecek. | Open Subtitles | أنه ستكون هناك أرض فى الغرب بقوة عظيمة بقوة عظيمة |
Başka bir ülke mesela. | Open Subtitles | كأنها من بلدٍ أخر |
Güzel bir ülke, öyle değil mi? | Open Subtitles | أنها بلدة جميلة,أليس كذلك؟ |
Belki günümüz Macaristan'ından pek de büyük olmayan, anavatanım South Carolina'nın, bir zamanlar kendisini bağımsız bir ülke olarak gördüğü bir hayalinin olmasıyla açıklanabilir. | TED | ربما لآن بلدتي في جنوب كورلينا , التي ليست أصغر من هنغاريا الآن بكثير , , سابقا كانت تحلم بمستقبل لنفسها كبلد مستقل . |
Aynı zamanda dünyada gelişmiş bir ülke olarak ölüm cezası olan tek ülkeyiz. | TED | ولدينا أيضاً كدولة من ضمن القليل من دول العالم عقوبة الإعدام في هذه الدولة المتقدمة. |
Ve burada da Latin Amerika’yı görüyorsunuz. Günümüzde, Latin Amerika’da sağlıklı bir ülke bulmak için Küba’ya gitmemiz gerekmiyor. | TED | وهناك عندنا أمريكا اللاتينية اليوم لا يجب أن نذهب إلى كوبا لكي نجد بلدًا يتمتع بحالة صحية جيدة في أمريكا اللاتينية |