ويكيبيديا

    "bir ülke" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بلد
        
    • دولة
        
    • بلاد
        
    • لبلد
        
    • الدولة
        
    • وطن
        
    • البلد
        
    • مدينة كاملة
        
    • هناك أرض
        
    • كأنها من بلدٍ
        
    • أنها بلدة
        
    • أرض فى
        
    • كبلد
        
    • كدولة
        
    • بلدًا
        
    Hiç suyu olmayan bir ülke, Sınırları ötesinde neler olacağı konusunda endişelenmeli. TED ان بلد لايمتلك الماء يجب ان يقلق حول الاحداث خارج نطاق حدوده.
    Birleşerek kurulacak açık, güvenli ve ücretsiz sistemler sayesinde böylesi gözetlemelerden kaçabiliriz, ve bir ülke bu problemi tek başına çözmek zorunda değil. TED من خلال بناء معا مفتوحة وحرة، ونظم آمنة، يمكننا أن يرحل مثل هذه المراقبة، ومن ثم لا يملك بلد واحد لحل المشكلة بنفسها
    Biliyorsun, Amerika çok rekabetçi bir ülke ve insanlar bu mücadelede kendilerine üstünlük sağlayacak her şeyden yardım alıyorlar. Open Subtitles كمتا تعلم، أميركا بلد شديد التنافسية والناس سوف يستغلون أي شيء يقدرون عليه في سبيل نجاحهم في هذه المنافسة
    sahipti. ve petrol zengini, varlıklı bir ülke ile komşuydu. TED و كانت بجوار دولة جد غنية، ذات ثروة بترولية كبيرة.
    Defedilmesi gereken ilk inanış, Afrika'nın bir ülke olmadığı inancıdır. TED والخرافة الأولى التي يجب تبديدها هي أن أفريقيا ليست دولة.
    Dubai imkansızı başarmanın mümkün olduğu, batı modelinin zirve yaptığı bir ülke. Open Subtitles دبي تعتبر نموزجا عن انجازات العالم الغربي بلد حيث المستحيل يصبح حقيقة
    Burası bir çok insanıyla büyük bir ülke. TED إن هذا بلد عظيم مليء بالكثير من العظماء
    Ancak bir ülke, bu kısır döngüden kurtulmayı ya da uzak durmayı başardı. TED ولكن هناك بلد واحد استطاع ان يخرج من هذه الدائرة التي تسيطر على المنطقة
    Şu an dünyada doktorların yaptıklarını ödeyebilir miyiz diye sormayan bir ülke yok. TED ليس هناك بلد في العالم لا يسأل الآن ما إذا كان بإمكاننا توفير كلفة ما يفعله الأطباء.
    İngiltere gibi bir ülke arz yönünden ne yapabilir? TED ما الذي تستطيع فعله بلد كالمملكة المتحدة من ناحية التزود بالطاقة؟
    Çoğunlukla da bir ülke içinde, hatta bir ülkenin küçük bir bölgesi içinde gerçekleşen bir güç savaşı. TED في الغالب الأعم، هو صراع قوة في بلد ما أو حتى في منطقة من هذا البلد.
    Eğer yalnızca göçmenlerin yaşadığı bir ülke olsaydı, nüfus olarak Brezilya'dan daha kalabalık olurdu. TED لو أن ثمة بلد يقطنه المهاجرين فقط لكان أكبر من البرازيل من حيث عدد السكان
    Savaşlar ile dolu bir ülke olan Güney Sudan'da doğmayı seçmedim. TED لم أختر أن أولَد في جنوب السودان، دولة تنتشر فيها الصراعات.
    Sierra Loeona'ya yakından bakalım, altı milyon nüfuslu bir ülke, yeni bir araştırmaya göre yalnızca 10 uzman cerrah var. TED دعنا نركز على دولة سيراليون، الدولة ذات الستة ملايين مواطن، حيثُ أظهرت دراسة حديثة أن هناك 10 جراحين مؤهلين فقط.
    Fazla beklemene gerek kalmayacak. Burası Fransa. Medeni bir ülke. Open Subtitles أنت لن تنتظرين لمدة طويلة جدآ هذه فرنسا دولة متحضرة
    Veya Amerika gibi petrol üzerine... kurulu ekonomisi olan bir ülke. Open Subtitles أو الحكومة أو أي دولة اقتصادها مبني على البترول كالولايات المتحدة
    Veya Amerika gibi petrol üzerine... kurulu ekonomisi olan bir ülke. Open Subtitles أو الحكومة أو أي دولة اقتصادها مبني على البترول كالولايات المتحدة
    Harika bir ülke. En azından bürokratlar mahvetmeden önce öyleydi. Open Subtitles كانت بلاد عظيمة ، حتى سيطر وخرب البيروقراطيون كل شئ
    Küçük, fakir, kara ve dağlarla çevrili bir ülke için, bu çok zor bir durum. TED و بالنسبة لبلد صغير وفقير ومعزول عن البحر و جبلي، فالوضع صعب جدا.
    Richard Gizbert: Norveç, medyaya nispeten daha az ilgi duyan bir ülke. TED ريتشارد غيزبرت: النرويج هي الدولة التي تحصل نسبيًا على تغطية إعلامية قليلة.
    İsveç'in Charles Ponzi'si olarak anılan adamın artık vatanım diyeceği bir ülke kalmamış olabilir ama yenisini almaya yetecek parası var. Open Subtitles الرجل الذي بات يُعرف الآن بـ"شارلز بونزي السويدي" لم يعد لديه أي بلد يناديه "وطني" ولكنه يملك المال الكافي لشراء وطن
    Hiçbir zaman sana eskisi gibi bir ülke sözünü vermedim. Open Subtitles انا لم أعدك أبدا أنها ستكون نفس البلد التي تعرفها
    İnsanlar şovun devam etmesi için bir ülke nüfusu kadar insanın çalıştığını unutuyorlar. Open Subtitles تنسي الناس أنه يحتاج الي كثافة سكانية تملئ مدينة كاملة ليستمر العرض
    "Batıda çok güçlü bir ülke yılanı tehlikeye atacak şekilde yükselecek. Open Subtitles أنه ستكون هناك أرض فى الغرب بقوة عظيمة بقوة عظيمة
    Başka bir ülke mesela. Open Subtitles كأنها من بلدٍ أخر
    Güzel bir ülke, öyle değil mi? Open Subtitles أنها بلدة جميلة,أليس كذلك؟
    Belki günümüz Macaristan'ından pek de büyük olmayan, anavatanım South Carolina'nın, bir zamanlar kendisini bağımsız bir ülke olarak gördüğü bir hayalinin olmasıyla açıklanabilir. TED ربما لآن بلدتي في جنوب كورلينا , التي ليست أصغر من هنغاريا الآن بكثير , , سابقا كانت تحلم بمستقبل لنفسها كبلد مستقل .
    Aynı zamanda dünyada gelişmiş bir ülke olarak ölüm cezası olan tek ülkeyiz. TED ولدينا أيضاً كدولة من ضمن القليل من دول العالم عقوبة الإعدام في هذه الدولة المتقدمة.
    Ve burada da Latin Amerika’yı görüyorsunuz. Günümüzde, Latin Amerika’da sağlıklı bir ülke bulmak için Küba’ya gitmemiz gerekmiyor. TED وهناك عندنا أمريكا اللاتينية اليوم لا يجب أن نذهب إلى كوبا لكي نجد بلدًا يتمتع بحالة صحية جيدة في أمريكا اللاتينية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد